Yerelgüç'ten Burcu Tunç'un haberine göre; Ödemiş merkezli Zeytinlik, Oğuzlar, Bayırlı, Ocaklı, Küçükavulcuk ve Birgi mahallelerinin de dahil olduğu 27 hektarlık alanda Gölcük koruma bölgesinin de içinde kaldığı bölge için 31 Ağustosta yapılan başvuru ile 4. grup maden işletmeciliği yapan Koza Altın İşletmeleri 3 yıllık proje sundu.
Konuyla ilgili olarak Koza-Der Ödemiş Şube Başkanı Selahattin Bağlı, Oğuzlar Mahallesi Muhtarı Süleyman Kaçan, Gölcük Mahallesi Muhtarı Ferit Aynalı, Oğuzlar Mahallesi Eski Muhtarı Sabahattin Güçlü, dernek üyeleri, ilgili mahallelerin sakinleri ve çevre gönüllüleri madenin açılacağı noktada bir araya geldi.
HİÇ BİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK !
“Bu ilk adım. Sonuna kadar karşı duracağız. Gölcükte altın istemiyoruz ‘Biz Altınız” diyerek bir basın açılması yapan Koza-Der Başkanı Bağlı “Şu an üzerinde bulunduğumuz bu noktada Ödemiş Merkezli Zeytinlik, Oğuzlar, Bayırlı, Ocaklı, Küçükavulcuk Ve Birgi Mahallelerinin de dahil olduğu 27 hektarlık alanda altın çıkarmak için çalışmalar başlatılmıştır. ÇED Raporuna gerek yoktur demek buradaki insanların görüşlerine yer vermemek, firmanın haklarını korumak demektir. Bahse konu olan maden açılırsa bu noktadan günde 50 kamyon yani 1000 ton civarı taş, toprak, toz kaldırılacaktır. Burası Zeytinlik mahallesinin hemen üstü. Fıstık çamlarının, besi damlarının, sebze meyve bahçelerinin ve içme suyunun olduğu bir nokta. Oğuzlar mahallesi içinde kalacak bu noktada patlatma yöntemiyle 1-2 km genişliğinde ve 1-2 km derinliğinde bir çukur açmayı planlıyorlar. Buradan yılda 330 bin ton taş, moloz çıkacak ve bunun sadece% 20 sinin altın olduğu düşünülüyor. Çalışma esnasına burada çıkacak olan toz saatte 1,5 kg üreyecek. Biz göremeyeceğiz ama rüzgarla Zeytinlik, Ödemiş, Birgi üzerinde savrularak hem insan sağlığına, hem de tarım ürünlerine zarar verecek. Daha önceki çalışmalar doğrultusunda maden ocağı çalışanlarının ve bölgede yaşayanların büyük bir çoğunda astım, koah hatta verem gibi hastalıklar gözlemlendiği tespit edilmiştir. Ayrıca kısırlık yaptığı tespit edilen bu çalışmaların uzun vadede bölgemizde kalması halinde ilerleyen yıllarda kısırlık vakalarının artacağı ve sakat doğum oranlarının çoğalacağı düşünülmektedir. Yine bölgemizdeki tüm meyve ağaçlarına, zeytin ağaçlarına ve sebze fidelerine zarar gelecektir. Çalışmaların gece yapılacağı ve dinamitlerin gece patlatılacağını da göz önüne alırsak insanlar uykusunda korkacak hatta sağırlık ve iç organlarda rahatsızlıklar gelişebilecektir. İBB tarafından buralara tarım sulama desteği ve içme suyu desteği için takriben 8 adet kuyu açıldı. Maden yetkilileri çalışma esnasında toz kalkmasını engellemek için buradaki sularımızı kullanacağını söylüyor. Suyumuz azalacaktır. İklim ve su krizi sorunu varken buna nasıl izin verebiliriz. İçme suyumuz, sulama suyumuz zehirlenecek. Dolaysıyla toprağımız zehirlenecek yediğimiz içtiğimiz herşey zehirlenecek ve yaşam alanımız kalmadığı için buraları terk etmek zorunda kalacağız. Bu hepimizi, tüm Ödemiş halkını ilgilendiriyor” dedi.
CENNETİ CEHENNEME ÇEVİRMELERİNE İZİN VERMEYİZ!
Gölcük mahallesi Muhtarı Ferit Aynalı ise “Bu durum herkesi ilgilendiriyor. Ama daha çok Zeytinlik ,Gölcük ve çevresinin insanlarını ilgilendiriyor.Biz maden istemiyoruz. Zaten taşımız toprağımız altın. Ürettiklerimizi çocuklarımız sağlıkla tüketsin istiyoruz. Cenneti cehenneme çevirmelerine izin vermeyiz. İçme suyu olarak kaynak sularını kullanıyoruz. Zehirlenelim mi ? Hepimiz zehirleniriz ‘dedi.
Oğuzlar mahallesi muhtarı Süleyman Kaçan ‘Maden ocağına karşıyız. Yaşadığımız, nefes aldığımız topraklarımızda altın madeni istemiyoruz” dedi.
ALTIN MADENİNİ TOPRAKLARIMIZDA İSTEMİYORUZ!
Zeytinlik mahallesinde yaşayan Havva Destaban, “Bizim taşımız toprağımız zaten altın. Buralar çok değerli. Biz dedelerimizden miras aldık çocuklarımıza miras bırakmak istiyoruz. Burada ağaç, meyve, sebze yetiştirelim diye uğraşıyoruz. Bunlar tam tersini yapıyor. Toprağımızı koruyacağız. Bu madeni burada istemiyoruz” dedi.
Zeytinlik mahallesi sakinlerinden Nazmiye Aynalı, “Bizler tarımla geçinen insanlarız. Burada geçimimizi hayvancılıktan, tarımdan sağlıyoruz. Bu güzel toprakları nasıl emanet aldıysak çocuklarımıza da aynı şekilde bırakmak istiyoruz. Altın madenini topraklarımızda istemiyoruz” dedi.