İzmir'in Menemen ilçesine bağlı Alaniçi Köyü'nün kahvehanesi toplantıya Menemen Çevre Platformu, Menemen CHP ve TİP ilçe örgütü üyeleri ve yöre halkı katıldı. Toplantıda söz alan emekli hekim Hüseyin Güven, rüzgar türbinlerin insan sağlığına zararlarına dikkat çekti. Güven, rüzgâr türbinlerinin kulak çınlaması, baş dönmesi atakları, dengesizlik, çarpıntı, bulantı, gerginlik, ruhsal durum değişikliklerine neden olduğunu belirterek, "Bu demektir ki sağlık, yenilenme, şifa kaynağı bir ekosistem artık hastalandırıcı bir alan haline gelecek" dedi.
'EKOSİSTEM TAHRİP OLACAK'
Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı sonuçlarına Karagöl'ün zirveyi oluşturduğu Yamanlar Dağı'nın eteklerinde yerleşmiş beş ilçenin hava kalitesinin iyi olmadığında dikkat çeken Güven, "Bunun nedeni Aliağa kaynaklı kirliliğin hakim rüzgâr olan kuzey rüzgarları ile ilerleyerek belli bölgelerde çökmesidir. Yamanlar'ın son yangınla kaybedilen, karbon yutağı olan yeşil dokusunun kalan kısmının bu kez RES girişimi ile açılacak geniş yollar, toz, gürültü, arı varlığında azalma gibi ekosistemin tahrip olmasına yol açan diğer etkenlerle yıkıma uğramasının kaçınılmaz olduğu sonucunu hepimiz kestirebiliriz" diye konuştu.
YANGIN TEHLİKESİNE DİKKAT ÇEKİLDİ
Toplantıya katılan avukatlar itirazlarını ise verdikleri dilekçe ile toplu halde dile getirdi. Dilekçede “Santralın altı türbini, bunların birbirine bağlantı yolları ve elektrik depolama tesisi inşa edilirken ormanda birçok ağaç kesilecek, 5 metre derinlikte çukurlar için kayaçlar patlatılacaktır. Tüm bu faaliyetler sırasındaki toz, gürültü orman ekosistemine zarar verecektir. Ormanlık alanda yangın tehlikesi yaratacaktır. Ayrıca, işletme sırasındaki gürültü ve elektromanyetik alan ormandaki canlı hayatını tehdit edecektir. Karagöl ormanları arıcılık için çok değerli bir alandır. Ağaç kesimleri ve patlatılan kayaçlar, yasal koruma altındaki su rezerv alanı için büyük tehdittir.Proje dosyasında bu zararlara karşı önlem düşünülmemiş, bölgenin ekosistemi, flora ve faunası dikkate alınmamıştır."
'KAÇ AĞACIN KESİLECEĞİ ÖZELLİKLE GİZLENMİŞ'
Dilekçede, RES projesi için kesilecek ağaç sayısının özellikle gizlendiğine, dikkat çekilerek şöyle denildi:
"Yakı yerleşim alanlarının faaliyetten nasıl etkileneceği irdelenmemiştir. Firma, bölgenin rüzgârını kâra dönüştürebilmek için olası zararları yok sayarak, alternatif yer arayışına girme gereği duymadığını proje dosyasında itiraf etmiştir. İklim değişikliği ve yangınlarla ormanlık alanlarımızı hızla kaybederken, geçtiğimiz hafta 4.5 kilonetre yakınlıktaki Yamanlar Tabiat Parkı yangını canımızı yakmışken Karagöl Tabiat Parkı riske atılamaz. Bu alan tüm İzmir'in sağlık kaynağıdır. Kamu yararı yerine kâr etme kaygısıyla hazırlandığı çok açık olan hukuka aykırı bir proje yöre halkına sunulmuştur. Bu projenin ÇED sürecinin iptal edilerek sonlandırılmasını, sağlıklı çevrede yaşam güvencemizi sağlama görevi olan Çevre Bakanlığından talep ediyoruz."
TABİAT PARKI VE SU KAYNAKLARI RİSK ALTINDA
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın ÇED süreci başlattığı projeyle Karagöl Tabiat Parkı’nı da içine alan 997 hektarlık ormanlık alanda altı adet rüzgâr türbini ve elektrik depolama tesis kurulmak isteniyor. Proje tanıtım dosyasına göre ÇED sahası Çevre Düzeni Planında orman alanı, tarım arazisi, tabiat parkı/tabiat koruma alanı, içme ve kullanma suyu orta mesafeli koruma alan sınırı ve içme ve kullanma suyu uzun mesafeli koruma alan sınırı içerisinde kalıyor. Karagöl Tabiat Parkı sınırlarına daha önce de patlatmalı taş ocakları, güneş enerjisi santralleri (GES) kurulmak istenmiş ancak bu girişimler mahkeme kararıyla iptal edilmiş ya da ÇED süreçleri bakanlık tarafından sonlandırmıştı. (Artı Gerçek)