İzmir’de 30 Ekim’de yaşanan 6,9 büyüklüğündeki depremde 117 kişi hayatını kaybederken, birçok yurttaşın evi de hasar gördü. Evi hasar gören yurttaşların bir kısmı konteynerlere yerleştirildi. Konteynere yerleştirilen yurttaşlardan birisi de Karaburun Yaylaköy’de yaşayan ve güçlükle ayakta duran 93 yaşındaki Müşerref Yardaş.
Depremden yaklaşık iki ay sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan gelen yetkililer, Yardaş’ın evine ağır hasarlı raporu verdi. Yardaş’ın ağır hasarlı evde kalmasının riskli olduğunu raporlaştıran yetkililer, yaşlı kadını Yaylaköy’de kullanılmayan Yayla İlkokulu’nun bahçesine konulan bir konteynere yerleştirdi. Yaklaşık 2 aydır bu konteynerde yaşayan Yardaş, kendisine gelen elektrik faturalarını ödeyememesi sebebiyle kesildiği iddia edildi.
‘DÜNYAM KARARDI’
Müşerref Yardaş, Birgün Gazetesi'ne yaptığı açıklamada “Depremden sonra geldiler ve evimi mühürleyip beni çıkardılar. Evimin çok ağır hasar gördüğünü söylediler. Sonra beni bu konteynere koydular. Elektriğini okula bağlamışlar. 500 liradan fazla fatura geldi. Benim ödeyecek durumum yok. Bu yaştan sonra ben ne yaparım? Bir tek yaşlılık aylığım var, başka hiçbir gelirim yok. Tek başınayım, ayakta durmakta zorlanıyorum. Yaşlılıktan önümü bile zor gördüğüm bu dönemde bir de üstüne elektriksiz kaldım ve karanlık olan dünyam daha da karardı. Bu yapılan bana reva mıdır?”
VALİLİKTEN YALANLAMA
İzmir Valiliği tarafından yapılan açıklamada ise "Bu haber doğru değildir. Müşerref teyzenin elektriği kesilmemiştir. İzmir depremi sonrası konteynerlere yerleşen 271 ailenin elektrik-su ısınma iaşe-ibate tüm ihtiyaçları karşılandığı gibi Müşerref Yardaş'ın da tüm ihtiyaçları karşılanmaktadır" denildi.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, sosyal medyadan yaptığı açıklamada "Annemizin karanlığa mahkum edilmesine asla müsaade etmeyiz. Konuyla bizzat ilgileneceğim" dedikten sonra Başkan Soyer'den Müşerref Yardaş hakkında bir açıklama daha geldi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler ekiplerinin Yardaş'a ulaştığını belirten Başkan Soyer, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Karaburun’un Yayla Köyü’nde deprem sonrasında yerleştirildiği konteynerin elektriğinin kesildiği haberleri üzerine sosyal hizmet ekiplerimiz 93 yaşındaki Müşerref Yardaş annemize ulaştı.
Kendisi elektriğinin kesik olmadığını, son iki faturayı ödeyemediğini söyledi. Evinin ağır hasarlı olduğunu belirledik ve 10 bin lira destekten yararlanması için işlemini hemen başlattık.
Kendisine huzurevimizin kapısının daima açık olduğunu belirtip gıda ve hijyen kolisi yardımında da bulunduk. Bu konuda duyarlılık gösteren bütün hemşehrilerime teşekkür ederim."
Diğer yandan Karaburun Belediye Başkanı İlkay Girgin Erdoğan hemşehrisi Müşerref Yardal'a yardım eli uzattı. Mağdur kadının iki elektrik faturasını ödeyen Başkan Erdoğan, Karaburun Belediyesine bağlı zabıta ekiplerini kadının yaşadığı konteynera yönlendirdi. Ekiplerin mağdur kadına gıda yardımı yaptığı belirtildi.
İzmir’in gündemine oturan olaya ilişkin bir iddia daha ortaya atıldı. AK Parti Karaburun İlçe Başkanı Adem Avcı, ilçedeki konteynerde yaşayan ve elektriği kesildiği ileri sürülen depremzede Müşerref Yardaş'a ziyarette bulundu. Ziyarette İZSU'nun Yardaş'a, 1 ay abone ücreti ödenmediği gerekçesiyle su bağlamadığını öğrendiklerini aktaran Avcı, "Depremzede olduklarını belirtmelerine rağmen bir ay boyunca su bağlanmamış. Büyükşehir ekibi de bugün gelince su faturasını da alıp gitmişler. Bugün neden geldikleri de ortaya çıkmıştır." ifadelerini kullandı.
Avcı, abone ücretinin köy muhtarınca ödendiğini öğrendiğini aktararak, şunları kaydetti:
"Sayın Büyükşehir Belediyesi bir yalan habere kapılıp, 'Annemizin karanlıkta kalmasına müsaade etmeyeceğiz' demişti ama idaresindeki İZSU'nun depremzede yaşlı teyzemize, bir ay boyunca para ödemediği gerekçesi ile su bağlanmadığından bihaber. Kamuoyunu yanıltmaya yönelik yapılan bir haberden Büyükşehir Belediyesinin yaptığı da ortaya çıkmıştır. Takdiri, Karaburunlu ve İzmirli hemşehrilerimize bırakıyorum. Teyzemizin bir şikayeti olmadığı gibi devletin kendisine verdiği hizmetten dolayı da duacıdır. Çarptırılarak yapılan bir haber sonucu hem Müşerref teyzemizi üzmüşlerdir hem de olamayan bir olayı oldu gibi göstererek kamuoyunu yanıltmaya çalışmışlarıdır. Bu yapılanı doğru bulmuyoruz."