EGEDESONSÖZ - 30 Ekim 2020 tarihinde İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında yaşanan 6.6 şiddetindeki deprem sonrası en çok hasarı alan Bayraklı ilçesinde yaralar sarılmaya devam ediyor.
Yaşanan deprem sonrası yüzlerce evin ağı, orta ve hafif hasar raporu aldığı, binlerce kişinin ise evinden ayrılmak zorunda kaldığı ilçenin yeniden inşa çalışmaları sürerken, depremzedeler tarafından kurulan İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) de vatandaşların yaralarını sarmak amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'a iletilmek üzere yazı kaleme aldı.
Depremde büyük kayıplar yaşayan vatandaşların sorunlarının dile getirildiği yazıda, talepler de yer aldı.
İZDEDA tarafından hazırlanan metin şu şekilde;
"Kentsel dönüşüm kredisi faiz oranının düşürülmesi ve vadesinin uzatılması kesinlikle ihtiyacımız olan ve İzmirli için ölüm kalım meselesi kadar önemli bir konu, yaklaşık olarak 100bin civarında deprem mağduru İzmirlinin yıllarca emek vererek elde etmiş oldukları kazanımlarının ellerinden uçup gitmesi ve hayata bakışının değişip umutsuzluğun, amaçsızlığın oluşması, mecburi olarak göçe sürükleniyoruz ve hatta zoraki göçe zorlanıyoruz düşüncesinin hakim olmaya başladığı bir ortam oluşması durumu söz konusu.
Yüzde sekseni 65 yaş üstü seviyesinde olan Bayraklı İlçesinde yaşayan depremzedelerin evlerinin yeniden inşası için gerekli 400 bin TL gibi bir meblağı kendi evini yeniden almak için ömrünün yetmeyeceği düşünerek bunalıma girmesi ve hayatı kendisine anlamsızlaştırması kabul edilebilir bir durum değildir.
Kentsel dönüşüm kredisi 0.30 seviyelerinde ve 20 yıla kadar uzatılmaz, inşaat konusunda yardımcı olunmazsa geri dönüşü mümkün olmayan sonuçlar doğabilir.
Proje alanı içinde bulunan deprem mağduru komşularımızın depremden önce 130 m2 evleri varken ve kendi inisiyatifleri dışında başlarına gelen bir afet olayı sonrası 6306 sayılı kanunun 6 A maddesi gereği haklarına el konulup, 7 kat olarak yaptırdıkları ya da satın aldıkları evlerinin kendi istekleri dışında 5 katli olarak yapılmasına karar verilmesi, yanındaki binada deprem yaşamış komşusunun 8 katlı olarak tekrar evine kavuşacak olması kabul edilemez bir durum olarak karşımıza çıktığı gibi insanları ümitsizliğe, çaresizliğe ve güvensizliğe itmektedir. Bu konunun eşitlik ilkesine ters olduğu göz önünde bulundurularak çözüme muhtaç bir konu olduğu unutulmamalı ve acil çözümlenmesini istemekteyiz.
Proje alanı içinde olanlara rezerv alandan yararlandırılma konusunda hak sahipliği tanınmalı ve hak kaybının önüne geçilmeli.
Proje alanı olarak ilan edilen yerde 5 kat olarak inşaat yapılırken hemen yanı başına 8 katlı trafo merkezi inşaatının insanların manevi duygularıyla oynamak gibi algılandığı düşünülmeli ve inşaatının durdurulup başka bir yere taşınması gerekmektedir.
Proje alanlarındaki binalar 1+7 ila 1+8 arasında task:0,60 ile yapılırken ve o dönem imar kanunlarında Kooperatifleri desteklemek amacıyla tanınan inşaat haklarıyla 120-150 m2 daire sahipleri, 14:51 de İzmir'de 20 saniye süren depremde bu senelerin birikimi, anılar, çocukların büyütüldüğü, ailelerin barındığı evler yıkıldı.
Bayraklı 2004 yılından bu yana inanılmaz gelişim gösterdi. Çevrede 28 kat ile 45 kat arasında birçok gökdelenler ve rezidanslar yapıldı ve bu depremde sadece 2002 öncesi yapılar ya direk yıkıldı ya da büyük hasar aldı. Hâlbuki çevrede ki hiçbir gökdelen zarar görmedi, kaliteli beton, kaliteli demir, doğru teknoloji ile binaların yıkılmadığına şahit olduk. Nitekim bizim imarımızı 5 e düşüren devletle, gökdelene 40 kat imarı veren aynı devlet. Bu konu zihinlerde cevap bulamamakta.
Devletimiz kısa süre içerisinde kamulaştırdığı arsalarımızda yıkımı hemen yapıp hiçbir görüş almadan bize sormadan temelleri açtı artık çok az zamanımız var bizi bu girdap kurtarın.
Bizler sadece devletimize güvendik kendimize çocuğumuza da ev aldık yatırım yaptık 2 hatta 3 daire edinenlerimiz oldu ama 1 den fazla dairemiz var diye bu seferde hak sahibi olamıyoruz, ödeme sürelerimiz kısalıyor faiz olayı giriyor bir de zaten kredi borçlarımız var, bu konudaki mağduriyetlerimiz giderilsin.
Ada bazlı olarak yapılması düşünülen ve daha önce telaffuz edilmiş olan % artış" söyleminden kat sayısının artırılmasını mı anlıyoruz. Aynı zamanda büyüklük olarak metre kare artışını mı kapsıyor?
Bazı proje alanlarında yapılacak olan yeni yapılarda, arta kalan daire ve dükkân payları ile ilgili nasıl bir düzenleme yapılacak?"