GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
18 Haziran 2020 Perşembe 10:59

Jeoloji Mühendisleri'nden 'Çeşme Projesi' tepkisi: Denizden su almak avantajlı olsaydı Kıbrıs’ta uygulanırdı!

Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan, Çeşme Projesi ile ilgili yapılan son toplantıda bölgedeki su sorununa ilişkin Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un ‘Suyu denizden temin ederiz’ önerisi hakkında, “Öyle bir sistem avantajlı olsaydı, hükümetin Kıbrıs’a yaptığı KKTC Su Temin Projesi’nin yerine yapılırdı” dedi.

EGEDESONSÖZ-Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Alim Murathan SonsözTV yayınına konuk olarak katıldı ve Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.

Murathan, İzmir’in deprem riski ve alınması gereken önlemler hakkında konuşurken, Çeşme Projesi hakkında da önemli açıklamalarda bulundu.

MANİSA’DAKİ DEPREMLERDEN İZMİR DE ETKİLENİR
İzmir’de tarih boyunca depremler yaşandığını belirten Murathan,“Antik çağlarda İzmir’de bulunan antik kentlerde de depremler olmuştur. Selçuk’ta bulunan Efes Antik Kenti yapılan araştırmalara göre, o dönemde depremler sebebiyle 5 defa yıkılarak yeniden kurulmuştur. Bu kentte çok sayıda fay hattı var ve bir çoğu yıkıcı etkide deprem oluşturabilecek potansiyele sahip. Manisa’da 6.5 – 7 büyüklüğünde bir deprem olursa, İzmir’in zayıf zeminlerindeki bölgelerin etkilenme olasılığı yüksek ancak kaya zemin üzerinde bulunan yerleşimlerin etkilenme olasılığı çok düşük. İzmir tarih boyunca Manisa’da olan depremlerden etkilenmiş” dedi.

İZMİR’DEKİ FAY HATLARI ÜZERİNDE ÇALIŞMALARA BAŞLAMALIYIZ
Gelişen teknolojinin fay hatları üzerinden çokça veri alınabilmesine imkan tanıdığını söyleyen Murathan, “Günümüzde fay hatları üzerinde yapılan çalışmalarla tarih boyunca ne kadar ve ne sıklıkta deprem ürettiğini öğrenebiliyoruz. Şimdi bizim İzmir’de eksikliğimiz bu. İzmir’de 13 tane aktif fay hattımız var. Bu fay hatları üzerinde tek tek bu çalışmaları yapmamız gerekiyor. İzmir’de bu fayların çalışıldığı takdirde, belki de bu fayların 300 yılda, 500 yılda bir deprem ürettiği sonucu çıkacak. Biz de bu doğrultuda toplumumuzun daha rahat olmasını sağlarız ve deprem master planımızı buna göre hazırlarız. Şu an bunu yapmamız gerekiyor. Kent alt yapımızın, su isale hatlarının 6.5 – 7 büyüklüğündeki depreme dayanıklı hale getirilmesi gerekiyor. Bunu yapmak için bir yol haritası gerekiyor ancak biz şu an bunu yapamıyoruz. Bu konuda tüm kurumların ve tüm STK’ların birlikte çalışması gerekiyor. Bunun için İzmir Deprem Master Planı’nın hazırlanması gerekiyor ve alt yapının da buna göre ayarlanması gerekiyor” diye konuştu.

İZMİR’DE YIKICI ETKİYE SAHİP 4 FAY HATTI VAR
İzmir’deki 13 fay hattının 4 tanesinde yıkıcı etki yaratabilecek potansiyel olduğunu dile getiren Murathan, “İzmir’de 1998’de yapılan İzmir Master Planı bir senaryo üzerine kurulmuş. Bu planda Balçova’dan Bornova’ya kadar uzanan fay hattında deprem olursa neler olur diye çalışılmış. İzmir’de yıkıcı etkisi olabilecek 4 fay hattımız ve toplamda 13 fay hattımız var. Bu hatlar kentin içinden geçiyor. Bunların haricinde körfezin içinden geçen fay hatlarımız var. Bu konuda teknoloji çok ilerledi, İstanbul’da bu faylar araştırılıyor, bunu İzmir’de de yapmamız gerekiyor. Bu çalışmaları daha önce İzmir Büyükşehir Belediyesi yapmış, şimdi yine yapılması gereken çalışmayı, Belediye, valilik ve üniversiteler ile STK’ların ortak çalışması gerekiyor. Kentin en büyük yatırımları İzmir Büyükşehir Belediyesi yapıyor ancak bu çalışmaların ortak yapılması gerekiyor” açıklamasını yaptı.

DEPREMİN BİNAYA HASAR VERMESİ İÇİN 4 ETKEN VAR
Depremlere karşı oluşabilecek risklerin yapılacak çalışmalarla en aza indirilebileceğini belirten Murathan, “330 yıl önceki depremdeki sonuçları o dönemde kayıtlara düşmüş bilgilerden alıyoruz. Hangi fay hattının o depremi ürettiği konusunda bilgi sahibi değiliz. Ama İzmir fay hattının büyük bir fay hattı olduğunu ve tehlikeli olduğunu biliyoruz. Seferihisar fay hattını büyük bir fay olarak biliyoruz. Kemalpaşa-Torbalı bölgesindeki fay hattını büyük bir fay olarak biliyoruz. Balçova’da bir termal ısı merkezi var, bu merkez depremler sayesinde açığa çıkıyor. Depremler önlenemez ancak depremlerin afete dönüşmesi engellenebilir. Bir deprem bir binaya hasar vermesi için 4 temel etken var. Taşıyıcı sistem, yapıdaki malzeme, yapının oturduğu zemin ve alt yapı tesisatının bulunduğu konum. Deprem konusunda etkili önlemler alan ülkeler bir deprem ısı haritası oluşturarak, bu harita kapsamında alt yapıyı 8 şiddetinde depreme dayanıklı şekilde dizayn ediliyor. Belirli bölgelerde konut yapılmasına izin verilmiyor çünkü bu bölgelerin depremden çok etkileneceği biliniyor. Biz ülkemizde deprem riskinin azaltılması için kurulacak yapıları denetlemek amacıyla, jeoloji mühendislerinin denetim anlamında ciddi bir mekanizmanın içerisine alınması gerektiğini söylüyoruz” ifadelerini kullandı.

ÇEŞME PROJESİ TEPKİSİ: DENİZDEN SU ALMAK AVANTAJLI OLSAYDI KIBRIS’TA UYGULANIRDI
Turizm Bakanlığı’nın Çeşme Projesi hakkında da açıklamalarda bulunan Murathan, “TMMOB Çeşme projesi ile ilgili, ortada henüz bir proje yok diyor. Bakan’ın açıkladığı projenin yapılmasına imkan yok diyor. Açıklanan projenin yapılacağı alan anlamında hem plan hem de ekolojik olarak bölgeye zarar vereceğini söylüyor. Bugün Çeşme’de su sorunu var, bir çok insanımız o bölgede tarlalarını tuzlu su ile suluyor. Su çekimi yüksek olduğu için yeterli gelmiyor. 2008 ve 2011 yıllarında bölgedeki barajda su kalmadığı için bölgede çok daha büyük bir sıkıntı yaşanmıştı. Önümüzde kurak günlerde bölge içme suyu sorunu yaşayacak. Bu durumda böyle bir proje açıklanması hayalden öteye geçemiyor. Biz bakanımıza su konusunda bir sunum yaptık, bakanımız konuyu anladı fakat o zaman suyu denizden alırız dedi. Biz de böyle bir sistem avantajlı olsaydı, hükümet Kıbrıs’a yapılan KKTC Su Temin Projesi’nin yerine yapılabileceğini söyledik. Bakanımız o bölgede bu projeyi gerçekleştirmek istiyor. TMMOB orada ekolojik dengenin bozulacağı ve ortada henüz proje olmaması sebebiyle gerçekleşemeyeceğini söylüyor. Önümüzdeki günlerde bu konuda hazırlanan rapor da kamuoyuna açıklanacak” dedi.

TMMOB OLMASAYDI KORDON’DAN 6 ŞERİTLİ YOL GEÇECEKTİ!
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin halkın yararına olacak projeleri desteklediğini söyleyen Murathan, “Çeşme’de 20 tane golf merkezi yapmanız için çok büyük bir su kaynağına ihtiyacınız var ama o bölgede bu kaynak yok. Biz bunun için karşı çıkıyoruz. TMMOB halkın yararına olmayan projelere karşı çıkmıştır. Bugün İzmir halkı Kordon’da çok güzel oturup vakit geçiriyor. Eğer TMMOB olmasaydı İzmir halkı Kordon’da oturamayacaktı ve orada 6 şeritli yol olacaktı” diye konuştu.

YÜKSEK BİNALAR 7 ŞİDDETLİ BİR DEPREMDE SINANACAK
Kentimizdeki yüksek binalara itiraz ettiklerini dile getiren Murathan, “Bayraklı bölgesinde yapılacak yüksek binalar ile ilgili iki temel itirazımız var. Mühendislik çok gelişti evet dünyada çok yüksek binalar yapılıyor ancak dünyada böyle bir delta yok. Varsa da nasıl önlemler alınarak bu yapıların inşa edildiğini biliyoruz. Ama tabii ülkemizde böyle önlemler alınmadığını biliyoruz. Biz Mavişehir bölgesinde de yüksek yapılar inşa edilmesine karşı çıkıyoruz. Bizler mühendisiz, teknik olarak bu işlere karşı çıkıyoruz. Bu yapılan işleri biz nasıl sınayacağız, 7 büyüklüğünde bir deprem olduğunda bu yapılar sınanacaktır. Dünya üzerinde çok büyük referanslarımız var, depremler sırasında çok büyük enerji açığa çıkıyor. Gerekli önlemler alındığı söylense de biz buna karşı çıkarak henüz teknolojinin bu denli bir enerjinin etkilerine karşı savunmanın güç olacağını söylüyoruz” açıklamasını yaptı.

BAŞKAN SOYER SÖZÜNDE DURDU
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in seçim öncesinde verdiği sözleri tuttuğunu belirten Murathan, “TMMOB gibi kuruluşlar toplum yararına mücadele eden örgütlerin İzmir’de çok iyi şekilde birlikte çalışması gerekiyor. Bunu en iyi yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer. Adaylığı sürecinde TMMOB ile birlikte çalışacağını söylemişti ve bu sözünde durdu. Başkanımız sürekli fikir alışverişinde bulunarak toplantı düzenliyoruz. Bunu değer başkanlarımız ile de sıkı bir iş birliği ekilinde yapılamasında İzmir halkının çıkarına olacaktır diyoruz” ifadelerini kullandı.