Önceki gün iş toplantısı için geldiği Zorlu AVM çıkışında objektiflere takılan şarkıcı İzzet Yıldızhan,magazin gündemine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Sevenlerine TV programı müjdesi veren 58 yaşındaki türkücü, detay vermekten kaçındı. Çocuklarıyla ilgili de "Çocuklarım hayatın zorluklarını öğrensinler istiyorum. Zaten zor bir hayatları yok. Biz geçmişte bunun savaşını güzel verdik çok şükür, maksadımız onlara kolay bir hayat sunabilmekti. En altta da çalışsınlar her detayı görsünler istedim, çocuklarımda bu konuda sitem edecek çocuklar değiller" dedi.
"MUSTAFA KESER'DEN DAHA SABIRLI ÇIKTIM"
Geçmiş yıllarda Bülent Ersoy ile yaptığı program dört hafta sonra yayından kaldırılan İzzet Yıldızhan, sonrasında sert ifadeler kullanmıştı. Benzer olay geçtiğimiz günlerde Mustafa Keser tarafında yaşanmış ve Diva ile yaptığı program iki hafta sonra yayından kaldırıldı.
Mustafa Keser'in durumu sorulduğunda ünlü şarkıcı şunları söyledi:
"Ben Mustafa (Keser) abiden daha sabırlı çıktım. Ben dört hafta dayanabilmiştim, kendisi iki hafta dayanabildi. Bülent Hanım'ın artık böyle programlar yapmaması lazım, bu tarz programlarda olmak yerine daha çok sağlığına dikkat etmesi lazım. Bu tarz sanatçılarımızın, artık kendilerini koruması ve sağlıklarına dikkat etmeleri gerekir. Benim böyle bir rahatsızlığım olsa, tüm samimiyetimle söylüyorum bu tarz işlerin içinde yer almam. Bu zorluğun, bu hengamenin içine kendimi sokmam... Tekrar o konulara girmek istemiyorum açıkçası ama ben Mustafa Keser'den daha sert açıklamalarda bulunmuştum. Bu süreçte de bu açıklamaların ve bu durumun halkta karşılığı çok olumlu olmuştu. Bazı sanatçılar zordur. Yanında beraber olduğun kişi de sanatçı, bilgili kişiler, onlarda halk tarafından kabul görmüş insanlar" açıklamasında bulundu.
"SUÇ BÜLENT ERSOY'DA"
Bülent Ersoy'un orkestrasının KKTC'de tutuklanmasıyla ilgili ise Yıldızhan şöyle konuştu: "Bu süreçte ben o arkadaşlara gerçekten çok üzüldüm. Bülent Ersoy'a üzülmedim. Orkestrada çalışan kişiler günlük işe gidip gelen, ailesine bakan, çocuğu olan insanlar. Ben aynı pozisyonda olsam, kesinlikle dönmezdim oradan... Bülent Ersoy'un bugün Türkiye'de her tarafta kabul gören bir kimliği var. Ben orada olsam Başbakan'a kadar çıkar, gerekli girişimlerde bulunur, suçu olmayan o insanları orada bırakmazdım... Biz konsere gittiğimiz zaman PCR testini yapan benim menajerim, benim çalışma arkadaşlarım. Orkestranın bundan haberi yok ki, yani tüm sorumluluk bizde bu durumda. baktığınız zaman burada suç Bülent Ersoy'da."