GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Sağlık
4 Şubat 2016 Perşembe 09:57

Kanser haritası: İzmir’de her yıl…

Türkiye’de yılda yaklaşık 175 bin kişiye kanser teşhisi konulurken, İzmir özelinde her yıl ortalama 12 bin insanda yeni kanser olgusu saptanıyor. İzmir’de şu an kanser tanısıyla hayatına devam eden yaklaşık 75 bin kişide; erkeklerde en çok akciğer, kadınlarda ise meme kanseri görülüyor.

Yeşim YAVUZER/EGEDESONSÖZ - Kansere bağlı erken ölümlerin engellenmesi ve kanser tanısı alanlarda yaşam oranlarının ve yaşam kalitesinin artırılması hedefleri kapsamında 2013 yılında ‘Dünya Kanser Bildirgesi’ yayınlanmış ve global kanser yüküyle kanser kontrolünün önemine dikkat çekilmişti. Bu kapsamda her yıl 4 Şubat Dünya Kanser Günü’nde Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü (UICC) ve ortak kuruluşları kansere karşı toplumsal bilinci artırmak ve farkındalık yaratmak amacıyla tüm dünyada kampanyalar düzenliyor.

Dünyada her yıl yaklaşık 15 milyon kişide kanser tanısı saptanırken 8 milyon kişi kanserden hayatını kaybediyor. Yeni kanser vakasının 2030 yılında 23 milyona çıkacağı beklenirken, 13 milyon kişinin ise kanserden hayatını kaybedeceği tahmin ediliyor.

Türkiye’de yılda yaklaşık 175 bin kişiye kanser teşhisi konulurken, İzmir özelinde her yıl ortalama 12 bin insanda yeni kanser olgusu saptanıyor. İzmir’de şu an kanser tanısıyla hayatına devam eden yaklaşık 75 bin kişi olduğu belirlendi.

İzmir Halk Sağlığı Müdürlüğü Kanser Şubesi verilerine göre, İzmir’de erkeklerde akciğer, prostat, mesane, kalın bağırsak ve mide kanserleri sık görülürken; kadınlarda ise meme, tiroid, kolorektal, rahim ve akciğer kanserleri görülüyor.

Ege Üniversitesi’nde yılda yaklaşık 7 bin kişide yeni kanser olgusuna rastladıklarını belirten EÜ Kanserle Savaş Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ayfer Haydaroğlu, toplam kayıtlı olan 100 binin üzerinde kanser hastası olduğunu ifade etti.

YILDA 12 BİN KİŞİDE KANSER BULGUSU SAPTANIYOR
İzmir’de yılda 12 bin kişide yeni kanser olgusuna rastladıklarını belirten İzmir Halk Sağlığı Müdürlüğü Kanser Şube Müdürü Ümit Altıntığ, “İzmir Halk Sağlığı Müdürlüğü Kanser Şubesi’ne bağlı İzmir Kanser Kayıt Merkezi kanser verileri hastanelerde kanser kayıt elemanlarının araştırıp bulup özetlemesini ve kodlamasını yaptığı verilerden oluşmaktadır. Uluslararası kanser kayıtçılık kurallarına göre bir yıla ait hesaplamaların yapılabilmesi için en az bir yıllık bekleme periyodu vardır. Bu periyod görece büyük bir nüfusa sahip İzmir özelinde iki yıl kadar sürmektedir. Elimizdeki verilerden anlık ve güncel bir rakam verme olanağı bu nedenle bulunmasa da, 2015 yılı sonunda yaptığımız toplu güncelleme sonuçlarına göre 2012 yılı ortasında İzmir’de yaklaşık 75 bin kişinin kanser tanısıyla hayatına devam ettiğini söyleyebiliriz. İzmir’de yılda 12 bin kişide yeni kanser olgusu tespit ediyoruz” ifadelerini kullandı.

KENDİ SAĞLIĞIMIZA SAHİP ÇIKMA BİLİNCİNE VARALIM
İzmir Halk Sağlığı Müdürü Bediha Kızılkaya, 4 Şubat Dünya Kanser Günü ile ilgili yapıtğı açıklamada ‘erken tanı’nın önemine dikkat çekerek vatandaşları kendi sağlığına sahip çıkma bilincine varmaları konusunda temennide bulundu. Kanser konusundaki hassasiyetlerine dikkat çekerek yapılan çalışmalara değinen Kızılkaya, “Halk Sağlığı Müdürlüğü olarak, 4 Şubat Dünya Kanser Günü’nü özellikle kanser olmama yönünde vatandaşlarımıza neler yapabileceklerini aktarma konusunda bir vesile olarak görüyoruz. Tüm çabamız halkı hasta etmemek, kanser etmemek. Kansere sebebiyet veren güneş ışınları, radyasyon, organik diye tükettiğimiz ama organik olmayan ürünler gibi birçok dış etken varken, bir de stres, obezite, diyabet gibi kendimize ait etkenler var. Genetik faktörlere de inanıyoruz tabii ki ama diyoruz ki ‘erken tanı’. Kanser erken tanıyla önlenebilir. Kadınlara kendi kendini muayeneyi öğretiyoruz ki erken aşamada yakalayalım. Kendi vücudumuzu korumamız gerektiğine inanıyoruz. Sağlıklı besleniyor, vücut direncimizi yüksek tutuyor ve hareketli yaşamı öneriyoruz. Biz, Halk Sağlığı Müdürlüğü olarak her zaman vatandaşlarımızın yanındayız. 4 Şubat Dünya Kanser Günü vesilesiyle kendi sağlığımıza sahip çıkmamız gerektiğinin bilincine varalım diyorum...” diye konuştu.

VÜCUDUMUZLA İLGİLİ OLURSAK...
Vücutla ilgili olunursa kanserden korunmanın mümkün olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ayfer Haydaroğlu, kanserden korunma konusuyla ilgili şu şekilde konuştu: “Kanserin bazı türlerinde korunma olasılık dahilinde, bir kısmında ise sebebini bilemediğimiz için korunması çok zor. Kansere neden olan etkenleri düşünerek korunma sağlayabiliriz. Örneğin akciğer kanserini ele alalım. Yüzde 75’i ileri dönemde yakalanan ve erkeklerde en fazla görülen kanser türü. Korunması çok kolay. Bu kadar zor bir hastalıkta, sigara içmezseniz korunursunuz. Ya da rahim kanseri ve meme kanseri hormonlara bağlıdır. Ekstra hormonlar alınmazsa korunma mümkün. Beslenmeye, fiziksel aktivitelere ve aşırılıklara kaçmamaya dikkat ederek kanserden korunabilirsiniz. Kanser sinsi bir hastalık, erken belirtilere dikkat dikkat etmemiz, vücudumuzla ilgili olmamız lazım. Erken tanının hayat kurtardığını hatırlatmak isterim. Özellikle geçmeyen hastalıkta muhakkak doktora gitmek lazım, vücudun herhangi bir yerinde olan bir yumruyu boş bırakmamalıyız. Vücudumuzla ilgili olursak kanserden korunmuş, erken tanıda yol almış oluruz. Taranabilen 4 kanser grubu var; meme kanseri, rahim ve rahim ağzı kanseri, bağırsak kanseri ve prostat kanseri. Bunların kontrolleri yapıldığı zaman erken teşhis ediliyor ve iyileşme sağlanıyor. Erken belirtilerin neler olduğunu bilmeli ve kontrolleri asla aksatmamalıyız. Korunabilir bu dört kanser grubu için yıllık kontrollerinin yapılması gerekir.”