Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, devlet okullarının 31 Ağustos'ta açılmasını öngörüyor ancak özel okulların ne zaman açılacağı konusu, belirsizliğini koruyor. 81 ile gönderilen genelgeyle, bu tarihlere vurgu yapılırken,Bakan Selçuk, özel okullar için "Verilere bakarız, ağustos sonu, eylül başında nasıl bir tablo varsa, hareket planımızı ona göre uygularız. Her türlü altyapımız ve imkanımız fazlasıyla var. İsteyen özel okul, 15 Ağustos'ta faaliyetlerine başlayabiliriz" açıklamasında bulundu.
İZMİR, İLK 10'DA BİLE DEĞİL
Peki, İzmir'de özel okullar eğitime hazır mı? Bu soruyu, İzmir'in köklü eğitim yuvalarından İzmir Özel Türk Koleji'nin Genel Müdürü Yiğit Tatış'a sorduk. Tatış, "Biz derse hazırız" sözleriyle başladığı açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Anladığımız kadarıyla, vaka sayılarının az olduğu illerde özel okulların açılması düşünülüyor. İzmir, pandeminin başlangıcında vaka sayısı itibariyle ikinci sırada bulunuyordu fakat şimdi ilk 5'te, hatta ilk 10'da bile yok. Erteletmenin bir faydası olacağını düşünmüyoruz. Diyelim ki, iki ay ertelendi. İki ay sonra pandemi süreci bitmiş mi olacak? Eğer sokağa çıkma yasağı yoksa, çocuklar okula gitmeyin nereye gidecek? Okullarda kontrollü sosyalleşmeleri daha akılcı diye düşünüyorum. Bence İzmir'de özel okulların açılmasına engel bir durum yok."
GEREKLİ ÖNLEMLERİ ÜST DÜZEYDE ALDIK
AB ülkelerinde yapılan araştırmada,kontrollü okulların pandemiyi artıran bir unsur olmadığının raporla belirlendiğini anlatan İzmir Özel Türk Koleji Genel Müdürü Yiğit Tatış, "Raporda, yeterli fiziksel mesafe ve hijyen önlemleri uygulandığında, okulların diğer çalışma veya eğlence yerlerine göre daha yayıcı-bulaştırıcı mekanlar olduğu söylenemez, ifadesi dikkat çekici. İzmir Özel Türk Koleji olarak, gerekli önlemleri en üst düzeyde aldık. Yarın ders olacak gibi hazırız" ifadesini kullandı.
AB RAPORUNDAN SATIRBAŞLARI
Bir AB kuruluşu olan Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi'nin çocuklarda Covid-19 ve okul ortamlarının Covid-19 yayılımındaki etkisi başlıklı AB ülkeleri, İngiltere ve EEA ülkeleri (Norveç, İzlanda Liechtenstein) araştırması sonucu 6 Ağustos'ta açıklanan rapordan satırbaşları şöyle:
* Avrupa Birliği, EEA ve İngiltere’de rapor edilen Covid 19 vakalarının sadece % 5’i 18 yaşından küçük çocuklarda görülmüş. Covid 19 tanısı konan çocukların yetişkinlere oranla hastaneye yatırılması veya ölümcül sonuçlar yaşaması ihtimali çok daha düşük.
* Çocuklar hastalığın semptomlarını (belirtilerini) çoğunlukla ya göstermiyor ya da hafif gösteriyor, başka bir deyişle hastalık teşhis edilmiyor veya belirlenemiyor.
* Semptomlar görüldüğünde çocuklar virüsü yetişkinlere farklı oranlarda taşıyabiliyor ve yetişkinlerde olduğu gibi başkalarına bulaştırabiliyorlar. Semptom göstermeyen çocukların ne kadar bulaştırıcı olduğu henüz bilinmiyor.
* Genel olarak, ülkelerin çoğu çocuklarda yetişkinlere oranla daha düşük seroprevalans (belirli bir nüfusta kan serumlarında ölçülen patojen düzeyi) raporladılar ancak bu farklılıklar küçük oranda ve kesin değil. Çocuklarda yayılım ve antikor dinamiklerini daha iyi anlamak için çocuklara odaklı özel araştırmalara ihtiyaç var.
* Okul ortamlarında tespit edilen vakalarla ilgili incelemeler gösteriyor ki, okulda çocuktan çocuğa bulaşma yaygın değil ve özellikle anaokulu ve ilkokula devam ederken virüs kapmış olan çocukların hastalığa yakalanma esas nedeni o dönemde gittikleri okul ortamları değil.
* Yeterli fiziksel mesafe ve hijyen önlemleri uygulandığında, okulların diğer çalışma veya eğlence yerlerine göre daha yayıcı-bulaştırıcı mekanlar olduğu söylenemez.
* Okulların açılması veya kapatılmasının salgının toplumda yayılmasına etkisi ile ilgili bulgular birbiri ile çelişiyor olsa da, okullarda tespit edilen vakaların filyasyonu ve bazı AB ülkelerinden toplanan gözlemsel veriler gösteriyor ki okulları yeniden açmakla salgının yayılımındaki hızlı artış arasında ilişki yok.
* Eldeki veriler ayrıca gösteriyor ki çocuk bakım merkezleri ve eğitim kurumlarını kapatmak Covid 19 yayılımını engellemek açısından tek başına etkili bir kontrol önlemi değil ve kapatmalar çocukların sağlığını korumak için ilave bir katkı sağlamıyor.
* Okulları açma/kapalı tutma ve okullardaki kontrol önlemleri ile ilgili kararların toplumdaki diğer fiziksel mesafe ve halk sağlığı önlemleri ile tutarlı olması gerekiyor.