GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
13 Ağustos 2018 Pazartesi 13:47

İzmir’in çılgın projesi durduruldu! Sivil inisiyatif zafer ilan etti

İktidarın İzmir’e yapmak istediği büyük yatırımlardan olan ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu’nun da destek verdiği Körfez Geçiş Projesi için mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı çıktı. İzmir’e Sahip Çık Platformu gelişmeyi zafer olarak nitelendirdi.

Mehmet İŞLER/ EGEDESONSÖZ- Hükümetin İzmir’e yapmak istediği en büyük projeleri arasında bulunan, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da destek verdiği, Körfez Geçiş Projesi için verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararına açılan iptal davası idare mahkemesi tarafından sonuçlandı.  

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), EGEÇEP (Ege Çevre ve Kültür Platformu) ve Doğa Derneği’nin yanı sıra 85 vatandaşın yürütmenin durdurulması istemiyle açtığı davadan olumlu karar çıkması sonrasında kentteki sivil inisiyatif gelişmeyi zafer olarak yorumladı.

İzmir’e Sahip Çık Platformu, mahkeme kararının ardından İzmir Mimarlık Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.

Doğa Derneği Koruma Programı Koordinatörü İtri Levent Erkol, basın metnini ve mahkemenin kararının gerekçesini okudu.

Erkol şunları söyledi:

İZMİR’İN GELECEĞİ İÇİN HUKUK ZAFERİ!
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, EGEÇEP ve Doğa Derneği’nin İzmir Körfez Geçiş Projesi karşısında açtığı davada yürütmeyi durdurma kararı verildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Mart 2017’de körfezi güney-kuzey yönünde geçmesi planlanan İzmir Körfez Geçiş Projesi’nin çevresel etki değerlendirme raporunu onaylamış, bu karar karşısında üç sivil toplum kuruluşu ve 85 vatandaş yürütmenin durdurulması ve projenin iptali için dava açmıştı. İzmir Körfez Otobanı’nın inşa edilmesi halinde dünyadaki on flamingodan birinin yaşadığı Gediz Deltası’nın büyük tehdit altına gireceği, kuşların ve körfezdeki doğal yaşamın zarar göreceği İzmir İdare Mahkemesi tarafından atanan resmi bilirkişi heyetince oybirliği ile tespit edildi. İzmir İdare Mahkemesi, 11 akademisyenden oluşan bilirkişi heyetinin resmi raporuna istinaden geçtiğimiz günlerde İzmir Körfez Geçiş Projesi hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi.

RAMSAR ALANI
İzmir’in Gediz Deltası, flamingolar başta olmak üzere çok sayıda kuş türünün dünyadaki en önemli yaşama alanlarından biridir. Türkiye’deki 14 uluslararası öneme sahip Ramsar Alanı’ndan biri olan Gediz Deltası, aynı zamanda Doğal Sit Alanı olarak korunmaktadır. Türkiye’nin en büyük yüz ölçümüne sahip kıyı sulak alanlarından biri ve 40 binden çok flamingonun yuvası olan İzmir’in Gediz Deltası, UNESCO’nun Dünya Doğa Mirası ile ilgili dört kriterinin tamamını sağlamaktadır. Bu nedenle alınan karar, dünya doğa koruma içtihadı açısından tarihi önem taşımaktadır.

MAHKEMENİN GEREKÇESİ!
İzmir İdare Mahkemesi, bu önemli alana ilişkin aldığı tarihi kararda şu ifadeleri kullanmıştır: “Dava konusu ÇED raporu ve eklerinde, floristik verilerin sağlıklı olarak hazırlanmadığı, proje uygulama alanında ortaya çıkabilecek habitat ve lokalite kayıpları ile ilgili detaylı bir değerlendirmenin yer almadığı, ÇED projesinde verilmiş olan jeolojik bilgilerin çok genel ve küçük ölçekli olduğu, projeye özel detay haritalama ve zemin etüt çalışmaları içermediği, projenin temelini oluşturan zemin bilgisiyle ilgili net bir bilgi olmadığı, ÇED projesinde verilmiş olan fay hatlarının güncel literatür bilgilerini içermediği, batırma tünel ile geçiş yapılan İnciraltı bölümünün aktif fay hattı zonundan geçmekte olduğu ve bu kısımdaki bağlantı contalarının olası bir depremde beklenen yatay ve düşey deplasmanları tolere edebilecek kapasiteye sahip olup olmadığıyla ilgili raporda detay verilmediği, bu esnada gerek çakım sırasındaki ekipman hareketi nedeniyle gerekse çıkacak gürültü sonucunda deniz tabanındaki canlı yaşam ile  burada yaşayan Flamingo ve diğer canlıların üzerinde olumsuz etkiler meydana geleceği, Çiğli çıkışından otoyol bağlantısına kadar olan kısımda geniş kapsamlı bir dolgu faaliyetinin söz konusu olacağı ve bu inşaat nedeniyle de canlı hayatının olumsuz etkileneceği, ÇED raporunda toplamda 19 milyon 870 bin 542 metreküp tarama çalışması yapılacağının belirtildiği, ancak bu miktardaki malzemenin özelliği bilinmeden, nasıl bertaraf edileceğine ve bu faaliyetlerin İzmir Körfezi ekosistemine yapacağı etkilere ilişkin değerlendirmelerin yetersiz olduğu, projenin koruma alanları ve Gediz Deltası sulak alanı üzerinde oluşturabileceği olumsuz etkilerin yeterince incelenmediği, İzmir Körfezi Geçişi Projesinin il ya da bölge düzeyinde bir planın stratejisi olarak üretilmemiş olması nedeniyle planlama ilke ve esaslarına uygun olmadığı, projenin kuzey aksının çok önemli bir doğa koruma alanı içerisinden geçtiği, bölgede uluslararası sözleşmelerle koruma altına alınmış alanların ve farklı koruma statülerinin bulunduğu, güzergahın güney bölümünde de tescil altına alınmış koruma statülerinin ve korunacak tarım alanı olarak belirlenmiş bir kent bölgesinin yer aldığı, koruma statüleri açısından ortaya konan güzergahın mevzuatla uygun olmayan bir öngörü olduğu dikkate alındığında, dava konusu  "Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu" kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.”

BAŞTA BÜYÜKŞEHİR OLMAK ÜZERE TÜM İZMİR HALKINA SESLENİYORUZ: YARIN ÇOK GEÇ OLACAK!
Bizler, hazırladığımız raporda bütün bu hususları belirtmiş, ayrıca şunu da söylemiştik. Bu proje bir kent içi ulaşım projesi değildir. İzmir’e herhangi faydası olmayacağı gibi tarihi zararlar verebilecek bir projedir. Bu proje İzmir’i İstanbul gibi yapmak isteyenlerin hazırladığı rant projelerinin merkez noktasıdır. Bu proje binlerce kuşun yuvası olan Gediz Deltasına ve Körfeze geri dönüşü olmayan zararlar verecektir. Bu projenin, İnciraltı’nın ve yarım adanın yapılaşmaya açılmasından başka bir amacı yoktur. Bu proje İnciraltı’nın, yarım adanın, bütün doğal yaşam alanlarımızın sonunun başlangıcıdır. Davetimizi bir kez daha yineliyoruz. Başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere tüm İzmir halkına sesleniyoruz. Sözünü ettiğimiz talan projelerine bugün karşı çıkmazsak yarın çok geç olacak, güzel İzmir’imizin tarihi, kültürel, doğal bütün değerleri gözümüzün önünde bir bir yok olup gidecektir. İzmir’e dayatılan bu rant ve talan politikalarına hukuki, siyasi tüm yolları kullanarak karşı çıkmamız zorunludur. Bu nedenle bütün bu yağma projelerine karşı İzmir halkını kentimizin geleceğine sahip çıkmaya davet ediyoruz.

BU PROJE RANT BARONLARININDIR 
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Dönem Sözcüsü Melih Yalçın, ise, “Bu projeye kimsenin sahip çıkmaması gerekiyor. Projeyi hazırlayanların ne İzmir’den ne de körfezden haberi var. Bu proje rant baronlarının projesidir. Başta İzmir Büyükşehir Belediyesi olmak üzere ilçe belediyelerinin bu tür rant projelerine destek vermemesi gerekiyor. Kimse kendi koltuğunu korumak için İzmir’in yok olmasını izlememeli. Eğer kentin yok olmasını izlemeyi sürdürürlerse biz de onları teşhir etmeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.