GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
9 Kasım 2020 Pazartesi 16:19

İzmir depremini değerlendirdiler: Mühendis başkanlar ne dedi?

Cevat Durak: Karşıyaka, hatta Bayraklı için kentsel dönüşüm çalışmalarım devam ettirilmeliydi Sıtkı Kürüm: Kentsel dönüşüm için projelerimiz hazırdı ama bakanlık, yapmamıza fırsat vermedi Ahmet Sarışın: 50-60 yıllık binalarda tedbirleri almazsak, sonraki depremde çok büyük felaket yaşarız Cemil Şeboy: Tüm Türkiye'yi kapsayacak, Kentsel Yenileme Yasası'nın acilen çıkarılması lazım Muzaffer Tunçağ: Tüm İzmir'in yapı envanterini çıkarmak zorundayız

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - 30 Ekim İzmir depremi, pek çok ilçede hasar yaratırken, Bayraklı'da onlarca evin yıkılması sonucu 115 canımızı yitirdik. Yaşanan büyük facianın sebeplerini ve sonuçlarını, İzmir'in ilçelerini yönetmiş mühendis ve mimar belediye başkanlarına sorduk.

DURAK: KARŞIYAKA VE BAYRAKLI'YI İÇİNE ALAN PLANLARIMIZI YAPMIŞTIK
Karşıyaka'da iki dönem Belediye Başkanlığı yapan İnşaat Mühendisi Cevat Durak, "Karşıyaka'da hasar almayan binamız yok. 2 bin civarında olan artçılar, binaları çok yordu" dedi ve ekledi: "

"Kentsel dönüşümle ilgili, sadece Karşıyaka'da değil, Bayraklı ile de ilgili çok büyük çalışmalarım vardı. Orası ilçe olunca, aynısı yeniden yapılmaya başlandı. Karşıyaka'da kentsel dönüşümü neden yapmamız gerektiğini, defalarca anlattım. 276 binada yaptığımız araştırmada, zeminle ilgili sıvılaşma olduğunu tespit ettik. Kentsel dönüşüm büroları açtık. Görev sürem dolduğunda, çalışmalarımız aynen bırakıldı ama deprem olunca hatırlandı. Burada müteahhitleri şikayet etmek değil, yorulmuş, eskimiş binaları, yenilemek lazım. Karşıyaka'da, Bayraklı'da dönüşümün mutlaka yapılması lazım. Karşıyaka'yı bölgelere ayırmıştık. Her bölgenin kendine has sorunları vardı. Önemli olan, depremden sonra bunları konuşmak değil, böyle sıkıntılar yaşanmadan çözmek. Sıkıntıların bir başka boyutu daha var. Bu sistem yürümüyor. Bakanlık bir yandan, ekonomik sıkıntılar bir yandan, Büyükşehir ve ilçe belediyeleri arasındaki anlaşmazlıklar bir yandan, kentsel dönüşüme engel oluyor. Karşıyaka Yalı Mahallesi'nde 638 evi dönüştürdüm. Yeri geldi, beni ve arkadaşlarımı taşla kovaladılar. Mücadele etmek, dirençli olmak lazım."

KÜRÜM: BAYRAKLI'DA HER EVİN TEMELİNDE KAZIK OLMALIYDI
Karabağlar'ın ilk Belediye Başkanı İnşaat Mühendisi Sıtkı Kürüm, kentsel dönüşüme en çok muhtaç ilçelerin başında Karabağlar'ın geldiğini belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:

"20-22 kişilik ekiple bu konuya çok kafa yorduk. Kentsel dönüşüm projelerimizi Büyükşehir'e sunduk. Büyükşehir, o planların üzerinde bir yıl çalıştı. 2013'te merkezi hükümet, bu konuya el koydu. Bakanlık, kentsel dönüşümü ben yapacağım, dedi. O günlerden bugünlere geldik, hiç ses seda yok. TOKİ'nin Uzundere'deki konutlarının önünde, 540 hektarlık alana konut yapacaklardı, yapılmadı. Ben inşaat mühendisi  olarak uzun yıllar projecilik yaptım. 1999 depremine kadar proje değerleri farklıydı, sonrasında çok farklı hale getirildi. Şunu unutmamak lazım; bir zamanlar bırakın nervürlü demiri, normal demir bile çok azdı. Hazır beton diye bir şey yoktu. Küreklerle harç hazırlanıyordu. Bayraklı  zemini, hakikaten sıkıntılı bir zemindi. Orada bana göre esas sıkıntı, temellerde yaşandı. Mutlaka kazıK temel olmalıydı. Bir apartmanın zemin katındaki kolon kesilmiş, buna insanın aklı almıyor. Bu bir cinayettir. O kolon oraya gerekliymiş ki, mühendis arkadaş koymuş. Onu kaldırmak, kimin haddine! Eskiden projeler İnşaat Mühendisleri Odası'ndan geçer, belediyeye öyle giderdi. Odaların denetimine son verdiler ve bunlar başımıza geldi. Odaları devre dışı bırakmak, hiç akılcı değil. Bir bina mühendislerin kontrolünden çıktıktan sonra işler de rayından çıkıyor. Üç kuruş parası olan müteahhitlik yapıyor. Bu işi esas yapması gerekenler mühendislerdir."

SARIŞIN: JEOLOJİK ETÜTLER YAPILMADAN İNŞAAT YAPILMAMALI
Konak'ın efsane Belediye Başkanı İnşaat Mühendisi Ahmet Sarışın da 50-60 yaşındaki yorgun binalarda acilen önlem alınmasının şart olduğuna vurgu yaptı. Sarışın, şunları söyledi:

"1977 depreminden daha büyük bir deprem yaşadık. Ben Güzelyalı'da oturuyorum. 25 yaşında bir binadayız. Evimde herhangi bir hasar yok. Fakat 2001 yılından önce yapılan binaların çok büyük bölümünde az da olsa hasar oluştu. İzmir, 1. derece deprem bölgesi. İnsanlarımızın depreme karşı çok duyarlı olması lazım. İnşaat ürünlerinin de üst düzeyde kaliteye sahip olması lazım. Binalar inşa edilirken, jeolojik etütler yapılmıyor maalesef... Oysa jeolojik etütler olmadan, inşaat yapmamak lazım. Bayraklı'daki yıkımlarda bu gerçeği açıkça gördük. Son depremde hasar görmüş olmasa da 50-60 yıllık binalarda gerekli tedbirlerin alınması lazım. Böyle bir deprem tekrar yaşanırsa, çok daha büyük bir yıkım olacağını düşünüyorum. 2001'den sonraki binalarda oturanlar korkmasınlar. Bu arada kolon kesildiğini duydum. Bu ne büyük bir cüret! Kolon kesmek, cinayete teşebbüsten farksızdır."

ŞEBOY:  MİLLETVEKİLLİĞİM SÜRSEYDİ BU KONUDA ÇALIŞMA YAPACAKTIM
Buca'da dört dönem Belediye Başkanlığı yapan Mimar Cemil Şeboy da İzmir depremini, yapı stokunu ve yapılaşmadaki çarpıklığı şu sözlerle dile getirdi:

"Tüm İzmir'e geçmiş olsun diyorum. Bu depremi çok ucuz atlattık. Bundan sonraki aynı şiddette depremde sonuç daha ağır olacak. Çünkü binalar çok yoruldu. Kentsel dönüşüm nasıl olmalı? İzmir'de eski binaları yıkıp yenilemiyorsun. Böyle bir kentsel dönüşüm olmaz. Bu, belediyelerin yapacağı, yapabileceği bir şey değil. Devletin de işin içinde olması lazım. Kent Yenileme Yasası'nın acilen çıkması lazım. Milletvekilliğim devam etseydi, bununla ilgili çalışma yapacaktım. Mesela, emsal 2 diyeceksin, sosyal konutların olduğu yüksek yerlerde... Zeminde de yüzde 40 vereceksin, parsel durumuna göre... 1000 metrekarelik parselde 400 metrekare alana inşaat izni vermiş olursun ki, 600 metrekare yeşil, yol, otoparka kalır. Burada 5 katlı 10 tane daire olur. Kent Yenileme Yasası, tüm ülke için geçerli olacak elbette. Dolayısıyla inisiyatif, yasada olacak, müteahhitlerde değil. Örneğin Buca'da 700 müteahhit var. Bunlar büyük müteahhitler değiller. Şu anda Buca'da arsa yok. İzmir'de de arsa yok. Dışarıdan bakınca böyle görünüyor. Dolayısıyla bataklıkları imara açtılar. Oysa merkezde 100 yıl yetecek arsa var. Bu ne çelişki diyeceksiniz? Saat kulesini arkana al, neler göreceksiniz, bir bakın. Her taraf gecekondu, kırık dökük yerler. Kemeraltı dahil. Yeşildere'den geçerken, aynı manzara. Yasada diyeceksin ki, 1000 metrekareden küçük parsel olmayacak. Tüm yollar için, bu parselasyondan 5'er metre alacaksın. En dar yol 16 metre olacak. 700 müteahhit 10'ar daire yapsa, 7 bin daire yapar. Bundan daha iyi ne olabilir ki... Tepecik'te, Gültepe'de, pek çok yerde deniz manzaralı yapılar oluşur. Böylece çok arsa üretmiş oluruz ve daire fiyatları da düşer. Bu şartlar, tüm Türkiyee'de harfiyen uygulanmalı. Belediyenin işi de denetim olmalı. 2001 sonrası yapılan binaların sağlam olduğunu düşünüyorum. Biz Adatepe mahallesinden kentsel dönüşümü başlatacaktık. Projelerimizi hazırladık, Buca Meclisi'nden geçirdik ancak Büyükşehir'de kabul görmedi. Buradaki yapılan kendiliğinden yıkılıyor. Bir başka sorun da şu.10 katlı bina var. Ama yeni plan 10 kat imar vermiyor. İşte burada devletin desteği  gerekiyor, devlete uzun vadeli kredi vermesi şart. Ayrıca, kentsel dönüşüm için üçte iki çoğunluk şartı kaldırılmalı. Bir kişi bile istese, o binada kentsel dönüşüm uygulanmalı."

TUNÇAĞ: YİTİRİLEN TEK CAN BİLE BİZİM İÇİN KIYMETLİ
Konak Belediyesi'nin ve İnşaat Mühendisleri Odası'nın eski başkanlarından İnşaat Mühendisi Muzaffer Tunçağ, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'nin 50 yıldır kentte yapı kalitesinin yükseltilmesi için ülkeye örnek olacak etkinlikler düzenlediğini belirterek şunları söyledi:

"Televizyon ekranlarında gördüğümüz manzaralar yüreklerimizi parçaladı. Binaları yerine koymak mümkün ama canları geri getirmek hiç değil. Ortalıkla cehalet kol geziyor. Deprem biliciler, kentsel dönüşüm uzmanları türedi. Hiçbirinin, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İnşaat Mühendisleri Odası'nın yaptıklarından bihaber. Evka ve Ege-Koop inşaatlarının hemen hemen tamamının denetimini İMO yaptı. İzmir, 1996 yılında, ilk defa, İMO ve Kandilli Rasathanesi ile İzmir'de Deprem Master Planı hazırlandı. Bu, sadece Türkiye için değil, dünya için bir ilkti.2011-2013 yılları arasında Balçova ve Seferihisar'da tüm yapıları kapsayan bir envanter çalışması yapıldı. Büyükşehir Başkanı Tunç Soyer de benzer bir yapı envanteri çalışması yapılacağını bildirdi. Bu çalışmaya AFAD da katılırsa, çok daha yaygın alanlara daha hızlı ulaşmak mümkün olur.Bayraklı'da 9 katlı binalar yıkıldı, gökdelenler yıkılmadı, neden, diye soruluyor. O yapıların sağlamlığı için yapılması gereken ne varsa, hepsi yapıldı da ondan yıkılmadı. Buralarda zemin-bina etkileşimi ve denetimi için İzmir Büyükşehir Belediyesi plan notlarına bir rapor eklendi. Konuşanların dağarcığında bu bilgiler yok, araştırma, bilimsel çalışma yok. İzmir depreminde çok büyük yıkım yaşanmadı ama yitirilen tek can bile bizim için değerlidir. Yıkılan yada hasarlı bina sayısı da bütüne baktığımızda göreceli olarak az. Deprem, Bornova, Karşıyaka ve Bayraklı'da 7-8 katlı binaları etkiledi. Bostanlı'da zemin büyütmesi sonucu bazı binalar hasar gördü.İzmir Deprem Master Planı incelendiğinde, daha büyük hasar yüzdeleri görülüyor. Bu nedenle şimdiden AFAD, İzmir Büyükşehir ve teknik meslek odaları deneyimlerini birleştirerek, en kritik binaları saptamalı.Bu binaların güçlendirilmesi veya yenilenmesi için DASK kaynakları yada uygun kredi olanakları devreye sokulmalı. Yeni bir deprem bekleme kaygısına kapılmadan soğukkanlılıkla yapılması gereken budur."