GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Sağlık
2 Mart 2021 Salı 08:34

İzmir Tabip Odası’ndan ‘normalleşme’ yorumu: Çok konuşulacak 'test sayısı' iddiası!

Açıklanan yeni normalleşme kararlarının, o şehirlerde yapılan test sayısının değil de pozitif vaka sayısına göre alındığını öne süren İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, "İzmir'de günde 15 bin test yapılırken bu sayı 3 bine indiyse, pozitif vaka sayısı da doğal olarak düşecektir Bu durum, İzmir'in rengini ve burasıyla ilgili tedbirlerin dozunu değiştirir. Bu nedenle kaygılıyız ve kısıtlı sayıda yapılan test sonucu ortaya çıkan pozitif vakaya göre getirilen gevşemeleri doğru bulmuyoruz" dedi

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı kontrollü normalleşme süreciyle ilgili şartları değerlendiren İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, alınan kararların bilimsel bir gerçeğe dayanmadığını söyledi. Turuncu bölgede yer alan İzmir'de cumartesi günü sokağa çıkma yasağı olacağını, pazar günü kısıtlamanın devam edeceğini hatırlatan Başkan Çamlı, "Okullar kısmen de olsa açılacak. Lokanta, restoran, kafeler 07.00-19.00 saatleri arasında açık olacak. Halı sahalar aynı saatlerde normalleşecek. 65 yaş üstü ve 20 yaş altı sokağa çıkabilecek. STK'ların, meslek odalarının genel kurulları, katılım 300 kişiyi geçmeyecek şekilde yapılabilecek. Düğünler, İzmir gibi ikinci derede riskli, turuncu kentlerde 50 kişi aşmayacak şekilde ve bir saat içinde bitirilecek. Tüm bu kararlar, test sayılarının ışığında değil, pozitif vaka sayılarına bakılarak verilmiştir. Bu da geleceğe dair kaygılarımızı artırıyor" dedi.

İZMİR'DE HANGİ YASAKLAR KALKTI/NELER YASAK?

GÜNDE 3 BİN TESTE DÜŞERSEN, POZİTİF VAKANIN 270 OLMASI NORMALDİR
İzmir'de şu anda pozitif vaka sayısının 270'lerde olduğunu hatırlatan Başkan Lütfi Çamlı, "İller, vaka sayılarına göre dört gruba ayrılmış durumda. Kararlar da bu çerçevede alınmış görünüyor. İzmir'de mesela, günde, haftada kaç test yapıldı? 3 bin teste karşılık 270 pozitif vaka tespit ediliyor. Oysa İzmir Aralık ayında 15 bin test yapıyordu ve pozitif vaka daha yüksekti. Yani test sayısını açıklamayıp pozitif vakaları dikkate alarak alınan bu kararların yeni bir sıkıntıya yol açmasından endişe ediyoruz" açıklamasında bulundu ve şu değerlendirmelerde bulundu:

"Elde ettiğimiz duyumlar çerçevesinde yüzde 8-10 arasında değişen bir pozitiflik var. Eğer 3 bin test yaparsanız bulacağınız vaka sayısı farklı, 10 bin testte farklı olacaktır. Bulacağınız farka göre, şehrinizin rengi değişecektir. Maalesef şeffaf paylaşım yapılmıyor. Toplam test sayısı açıklanmıyor. Örneğin ülkemizde Aralık ayında 200 bin test yapılırken, bugün 100-120 bin test yapılıyor. Test sayıları yüzde 50 veya 70 düşmesi, azalması, vaka sayılarını düşürecektir. Bu da şehrimizin gerçek sayısını vermeyecektir. Dolayısıyla şehrimizin rengi de o şehirle ilgili alınacak tedbirler de değişecektir. İller, ilçeler bazında yapılan testleri bilmek lazım. Şırnak'ta çok düşük bir oran çıkıyor. Acaba orada yetersiz sayıda testin rolü mü var? Yoksa toplumsal bağışıklık orada yakalandı mı? Bunları bilmiyoruz. Hatta testlerin yaşa, sektörlere göre dağılımını da yapmak lazım. Kısıtlı sayıda yapılan testle, o testin sonucunda çıkan pozitif vakaya göre gevşemeler getirmeyi doğru bulmuyoruz."

İZMİR'DE PANDEMİ, YATAY BİR SEYİR HALİNDE
Aralıkta yüksek olan vaka sayısının, şubat başında düşüş gösterdiğini hatırlatan Başkan Çamlı, "İzmir'de artış olmadı ama düşüş de olmadı. Bir yatay seyir izliyor. Üstelik giderek artan mutant virüs enfeksiyon olguları var. Bazı bilim insanları mart ayının sonunda bu mutant virüs artışlarına bağlı yeni üçüncü bir pikin gelebileceğini söylüyorlar. Kısacası kontrol altına alınmamış bir pandemi, giderek artan mutant virüs enfeksiyonu söz konusu" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bir aşılama süreci başlatıldıysa da şu anda toplumum yüzde 10'una yakını tek doz aşılarını oldular. Yüzde 2.5 gibi de iki doz aşısını olan kesim var. Yani toplumsal bağışıklık dediğimiz, toplumun yüzde 60'ının aşılanmasından çok uzaktayız. 2021'de aşılama hedefine ulaşmamız mümkün görünmüyor. Bu çerçeveden baktığımız zaman da, gevşetilmedeki kriterler sağlam temellere dayanmıyor. Örneğin, 300 kişiyle genel kurulların yapılabileceği söyleniyor. Burada sayı kadar, mekan da önemli. Ne kadar alanda 300 kişi? Bazı mekanlar vardır, 300 kişi sorun oluşturmayabilir. Küçük bir mekansa, 300 kişi ciddi bir kontrolsüz kalabalık anlamına gelebilir. Aynı şey düğünler için de geçerli."

İZMİR'DE ÜÇ HASTADAN BİRİ, MUTASYONLU
"Okulların açılması meselesi... Düşük riskli illerde tüm sınıfları açıyorlar. Öğretmenler aşılanmadı. İki doz aşıya ulaşılmadı. Fiziki altyapı tamamlandı mı? Sınıflarda fiziksel mesafe hazırlandı mı? Servisler, pandemi şartlarına uygun hale getirildi mi? Okulların hijyenik altyapıları, tuvalet, lavobo durumları, pandemiye uygun mu? Kantin ya da yemekhane gibi risk içerecek alanlar için düzenleme geldi mi? Kaldı ki, ülkeye baktığımızda vaka sayılarında bir artış var. 5 binlere kadar inen vaka, 10 binlere yaklaştı. Böyle bir dönemde çok dikkatli kararların alınması gerekiyordu. İl Hıfzıssıhla kurulları hani yerinde karar alacaktı? Şu an itibariyle, İl Hıfzıssıhha Kurullarına görev kalmamış gibi görünüyor. Kararlar tamamen merkezden alınmış durumda. Diyelim ki, önümüzdeki birkaç haftada artışlar oldu. Kararlar yeniden gözden geçirilecek mi? Bunları da bilmiyoruz. En önemli sakınca, bu kararların dayandığı veriler. Sadece toplam vaka sayısına bakarak açıklarsanız, bu toplam vaka sayısı da yeterli olmayan, eskiye oranla yüzde 50 azalmış PCR testlerine göreyse, bu kararların bilimsel gerçekliğini çok zayıflattığını görürsünüz. İzmir gibi büyük bir metropolde günde 3 bin test çok az. Şırnak'ta düşük çıkıyor ama hiç kimse Şırnak'ta şu kadar test yaptık, demiyor." Üç ilimizde mutasyon virüs varken, bugün 43 ilde görülmüş durumda. İzmir'de örnekleme yapılan testlerde büyük ölçüde mutasyon var, yüzde 30 düzeyinde. Yani üç hastadan biri, mutasyonlu. Özetleyecek olursak, bu kararların dayandığı temel olarak, özellikle yapılan test sayılarının bu kadar düşük olması, kaygılarımızın devam etmesine neden oluyor."