GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Sağlık
11 Nisan 2021 Pazar 18:05

İzmir’de vakalar artışta: Aşıların bedeli 4 bin lira!

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gonca Aslan, çocuklarda ölümle sonuçlanabilecek hastalıklar olan menenjit ve rota virüsten korunmanın en etkili yolunun aşı olduğunu ve bu aşıların Sağlık Bakanlığı’nın aşı takviminde yer almadığını söyledi. Ocak ayında yapılan zamlarla aşı fiyatlarının yaklaşık 4 bin Türk Lirasını bulduğunu belirten Uzm. Dr. Aslan, “Meningokok vakalarında İzmir’de artış söz konusu. Sekelsiz atlatabilen çocuk sayısı çok az” dedi.

Menduha Ceylan/EGEDESONSÖZ- Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi sürecinde ülkelerin en önemli gündemi aşıya ulaşmak oldu. Bu da beraberinde Türkiye’nin aşı takviminde bulunan ve bulunmayan aşıları getirdi.

Uzmanlar, Sağlık Bakanlığı Aşı Takvimi’nde yer almayan rota ve meningokok aşılarının yapılmaması durumda hastalığa yakalanan çocukların vücutlarında kalıcı hasar bıraktığı ve ölümle sonuçlanabileceğini belirtiyor.

Rota virüsü çocuklarda aşırı kusma ve ishal yaparak sebep olduğu sıvı kaybı nedeniyle ölüme sürükleyebilirken; Menenjit ise beyin ve omurilik zarlarının iltihabı olduğu için vücutta zeka geriliğinden, engelli olmaya kadar varabilen ve ne yazık ki ölümle dahi sonuçlanabilecek ciddi ateşli, bulaşıcı bir enfeksiyondur.

İZMİR’DE VAKALAR ARTIŞTA!
Rota virüsün temas ve solunum yoluyla bulaşabileceğini aktararak İzmir’de vaka artışı görüldüğünü söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Gonca Aslan, “Bu virüsler çocuktan çocuğu bulaştan çok yetişkinden çocuğa bulaş olarak seyrediyor. Çünkü büyüklerde bir belirti vermiyor, çocukta yapıyor rahatsızlıkları. Özellikle İzmir’de meningokok vaka artışları var. Sekelsiz atlatabilen çocuk sayısı çok az. Türkiye genelinde de şu anda bir vaka artış söz konusu” dedi.“AŞILANMAYA MÜMKÜN OLAN EN ERKEN AYLARDA BAŞLANMALI”
İlk dozu geç başlatılan bebeklerin diğer dozları tamamlanmadan ve yeterince antikor oluşturmadan meningokok ve rota virüse yakalanma olasılıkları olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Aslan, devlet hastanelerindeki hekimlerin ebeveynleri bu konuda bilinçlendirmek için daha fazla süreye ihtiyaç duyduğunu açıklayarak konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“Aşılanmaya mümkün olan en erken aylarda başlanmalı. Mümkünse ilk 6 aylık dönemde erken aşılanma tercih edilmeli. 5 yaşına kadar herhangi bir sebeple çocuk hekimine başvuran her hastanın menenjit aşıları sorgulamak ailelere bu hastalığın ne denli ciddi sonuçlara yol açabileceğini detaylı bir şekilde anlatmak biz pediatristlerin sorumluluğudur. Bununla birlikte devlet hastanelerinde çalışan meslektaşlarımıza, hastane yöneticileri tarafından hasta başı 5 ile 10 dakika arasında süre tanınmaktadır. MHRS randevuları da buna göre verilmektedir. Hekim bu süre zarfında hastasının şikayetlerini dinleyip, muayene edip, tanı koyup, tedavi reçetesini düzenlemeye mecbur bırakılmaktadır. Tüm bu çalışma koşullarında takdir edersiniz ki aşıların sorgulanması, aileye detaylı olarak açıklanması imkansızdır Dolayısıyla bu denli ciddi sekeller bırakabilen, hatta çocuklarımızın hayatlarının kaybı ile sonuçlanabilen  Meningokok ve Rotavirüs aşıları biran önce  Sağlık Bakanlığı  rutin Aşı Takvimi’ne alınmalı, ailelerinin ekonomik gücünden bağımsız tüm çocuklarımıza aşı ile korunma imkanı eşit olarak sağlanmalıdır.”

“İNSANLAR BİR ŞEYLERDEN VAZGEÇMEYE BAŞLADILAR”
Vakaların artışını durdurabilmenin en etkili yolu tüm çocukları aşılayabilmek olduğunu belirten Uzm. Dr. Aslan,  “Vakaların artış sebebi, bu aşılar hakkında bilgilendirmeyi özel hastane ve muayenehane hekimleri bu aşılar hakkında bilgilendirme yapıyor. Aile Sağlığı Merkezleri’nin bu konuda zaten pek bilgisi yok. Rota virüs aşısını Aile Sağlığı Merkezleri takip ediyor yaptırıyorlar, bu yıllar içinde oturdu ama menenjit aşılarıyla ilgili onların herhangi bir önerileri yok. Herkesin özel hastaneye ya da muayenehaneye gitme şansı yok. Özel hastaneler SGK’lı hastalardan fahiş derecede fiyatlar alıyorlar. Aşılar zaten pahalı, özel sigortalar dışında da zaten ödenmiyor. Dolayısıyla aşı hakkına hele ki şu ekonomik krizde herkes ulaşamıyor. Vaka artışı da biraz da bundan oldu. Ekonomik durum kötüleştikçe insanlar bir şeylerden vazgeçmeye başladılar” ifadelerini kullandı.

AŞI FİYATLARI YAKLAŞIK 4 BİN LİRA!
Uzm. Dr. Aslan, ailelerin her ne kadar çocuklarının sağlığını önemseseler de kendilerini “ya bulaşmazsa” diye inandırmaya çalıştıklarını söyleyerek, aşıların pahalılığına şu sözlerle dikkat çekti:

“Paraları olsa ya bulaşmazsa demeyecekler yaptıracaklar, paraları da yok insanların. İnsanlar karınlarını doyuramıyor, 3 bin 4 bin lira aşılara mı verecekler? Aileler 2 menenjit aşısını ve rota aşısını yaptırırsa yaklaşık 4 bin lira. Ve bu aşılar aşı takviminde yok, devlet hastanelerindeki hekimler de takip edemiyorlar dolayısıyla her hangi bir yasal sorumluluğu da yok. Burada yapılması gereken Sağlık Bakanlığı’nın aşı takvimine bu aşıları eklemesi gerekiyor. Dünyanın bir çok ülkesinde zaten bu böyle. Çocukların hepsinin aşıya erişim hakkı sağlanması gerekiyor. Bu hastalıklardan sakat kalmadan, komplikasyonsuz korunabilirken parası olana sunulması, ölümcül sonuçlanan bir hastalığın parası olmayanın aşısına erişememesi hatta bilgilenmemesi bir an önce engellenmeli. Bu aşılar da ekonomik sınıf ayrımı ve hizmete erişim problemi oldukça fazla.”ENFEKSİYON ÇOCUKLARDA ANİ ÖLÜMLERİ BERABERİNDE GETİRİYOR!
Çocuklarda menenjit ve rota virüsünün etkilerin anne ve babalar tarafından fark edilmesinin oldukça zor olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Aslan, “Menenjit çocukta; yüksek ateş, bazen de boğaz ağrısı, boğazda kızarıklık, halsizlik olarak başlıyor. Biz çocuk hekimleri eşlik eden bir bulgu yoksa ‘2 gün takip edelim ateşini, 48 saat sonunda görelim’ diyoruz. Gece yarısı çocuk ateşlendiyse, biz ‘Ateş düşürücüsünü şu ölçüde verin yarın bir görelim’ ama bu 6 saat içinde hiç anlamayacağımız bir şekilde vücutta kırmızı kırmızı benekler döküntüyle başlıyor. Döküntü olduktan sonra geçmiş olsun. Yoğun bakıma yetiştiremiyorsunuz, ani ölüm. 2 saat içinde kaybediyoruz çocuğu o kadar hızlı seyrediyor ki… Menenjitin çok nonspesifik bulguları var, döküntü çıkınca anlıyoruz biz. Kesin bir belirtisi yok, her zaman çocuk hekimine ulaşma şansı da yok ailelerin. Sonucu ölüm olabilen ciddi bir enfeksiyon. Bu aşının aşı takvimine hala konulmuyor olması büyük riskler doğuruyor” dedi.

İLK 6 AYDA YÜZDE 30 ÖLÜM RİSKİ!
Çocuklarda menenjitin ilk 6 ayda meydana gelmesinin risklerinden bahsederek aşının önemine dikkat çeken Uzm. Dr. Aslan, “Menenjitin iki tipi var; A grubu ve B grubu olmak üzere. Bu aşılarda doz sayıları yaş grubuna göre farklılık gösteriyor. Örneğin 1 yaş üstünde tek doz yeterli. Fakat aşı ne kadar geç yapılırsa o kadar risk artmakta. Menenjit en çok ilk 6 ay döneminde görülür ve ölümle sonuçlanan vakalar daha sık ilk 6 ayda görülenlerdir. İlk altı ayda görülen menenjit vakalarında yüzde 30 ölüm riski vardır. Bu da menenjite yakalanan 6 ay altındaki 3 çocuktan 1’i hayatını kaybediyor demek. Yaşama tutunanlarda çok büyük hasarlar geride bırakır, komplikasyonlar çok fazla. Menenjit küçük damarları tıkar ve gangrene sebep olabilir. Bu da kolun, bacağın kesilmesine, zeka geriliğine sebebiyet verebilir. Nadir görülür ama yakalanıldığında çok büyük bir zarar bırakır. Meningokok menenjitine yakalanıp sıkıntısız kurtulan bir çocuk yok” şeklinde konuştu.

ROTA, BÖBREK YETMEZLİĞİNE SEBEP OLUYOR!
Rota virüsün çocuklarda seyri ile ilgili bilgiler veren Uzm. Dr. Aslan, sağlık imkanlarının kısıtlı olduğu bölgelerde ciddi su kaybından kaynaklı böbrek yetmezliği meydana gelebileceğini şu sözlerle ifade etti:

“Rota virüs enfeksiyonu elden ele temas, kreşler ve parklarla bulaştığı gibi solunum yoluyla da bulaşıyor. Bu virüse yakalanıldığı zaman da durduramadığımız 5 ila 7 gün süren kusma ve ishale sebep oluyor. O kadar ciddi boyutta çocuklar su kaybediyor ki durduramıyor ve çocukları hastaneye yatırıp serum takıyoruz. Bu virüsün çocuğa bulaştıktan sonra ortaya çıkardığı etkilere engel olamıyoruz çünkü bir tedavisi yok. Sadece su kaybını karşılayabiliyoruz. Bu imkana erken dönemde ulaşamayan Doğu’da Güney Doğu’da çocuklar da 1-2 günde bile böbrek yetmezliğine ulaşacak derecede su kaybı yaşıyor. Sıradan ishal kusma zannedebilir aileler ve hastaneye götürmezler, 1-2 günde böbrek yetmezliğine ulaşabilecek su kaybı yaşanabildiği gibi ölümle de sonuçlanabiliyor.”