GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Sağlık
23 Haziran 2021 Çarşamba 08:28

İzmir Tabip Odası’ndan 1 Temmuz yorumu: Sokağa çıkma yasağı zaten anlamsızdı!

1 Temmuz itibariyle, saat 22.00'den sonra ve pazar gününün tamamını kapsayan sokağa çıkma yasağının, seyahat kısıtlamasının kaldırılmasını değerlendiren İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, "Parklar parklar, bahçeler, yüksek bulaş riski taşımıyor. Önemli olan, bulaş riskini artıracak ortamlara engel olmak. Günde 5 bin vaka varken, pandemiden kurtulduğumuzu düşünmek büyük hata olur. Maske, maske ve hijyene katı bir şekilde uymak zorundayız" dedi

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Temmuz'dan itibaren, hafta içinde saat 22.000'den sonra ve pazar gününün tamamını kapsayan sokağa çıkma yasağının, aynı zamanda seyahat kısıtlamasının kaldırılacağını, kamuda mesai uygulamasında normale dönüleceğini duyurdu. İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, bu kararı değerlendirirken, "Sokağa çıkma yasağı zaten anlamsızdı. Önemli olan, bulaş riskini engelleyecek ortamlar hazırlamaktır" dedi.

O KISITLAMALAR, SADECE SOSYAL YAŞAMA İZİN VERMİYORDU
Alınan kararları, belli kriterlere göre yorumlamak gerektiğini belirten Başkan Dr. Çamlı, "Haftanın altı günü normal hayatı sürdür, akşam saat 22.00'den sonra ve pazar günü sokağa çıkma! Bu durum, sosyal yaşama izin vermiyordu sadece. Pandemiyle mücadeleye bir katkısı yoktu. Burada dikkat edilmesi gereken şey, bu serbestliklerde, pandemiyi artırabilecek birtakım davranış ve uygulamalara ne kadar izin verilip verilmediğidir. Kapalı ortamlara, kontrolsüz kalabalıkların oluşmasına yeterince dikkat edildikten sonra, maske, fiziksel mesafe ve hijyen koşullarına uyduğumuz sürece, alınan kararın bir sakınca oluşturmadığına vurgu yapan Başkan Çamlı, şu değerlendirmelerde bulundu:

UNUTMAYALIM; GÜNDE 5 BİN İNSANIMIZ COVİD 19 HASTASI OLUYOR             
"Toplu taşımlardaki yığılma, fabrika gibi kapalı ortamlarda çalışmaların devam etmesi, iş hayatında pandemi açısından risk taşıyabilecek ortamların düzeltilmemesi, sıkıntı yaratır. Hayatımızın her alanında pandeminin nasıl yayıldığını biliyoruz. Özellikle fiziksel mesafelerin korunamadığı kapalı ortamlar, kalabalık ortamlar, havalandırması iyi yapılamayan ortamlarda sürdürülmeye çalışılan iş hayatı, düğün, taziye gibi sosyal etkinlikler, tabii ki toplu taşım araçları, riski artırır. Şu anda ülkemizde hala 5 binin üzerinde vatandaşımız covid 19 hastası oluyor. Bu vaka sayılarıyla ülke olarak hala üst sıralardayız. Avrupa'nın bazı ülkelerinde yeni varyantın baskın hale gelmesiyle, vaka artışları var. Tüm bunlar dikkate alındığında, pandeminin henüz geçmediğini görüyoruz. Fiziksel mesafe, hijyen ve maske kuralına katı bir şekilde riayet etmeliyiz. Bunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Bu kurallara uyarsak, havalandırması yeterli olmayan yerlerde fazla kalmazsak, kontrolsüz kalabalıklardan uzak durursak, yeni serbestlik bize zarar getirmez."

BULAŞMA RİSKİNİ ARTIRACAK ORTAMLARA İZİN VERMEMEK LAZIM
Park bahçelerin, yüksek bulaş riski taşımadığının altını çizen Başkan Çamlı, "Bulaşma riskini artıracak ortamlara izin vermemek lazım" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunun yolu, sokağa çıkma yasağı uygulamaktan geçmiyor. Akşamları ve haftada bir günlük sokağa çıkma yasağının, mücadeleye çok şey kazandırmadığını her fırsatta söylüyorduk. Nitekim sokağa çıkma yasağı tamamen kaldırıldı. Pandeminin yayılmasına sebep olabilecek koşulları engelleyecek ortamlar sağlanmalıdır. Bu da iş hayatının kontrol edilmesi, toplu taşımanın düzenlenmesi, havalandırması iyi olmayan çalışma ortamlarının uygun hale getirilmesi, maske, mesafe ve hijyen kuralının katı bir şekilde uygulanmasıyla mümkün olur. Neredeyse bazı ülkeler, maskenin çıkarılmasını konuşuyor. Bu, hiç mantıklı değil. Bunu yapan ülkelerin yöneticileri, biz küresel salgında başarıya ulaştık, demek adına siyasi şov yapıyor. Özellikle ülkemizde günde 5 bin vaka varken, aşılama her ne kadar hızlanmış olsa da yeterli seviyeye ulaşılmamışken, maskeyi çıkarmayı hiçbir şekilde düşünmemeliyiz"