GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
13 Ekim 2020 Salı 13:56

İzmir Gıda Mühendisleri Odası’ndan çağrı: Alkollü içkide vergiler düşürülmeli!

Alkollü içkilerde çok yüksek oranlarda vergi uygulanmasının kayıt dışılığı ve sahteciliği körüklediğini belirten TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak, “alkollü içkilerdeki yüksek vergi baskısının, sahtecilik cazibesini düşürecek oranlara çekilmesi, tüketicinin uygun fiyatlarla alkollü içkilere ulaşmasını sağlayıcı bir fiyat düzeyinin belirlenmesi gerekiyor” dedi.

EGEDESONSÖZ- TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak, son dönemde artan alkol zehirlenmesi vakalarını değerlendirdi. Alkollü içkilerdeki yüksek fiyatın tüketicileri ucuz fiyatlı kaçak üretimlere sevk ettiğini söyleyen Toprak, “Tamamen adli bir vaka ve kayıt dışı ekonominin bir ürünü olan merdiven altı üretimin halk sağlığını nasıl tehdit ettiğinin en çarpıcı örneğiyle karşı karşıyayız. Gıda insan sağlığı ile doğrudan ilgili, ihmal edilemeyecek ve ertelenemeyecek bir konudur. Mevzuat hazırlamak, kurallar koymak, bu kuralların uygulaması ve yeterince denetim yapılması son derece önemli. Bu denetimlerin yeterince yapılamaması tüketicileri riske atıyor. Bu denetimler yeterince yapılamazken, bir de alkollü içkilerde çok yüksek oranlarda vergi uygulanması  kayıt dışını ve sahteciliği körüklüyor. Tüketicileri riske atıyor. İçilebilir nitelikte alkol olmasının çok ötesinde sanayi tipi alkollerden veya hiç olmayacak bir şekilde insan sağlığı için son derece zararlı olan metil alkol türü çok daha ucuz alkol kullanılarak yapılan bu kaçak üretimlerin insan hayatını nasıl sonlandırdığına bir kez daha tanık olduk” dedi.

“BÜTÇE AÇIKLARI ALKOLLÜ İÇKİLERE YAPILAN ZAMLARLA KAPATILIYOR”
Alkollü içkilere yüksek oranda vergi uygulandığını belirten Toprak şu sözleri söyledi:

“Bütçe açıklarını kapatmak için, alkollü içkilere yapılan yüksek zamların ve vergilerin sahtecilik ve kaçakçılığı tetiklediği açık. Rakı dışındaki diğer distile alkollü içkilerde de sahteciliğin olmadığını söylemek olası değil. Bugün rakıda yaşanan sorun, yarın votka ve diğer distile içkilerde de görülebilir. Bu bağlamda, alkollü içkilerdeki yüksek vergi baskısının, sahtecilik cazibesini düşürecek oranlara çekilmesi, tüketicinin uygun fiyatlarla alkollü içkilere ulaşmasını sağlayıcı bir fiyat düzeyinin belirlenmesi gerekiyor.”

“KAÇAK ALKOLDEN ÖLMEK, İNSANIN KADERİ OLMAMALI”
Toprak, devletin denetlemeden sorumlu kamu kurum ve kuruluşları ile etkin bir denetim mekanizması kurması gerektiğine değinerek, “Merdiven altı kayıt dışı üretimlere yönelik çok boyutlu bir çalışma başlatması, halk sağlığının ve gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için yerel yönetimler dahil olmak üzere konuyla ilgili bizler gibi Anayasa’da tanımlanmış kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve demokratik kitle örgütleriyle birlikte çalışmalar yapmalıyız. En basit tedbirlerle alkol ve gıda zehirlenmesi gibi vakalarla insanlarımızı yitirmek çağdaş, demokratik bir hukuk devletine yakışmamaktadır. Halk sağlığı ve gıda güvenliği denetimsizliği ile yüksek ÖTV’nin bir sonucu olan kaçak alkolden ölmek, insanın kaderi olmamalı” dedi.

Tüketicilerin ürünün dış görünüşünden sahte olup olmadığını anlaması mümkün olmadığını vurgulayan Toprak, şunları söyledi:

“Dökme içki tüketmemek veya tükettikleri noktalarda orijinal ambalajı görmeyi talep etmek yetersiz de olsa vatandaşlar tarafından önlem olarak görülmeli. Alışveriş sırasında kapak, etiket, barkod ve seri numarası kontrollerini yapmaları ve olabildiğince güvenilir buldukları yerlerden içki satın almaları önemli. Akıllı telefonlarda kullanılabilen ‘GİB BÜİS’ uygulaması ile ürünlerin bandrolünde bulunan QR kodu okutup orijinalliğinin kontrolü sağlanabilir. Vatandaşlar şüpheli gördükleri durumları yetkililere bildirmekten kaçınmamalılar. Genel bir ilke olarak, piyasadaki eşdeğerlerinden çok daha ucuz olan gıda maddelerinde sahtecilik ve aldatma riski yüksek.”

“METİL ALKOLÜN ZEHİRLENME BELİRTİLERİ 12-24 SAATE KADAR GÖRÜLMEYEBİLİR”
Metil alkolün endüstriyel kullanıma uygun bir ürün olduğunu, gıda ürünlerine girdi olarak kullanılmasının kesinlikle yasak olduğunu söyleyen Toprak, “Türk Gıda Kodeksi'ne göre rakıda bulunmasına izin verilen metil alkol miktarı en fazla 150 gram/hektolitredir. Bu miktardan daha yüksek oranlarda metil alkol içeren ürünler insan sağlığı açısından riskli olarak değerlendirilir. Mevzuatta izin verilen dozların üzerinde tüketildiğinde zehirlenmelere neden olur. Zehirlenme belirtileri 12-24 saate kadar görülmeyebilir. Metil alkolün bir diğer özelliği zehirleme dozunun değişkenlik gösterebilmesidir. Zehirlenme mide bulantısı, karın ağrısı, baş dönmesi, güçsüzlük gibi belirtilerle başlar ve merkezi sinir sisteminde çökme, körlük, koma ve ölüm; bu olumsuz tablonun ciddi sonuçları olarak ortaya çıkar.  Belirtiler görülmeye başlandığı an derhal hastaneye başvurulmadır” diye ifade etti.