GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
12 Ekim 2021 Salı 09:48

İzmir'in kuzeyinde cüruf krizi... Nereye dökülecek?

Foça’daki cüruf tesislerinin encümen kararı ile kapatılmasını geç kalınmış ama yerinde bir karar olarak değerlendiren Av. Arif Ali Cangı, ‘mevcut cürufların nereye döküleceğinin’ bir soru işareti olarak ortada durduğunu belirtti. Cangı, bölgedeki diğer işletmelerin denetlenmesini ve ruhsatı olmayanların da kapatılması çağrısında bulundu. FOÇEP Dönem Sözcüsü Bahadır Doğutürk de rehabilete sürecinin bir an önce başlatılmasını istedi.

EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi Foça İlçesi Kozbeyli’de yangınlara ve çevresel sorunların artışına neden olduğu gerekçesiyle Egedemir Demir Geri Kazanım Şirketi’ne ait cüruf depolama tesisini faaliyetten men etti. Alınan kararda ayrıca tesisin ruhsatının bulunmadığı belirtildi. Çevreci Avukat Arif Ali Cangı ve Foça Çevre ve Kültür Platformu (FOÇEP) Dönem Sözcüsü Bahadır Doğutürk kararı Egedesonsöz’e değerlendirdi.

Kararın geç kalınmış ama yerinde olduğunu dile getiren Av. Arif Ali Cangı “Bölgedeki tarım ve orman alanlarının, yaşam alanlarının bu cüruflardan arındırılması çevre sağlığı ve canlı yaşamı açısından önemli. Ancak bu cüruflar nereye dökülecek sorusu başlı başına bir sorun olarak önümüzde duruyor. Geçtiğimiz hafta Aliağa Yukarı Şehit Kemal Mahallesi’nde bir atık depolama ve geri dönüşüm tesisinin proje tanıtım dosyası duyuruldu ve halkın katılım toplantısı yapılmaya çalışıldı ancak halkın tepkisi üzerine yapılamadı. Orada olmayıp Şehit Kemal’de olsun demeye kimsenin hakkı yok. Öncelikle buradaki tehlikeli atıklar tesisler tehlikesiz hale getirilmesinin ve bertaraf edilmesinin yolunun bulunması gerekiyor.” dedi.

BU ATIKLAR KAYNAĞINDA KURUTULMALI’
Yeni depolama tesisler kurmak yerine var olanların bertaraf edilmesinin gerektiğini ifade eden Cangı “Diğer yönden asıl önemli olan ise bu atıkların kaynağının kurutulması gerekiyor. Kaynağı kurutulmadığı sürece atıklar bizim başımızın belası olmaya devam edecek. Zaten o atıklar da atıklardan üretime yönelik tesislerin atıkları. Türkiye'ye batıdan atıklar ithal ediliyor. Bu bölge başka ülkelerin çöplüğü haline getirilmiş durumda ve o atıklardan bir takım elementler elde ediliyor ve geri kalan atıklar da bizim doğamızda geleceğe bırakılan bir kirlilik halinde kalıyor. Hele ki Paris İklim Anlaşmasını onayladığımız bugünlerde bir taraftan anlaşmayı imzalarken diğer taraftan iklim krizine yol açan karbon emisyonlu endüstri tesislerine yol verilmesi iklim değişikliğine karşı verilen mücadelenin samimiyetsizliğini gösterir.” diye konuştu.

DİĞER TESİSLERİN RUHSATLARI DA İNCELENMELİ’
Paris Antlaşmasının gereklilikleri yerine getirilecekse Aliağa ve Foça bölgesinden başlanması gerektiğini dile getiren Cangı “İklim krizine yol açan tesislerin kapatılması ve yeni tesislere izin verilmemesi gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde Socar Petrokimya tesisinin kapasitenin artırılması için ÇED duyurusu yapıldı ki bu dahi yapılan işin samimiyetsiz olduğunu gösteriyor. Olayın başka bir boyutu da encümen kararının gerekçesinin birinci sınıf gayri sıhhi müessese olan bu atık depolama tesisinin işletme ruhsatının olmaması. Bu da başka bir denetimsizliği gösteriyor. Biliyorsunuz madencilik faaliyetlerinin dışındaki 1. sınıf gayri sıhhi müessese tesislerinin ruhsatı büyükşehirler tarafından verilir. Demek ki işletme ruhsatı almadan bir takım endüstri ve atık tesisleri çalışıyor. Bizim beklentimiz şu, İzmir Büyükşehir Belediye Encümeni işletme ruhsatı olmadan çalışan bölgedeki tesisleri tek tek incelenip ruhsatsız olanların kapısına mühür vurulması gerekiyor. Bu tesisin kapatılması tek başına yetmez buna kaynaklık eden atık sağlayan diğer tesislerin işletme ruhsatlarının olup olmadığının araştırılması gerekiyor” dedi.

BİR AN ÖNCE REHABİLİTE SÜRECİ BAŞLATILMALI’
FOÇEP Dönem Sözcüsü Bahadır Doğutürk de verilen kararın 2010 yılından beri süren çevre mücadelesinin bir sonucu olduğunu ifade etti. Doğutürk “Karar biz yaşam savunucularını sevindirmiştir. Bu bölge çevredeki fabrikalar tarafından ölüme terk edilme suretiyle bugüne kadar 200-250 milyon tonluk cüruf dağları ile donatıldı. Bölgenin coğrafyası değişti. Biz yıllardır bu işin hukuksuz olduğunu bu tehlikeli atıkların Foça ormanlarının içine dökülmemesi gerektiğini dile getirdik. Ancak son yıllarda peş peşe çıkan yangınlarla artık etraftaki yerleşim yerleri de tehdit görmeye başladı. En son 12 Ağustos 2021 günü çıkan yangın yerleşim yerlerine 500 metre kala kontrol altına alınabildi. Eğer kontrol edilmeseydi çok büyük bir faciaya sebep olacaktı. O yüzden bu tesislerin kaldırılması gerektiği bölgedeki sivil toplum örgütleri, halk ve muhtarlar tarafından dile getirildi. Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulmuş olan Aliağa ve Çevresi Hava Kirliliği Araştırma Komisyonu’ndan da bu konu defalarca gündeme gelmiş ve baskılarımız giderek artmıştır. Büyükşehir encümeni de almış olduğu kararla bizi sevindirmiştir ve bunun bir an önce hayata geçirilmesi konusunda bizim takibimiz sürecektir. Bir an önce rehabilite süreci başlatılır ve bölge halkı rahatlar.” dedi.