Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Son günlerde Türkiye'nin dört bir yanında yaşanan orman yangınları, ülkeyi yasa boğarken, yangınlar nedeniyle onlarca mahalle boşaltılmış ve Manavgat ile Marmaris yangınlarında 4 kişi de hayatını kaybetmişti.
Yaşanan yangınlar sonrası ise bir kez daha 'yangın söndürme uçakları' iddiaları gündeme geldi. Cumhuriyet Halk Partili isimler yangın söndürme uçaklarının yetersizliği yönünde açıklamalarda bulunurken, iddialara İzmir'den de yalanlama geldi.
Yaşanan yangınlar sonrası İzmir Orman Bölge Müdürü Zafer Derince, kentteki son durum ve gündemdeki iddialar ile ilgili Egedesonsöz'e konuştu.
VATANDAŞLARIMIZDAN YARDIM BEKLİYORUZ
Vatandaşlara ateşli piknikten uzak durma çağrısında bulunan Derince, "Şu an hava çok kritik… Nem çok düşük,sıcaklık yüksek, yer yer de rüzgar mevcut… Bu havalarda vatandaşlarımız ateşli piknik ve bağ bahçelerini ateşle temizleme yöntemlerini yapmamaları gerekiyor. Biz yangının çıkmama notasında biz vatandaşlarımızdan bu şekilde yardım bekliyoruz. Ancak tabii ki potansiyel yüksek, İzmir'de her zaman yangın çıkma riski mevcut. Tabii ki bu kurallara uyarsak, yangın çıkmasının önüne geçebiliriz" diye konuştu.
30 EKİM'E KADAR GİRİŞ ÇIKIŞLAR YASAK
İzmir'de uygulanan ormana giriş yasaklarının yangınların önüne geçmek adına önemli bir adım olduğunu belirten Derince, "Valiliğin yasak kararları yangınların önlenmesi konusunda etkili olacaktır. Çünkü en azından vatandaşlar o bölgelere gidip tütün mamulleri kullanamayacak, ormana girip piknik yapamayacak.. Bu kararlar zaten Orman Teşkilatı'nın önerileri ve Valiliğinde onayları ile karar alındı. Biz bölge müdürlüğümüz sınırları içerisinde yer alan İzmir ve Manisa'da 26 bölgeyi riskli alan olarak belirledik. Bu 26 yer, sıkıntılı, her an yangın çıkabilecek yerlerdi ve yasaklandı. Bu alanlara 30 Ekim'e kadar giriş çıkışlar yasaklanmış durumda" ifadelerini kullandı.
EKİPLERİMİZİN YÜZDE 30-40'I YANGIN ALANLARINA DESTEKTE
Ekip anlamında bir sıkıntı yaşanmadığını da belirten Derince, "Şu anda yeterince ekibimiz başka alanlarda yangın olmazsa var. Ancak Türkiye'deki yangınları bir bütün olarak değerlendiriyoruz. Bizim ekiplerimizin yaklaşık yüzde 30-40'ı Manavgat'ta, Marmaris'te, Antalya'da… Ekiplerimiz oralarda çalışıyorlar, hava araçlarımız da oralarda. Herhangi bir yangın olması durumunda bizlerde en yakın bölgelerden takviye isteyeceğiz. Zaten yangın organizasyonu Türkiye içinde bir bütün olarak değerlendirilir ve Ankara Yangın Harekat değerlendirir ve yakın olan yerlerden yangın olan bölgelere ekip kaydırma yapılır" diye konuştu.
YANGIN SÖNDÜRMEDE EN İYİ ÜLKELERDEN BİRİYİZ
Türkiye'nin yangın söndürme konusundaki başarısına da dikkat çeken Derince, "7/24 biz ormanlarımızı gözetliyoruz. Bizim üzerimize düşen ne varsa biz fazlasıyla yapıyoruz. Şu an Avrupa'da 1'nci Dünya'da ise sayılı ülkelerden biri konumundayız yangın söndürme konusunda. Ancak rüzgar 100 kilometre hızla eserse de bu durumda yapabilecek çok bir şey maalesef ki kalmıyor. Ancak biz Türkiye olarak yangın söndürme konusunda iyiyiz" dedi.
BU İDDİALARI ORTAYA ATANLARIN İYİ NİYETLİ OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM
Yangın söndürme uçaklarının kullanılmaması iddialarına yanıt veren Derince, "Bu kesinlikle doğru değil. Sayın Cumhurbaşkanımız da dün açıklama yaptı zaten. Bizim yangın söndürme uçaklarımız mevcuttur. Bu konuyu gündeme getiren insanların iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum. Şu anda uçmayan uçak yok. Biz yangınla ilgili olarak Bakanlığımız genel müdürlüğümüz ihale açıyor. İhaleye girersiniz, çalışmayan uçaklar için ihale yapmayız ki. İhaleyi yapan kurum veya kuruluşlar işine yarayacak ekipmanları almak ister. Dolayısıyla biz orada Orman Teşkilatı, Tarım ve Orman Bakanlığı ve Orman Müdürlükleri olarak işimize yarayacak standartları koyduk. Bu ihaleler herkese açıktı. Ancak katılanlar şartları kazanamadılar. Biz İHA'lardan, insansız helikopterlerden, dronlardan bahsederken , 1960'ların teknolojisi ile üretilmiş, şu an adeta antika olan hava araçlarını bize dikte ederseniz doğru olmaz. Bu tarz tartışmalar kesinlikle moral bozukluğu yaratıyor. Biz silahlı kuvvetlerden sonra yani askerlerimiz ve polislerimizden sonra en fazla şehit veren kurumuz. Bu şehitlerimizin ruhları sızlıyor, şöyle oldu böyle oldu denildiğinde. Bunları dile getirenler yangınla mücadele eden kahramanlarımızın vahdet-i ruhiyelerine baksınlar, 2-3 gündür uyumuyorlar" ifadelerini kullandı.