GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
16 Şubat 2023 Perşembe 08:57

İzmir'den AYM'ye taşınmıştı... Ne karar çıktı?

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda yer alan ‘… ölümlerde bu Kanun uyarınca hak sahiplerine…’ hükmünün Anayasa’daki eşitlik ilkesine aykırılığı iddiasını karara inceleyen Anayasa Mahkemesi, Daire’nin talebini geri çevirdi.

Metehan UD/ EGEDESONSÖZ – Anayasa Mahkemesi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda yer alan bir hükmün Anayasa’ya aykırılığı başvurusunu karara bağladı. 

İş kazası nedeniyle oluşan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’nın zararının rücuen tahsili amacıyla açılan davada itiraz konusu ‘… ölümlerde bu Kanun uyarınca hak sahiplerine…’ ibaresini Anayasa’ya aykırı olduğunu ileri süren İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi iptalini talep etti. 

‘EŞİTLİK İLKESİ İLE BAĞDAŞMIYOR’
Mahkeme itirazının gerekçesini ise “8. Başvuru kararında özetle; itiraz konusu kuralla iş kazasına bağlı olarak sürekli iş göremez duruma gelen sigortalı ağır bir tazmin yükümlülüğü altına sokulurken aynı iş kazası nedeniyle ölen sigortalının hak sahipleri yönünden rücu muafiyeti öngörülmesinin mağdurlar arasında nesnel ve makul olmayan bir ayrıma neden olduğu, bu durumun eşitlik ilkesiyle bağdaşmadığı belirtilerek kuralın Anayasa'nın 10. maddesine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.” ifadeleri ile özetledi. 

AYM: EŞİTLİK İLKESİNE AYKIRI DEĞİL
İtirazı değerlendiren Anayasa Mahkemesi, eşitlik ilkesine ihlal eden bir hukuka aykırılı tespit edemedi. Anayasa Mahkemesi’nin kararında “ Kural, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölenlerin hak sahiplerinin sorumluluklarının kapsamını belirlemektedir. Söz konusu hak sahipleri, murislerinin ölümüne neden olan iş kazası veya meslek hastalığı neticesinde başka bir sigortalının ölümü durumunda anılan sigortalının hak sahiplerine yapılan sosyal sigorta yardımlarından sorumlu tutulmamaktadır. Ancak diğer bir sigortalının ölmemesi ve sadece yaralanması durumunda yapılan sosyal sigorta yardımları nedeniyle bu tür bir muafiyet söz konusu değildir. Kusuruyla meydana gelen iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölüme neden olanlar ile yaralanmaya neden olanların karşılaştırma yapılmaya müsait olacak şekilde benzer durumda olmadıkları açıktır. İtiraz konusu kural, kusuruyla iş kazası veya meslek hastalığı meydana gelmesine ve bunun sonucunda ölüm olayına neden olan herkesi kapsadığından farklı muamelenin varlığından söz edilemez. Dolayısıyla kuralın eşitlik ilkesini ihlal eden bir yönü bulunmamaktadır.” ifadeleri yer aldı. 

İtirazı istenen, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 21 maddesinin 5’inci fıkrası şu şekilde:

İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık; kamu görevlileri, er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan gelirler için kurumuna veya ilgililere rücû edilmez. Ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, bu Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine, Kurumca rücû edilmez.