GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Sağlık
21 Mayıs 2021 Cuma 16:02

İzmir Tabip Odası Başkanı Çamlı'dan 'normalleşme' uyarısı: Yeni pike davetiye!

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın 1 Haziran’dan sonrası için verdiği normalleşme sinyaline yönelik konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, pandemi yönetimine ilişkin sorumlulukların vatandaşın üstüne yüklenmemesi gerektiğini belirterek, “Türkiye’de bütün alınan kararların toplum sağlığını gözeterek değil, ekonomik kaygılar yönünde alındığını görüyoruz. Bu tür yaklaşımların yeni bir pike davetiye çıkaracağı öngörülebilir” dedi.

Menduha Ceylan/EGEDESONSÖZ- Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 20 Mayıs tarihinde gerçekleştirilen Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulunarak vaka sayılarındaki düşüşe dikkat çekti. Virüsün seyrinin artık vatandaşlar tarafından bilindiğine dikkat çeken Bakan Koca, yasakların daha az olduğu bir normalleşeme döneminin sinyalini vererek, “Haziran ayı itibariyle nasıl bir normalleşme olacağıyla ilgili bir önerimiz olacak. Kapatmaktan ziyade daha çok kişisel önlemleri sürdürmekten yanayız” ifadelerini kullandı.

Bakan Koca’nın normalleşme yorumunu değerlendiren İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, pandemi yönetiminin ancak bilimin ışığında mümkün olduğunu vurgulayarak, Türkiye’de pandeminin yönetilmediğinin, sadece idare edildiğinin ve alınacak yanlış kararların yeni bir pike yol açabileceğinin altını çizdi.

Alınan önlemler doğrultusunda vaka sayılarının tam nedeni belli olmayarak, hızlı bir şekilde düştüğünü söyleyen Çamlı, 60 binlerden 10binlere düşen vaka sayılarının Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın bahsettiği şekilde bir normalleşme için yeterli olmadığını şu sözlerle aktardı:

“Pandeminin yönetimi epidemiyoloji biliminin rehberliğinde yapılabilir. Bilimin ışığında yapılırsa bir başarı kazanılır. Dolayısıyla burada alınacak bütün kararlarda toplumdan, sahadan alınacak bütün verilerin bilimsel bir analizi sonrasında bir takım yeni tedbir ya da yeni gevşeme kararları alınabilir. Mart ve Nisan ayında yaşadığımız 3’üncü pikin bir takım kısıtlamalar çerçevesinde ama tam da nedeni belli olmayacak bir şekilde vaka sayılarında bir düşme olduğunu görüyoruz. 60 binlerden 10 binlere inen günlük vaka sayıları mevcut ama şu unutulmamalı; vaka sayıları 10 binlere inmesine rağmen biz hala Avrupa’da günlük vaka sayısı en fazla olan 5 ülkeden biriyiz. Vefat sayılarımız hala yüksek. Son 15 günde bile 5 bine yaklaşan vefat sayımız var. Dolayısıyla bütün bunlar göz önüne alındığı zaman 60 binlerden 10 bine iniş umut verici olmakla beraber, böyle bir normalleşme böyle bir açılım için yeterli değil.”

YENİ PİKE DAVETİYE!
Pandeminin kontrol altına alınması için vaka sayılarının yüz binde 10’un altına inmesi ve bunun en az 14 gün devam etmesi gerektiğini vurgulayan Çamlı,  “İzmir’de bile yüz binde 93 vaka oranı… Vaka sayılarımız çok düştü ama bulunduğumuz seviye hala çok yüksek” dedi. Turizm sezonunun gelmesiyle birlikte, bilimsel veriler ışığında alınmayan pandemi yönetimi kararlarının yeni bir pike davetiye çıkaracağını söyleyen Çamlı, “Şu anda bir açılım ya da normalleşme sürecine girebilmemiz için elimizde bilimsel anlamda veri yok. Daha önceki sonuçlarda da Türkiye’de bütün alınan kararların toplum sağlığını gözeterek değil, ekonomik kaygılar yönünde alındığını görüyoruz. Bu tür yaklaşımların yeni bir pike davetiye çıkaracağı öngörülebilir” diye konuştu.

SORUMLULUĞU VATANDAŞA YÜKLEMEK DOĞRU DEĞİL!
Çamlı, Bakan Koca’nın “Artık bu virüsün nasıl bulaştığını tüm vatandaşlarımız biliyor” ifadelerine yönelik konuşarak, “Bütün bu tedbirleri sadece vatandaşın üzerine yüklemek doğru bir yaklaşım değil. Kapalı alanlarda kontrolsüz kalabalıklara izin veren bir iş, çalışma hayatı ve sosyal yaşam pandeminin kontrol altına alınmasındaki en büyük engel. Kaldı ki buradaki tercihler çok önemli. AVM’ler açıkken okulların kapalı olmasını anlamakta güçlük çekiyoruz. Pandemi için özellikle kapalı ortamların, toplu taşımanın, ev içinin önemli bulaş alanları olduğunu biliyoruz. Buna yönelik salgını yönetenlerin tedbir alması lazım. Açılım ya da kontrolsüz gevşemeler sonrasında Nisan-Mart aylarında 10 bin vatandaşımızı kaybettik. Bunun için bütün sorumluluğu vatandaşa yüklemek gerçekten devlet adamı ciddiyetiyle bağdaşmıyor. Bütün vakaları vatandaş uyuyor ya da uymuyora bağlamak bir pandemi yönetimi değil. Kaldı ki yapılan ‘pandemiyi kontrol altına aldık, 1 Haziran’dan sonra normalleşeceğiz’ gibi açıklamalar sonrasında oluşan algı vatandaşta da ciddi bir rağbete yol açıyor. Dolayısıyla vatandaşın salgınla ilişkili kurallara uyumunda bir gevşemeye yol açabilmekte. Bu tür açıklamaların yanlış anlamalara sebep olmayacak şekilde dikkatli ve kontrollü yapılması gerekiyor. Eğer yapılacaksa bile sahada alınan bilimsel verilerin ışığında kademeli ve kontrollü yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu.ÇELİŞKİLER OLUŞTURMAYACAK KARARLAR ALINMALI
Yüz yüze eğitimin pandemiye olumlu veya olumsuz bir etkisi olamadığının dünya genelinde anlaşıldığına dikkat çeken Çamlı, eğitim yapılamazken AVM’lerin açılması konusundaki çelişkiyi şu sözlerle ifade etti:

“Biliyoruz ki okulların açık olup olmaması pandeminin şiddetlenmesinde ya da azalmasında etkin değil ama buna karşın eğitim çok önemli. Çocuklarımızın bedensel, ruhsal, sosyal gelişimlerinde ciddi aksamalar ortaya çıktı. Eğitim ordumuzu hızla aşılayıp alt yapıda bir takım düzenlemeler getirilerek eğitim açılabilir çünkü eğitimin açık olmasının pandemiye olumsuz bir katkısı olmadığı bütün dünyada kabul ediliyor. Kaldı ki vazgeçilmez bir yapı ve tedavisi mümkün değil. Eğitim kapalı ama kontrolsüz kalabalıkların olduğu kapalı mekanlar, AVM’ler açıldı. Bir takım tedbirlere de çok uyulmadığını görüyoruz. Pandeminin şiddetlenmesinde özellikle iyi havalandırması olmayan kapalı mekanlar büyük riskler taşıyor ve hayati bir gerekliliği, zorunluluğu olmayan bir alan. Ama çok rahat açılabiliyor. Bu çelişkilere izin vermeyecek kararların alınması gerekiyor.”

ANCAK AŞI RAHAT NEFES ALDIRIR
Türkiye’nin pandemi yönetimi sürecinde kalıcı çözümler üretmediğini ve aşılanmada hala daha yeterli seviyelere ulaşılmadığını söyleyen Çamlı, “Amaç pandemiyi yönetmek veya kontrol altına almak değil. Amaç şu anda ekonomiyi önceleyerek pandemiyi idare etmek. Şu güne kadar pandemi yönetilmedi idare edildi. Gerçekleşen bütün kısıtlamalar sırasında ne yazık ki hızlı bir aşılama hayata geçemedi. Burada en büyük amaç; kazanılan zamanda hızlı bir şekilde aşılama yaparak toplumsal bağışıklığın sağlanması olmalıydı. Çünkü pandemiden çıkıştaki hemen hemen tek anahtar hızlı bir aşılamayla toplumsal bağışıklığın sağlanması. Aşı temininde çok ciddi bir sıkıntı var. Mayıs ayında şu ana kadar bir aşı gelişi olmadı. Sürekli vaat edilen aşı sayıları var ama henüz bir aşı gelişi yok, aşılama sayılarında ciddi bir düşüş var. Bir an önce yapılacak aşı temini ve hızlı aşılama belki rahat bir nefes almamızı sağlayabilir” açıklamalarında bulundu.