Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi’nde (CHP) 24 Haziran seçimleri sonrasında olağanüstü kurultay tartışmaya açılırken bir kısım partili de imza hareketine hazırlanıyor.
Değişim hamlesinin İzmir’deki öncülerinden olan İl eski Başkanı Asuman Ali Güven ve Bornova İlçe eski Başkanı Nevzat Kavalar’ın 15 Temmuz Pazartesi günü kurultay delegeleriyle temasa geçmesi bekleniyor.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı süreçte iki kez değişim talebini dile getirmişti. İl Başkanı Deniz Yücel ise Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na destek açıklaması yaparak safını net bir şekilde belli etmişti.
Cumhurbaşkanı Adayı İnce ise katıldığı programda, “İmza hareketinin öncülüğünü ben yapmayacağım. Ama bu örgüt bu imzayı toplar. Bana davet gelirse ben buradayım” dedi. İnce böylece genel başkanlık düşüncesini açıkça ifade etmiş oldu.
52 kurultay delegesi bulunan İzmir’in göstereceği refleks ise merak konusu oldu. Geçtiğimiz günlerde açıklama yapan delegelerin bir kısmı açıkça imza vereceğini söylerken bir kısmı da mevcut durumdan yana refleks göstermişti. Çok sayıda delege ise renk vermemişti.
Ekip halinde hareket ettiklerini ifade ederek net bir açıklama yapmayan kurultay delegesi Şamil Sinan An, tarafını belli etti.
Gelinen noktada kendilerine partinin sol kanadı adını veren yaklaşık 15 kişi ve kurultay delegesi Şamil Sinan An ortak bir açıklamayla ‘Evet değişim şart’ mesajı verdi. An hem Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na hem de Cumhurbaşkanı Adayı Muharem İnce’ye seslendi.
Açıklamada şu ifadeler yer alıyor:
EKMELEDDİN FACİASINDA UTANÇ İÇİNDE OY KULLANMIŞTIM
‘Evet değişim şart’
Sayın Genel Başkanım, Sevgili Kemal Kılıçdaroğlu; 24 Haziran seçimlerinde Muharrem İnce'yi Cumhurbaşkanı adayı gösterdiğiniz için size çok teşekkür ederim. Ekmeleddin faciasında yüreğim ayrı yerde, ellerim ayrı yerde utanç içinde oy kullanmıştım. Eğer Abdullah Gül adayınız olsa idi yüreğimin sol yanının gösterdiği yere gidecektim. İyi yaptınız, doğru yaptınız. Sağ olun var olun.
24 HAZİRAN GECESİ KİMSESİZLİĞİ HİSSETTİM
Biz CHP'yi, yoldaşlarımızı ve halkımızı çok sevdik. 24 Haziran gecesinde öldük öldük dirildik. O gece ilk defa kimsesizliği hissettim. Demokrasinin güvencesi saydığım CHP ve siz derin bir sessizliğe gömüldünüz. Çaresizlik ve umutsuzluk içinde sizden bir açıklama bekledik. Bir tek kelime bile duyamadık. Liderlik, zor zanaattır. Lider en zor koşullarda halkına umut ve dayanma gücü verebilendir. İşte o anda Çanakkale’yi, kınalı kuzuları ve Mavi Gözlü Devi düşündüm. Sizin de o gece 1915’i hatırlamanızı isterdim. Ama olmadı. Biz o gece çok üzüldük.
İNCE’YE TEŞEKKÜR
Sevgili Muharrem İnce, gönlümüzün Sayın Cumhurbaşkanı; bizlere yıllar önce unuttuğumuz duyguyu ve coşkuyu yaşattığınız için size çok teşekkür ediyorum. Herkesin Cumhurbaşkanı olmak için çıktığınız yolda birlikte yürümek, beni ve demokrasi sevdalısı herkesi mutlu etti. Aldığınız sorumluluğu amasız, fakatsız başarıyla yerine getirdiğinize inanıyorum. Halkımızın ve CHP'nin böyle bir morale ihtiyacı vardı. İyi yaptınız, güzel yaptınız. Sağ olun var olun.
SİZDEN BİR ÇİFT SÖZ DUYMAK İSTEDİK, AMA DUYAMADIK
Biz CHP'yi hep sevdik. İki aylık seçim sürecinde korku imparatorluğuna karşı eğilmeden, bükülmeden dik durduğunuz için sizi de çok sevdik. Keşke o geceyi hiç yaşamasaydık. Seçim bittiğinde, saat 18:00-19:00’da yüce dağlar gibi dik, akan sular gibi coşkuluyduk. Saat 21:00-22:00-23:00 YSK'nın önünden bir ses bir nefes duyarız diye bekledik. Kapılar kör, pencereler sağırdı. Sizden bir çift söz duymak istedik, ama duyamadık. Gerçekten liderlik zor zanaat. İşte bu anlarda Mustafa Kemal'i düşündüm. En amansız koşullarda, yoklukta, yoksullukta kurduğu Cumhuriyet'i düşündüm. Sizin de o gece 1919'u hatırlamanızı isterdim. Ama olmadı. Biz o gece çok üzüldük.
CHP’DE DEĞİŞİM ŞART AMA ÖNCE KAFALARIMIZI DEĞİŞTİRMELİYİZ
Evet CHP’de değişim şart, ama önce kafalarımızı değiştirmeliyiz. Kişisel çıkarlarını ülke ve parti çıkarlarının üstünde tutan kafaları değiştirmemiz gerekiyor. Gerçek demokrasi herkes için ve her yerde gereklidir. Çarpık çurpuk demokrasi anlayışını değiştirmemiz gerekiyor. Toplumcu düşünce, rehberimiz olmalıdır. Sağ ve sığ anlayışları değiştirmemiz gerekiyor. Yaşamda siyasette dürüstlük, çalışkanlık, emek ve liyakat temel kriter olmalıdır. Yemekte tuzu bile olmayanların hep başköşeyi kapmasını sağlayan sistemi değiştirmemiz gerekiyor. Tüm insanlar eşittir ve özgürce yaşamalıdırlar. İnanç ve kimlik üzerinden siyaset yapma anlayışını değiştirmemiz gerekiyor. Evet CHP’de değişim şart. Yeni bir umut, yeni bir coşku şart. Yeni bir siyaset kültürü, yeni kadrolar, yeni söylemler şart. Dünyaya ve Türkiye’ye yeni bir bakış şart. Yeni bir çalışma tarzı, değişim dönüşüm şart. Kızlarımızın ve oğullarımızın egemen olduğu genç ve dinamik bir CHP şart. Yeni program, yeni tüzük, yeni üye, yeni örgüt şart. Bunları gerçekleştirmek için kimler yola çıkıyorsa, onlarla yoldaş olmaya hazırım.
‘MUHARREM, BURAYA GEL’ SÖZÜNÜ BİR KEZ DAHA DUYMAK İSTİYORUZ
Sevgili Kılıçdaroğlu, Sevgili İnce; Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler sürecinde, sizleri kol kola, yürek yüreğe, sevgiyle, coşkuyla yürürken görmek beni ve tüm partililerimizi çok mutlu etti. Türkiye’nin ve partimizin sizlere ihtiyacı var. Önümüzdeki yerel seçimlerde mutlaka başarılı olmalıyız. Yeni bir başlangıç, yeni bir şeyler söylemek gerekiyor. İnanın bu başlangıçta sizin el ele omuz omuza inançla yürümeniz, tüm partililerimize yeniden büyük bir coşku kazandıracak, birlik duygularımızı perçinleyecek, gelecek güzel günlere olan umudumuzu ve inancımızı arttıracaktır. CHP’de mutlaka kurultay yapılmalıdır. Mutlaka değişim olmalıdır. Hak hukuk, adalet, eşitlik ve demokrasi temellerinin sağlam ve eksiksiz olduğu herkesin CHP’si artık bir zorunluluktur. Ve CHP’de yeni bir dostluk, dayanışma ve kucaklaşma iklimi mutlaka yaratılmalıdır.
Sayın Genel Başkanım, bunları kırmadan, yıkmadan, ötekileştirmeden sizin gerçekleştirebileceğinize inanıyoruz. Sizden tüm içtenliğinizle ve sevgiyle söylediğiniz ‘Muharrem, buraya gel’ sözünü bir kez daha duymak istiyoruz. Bu zor süreci açık, samimi, dostça ve yürekli tavrınızla aşabileceğimize inanıyoruz. Barış ve kardeşlik olmadan, Kılıçdaroğlu ve İnce birlikte olmadan mutlu olamayacağımızı bilmenizi isteriz. Partimiz harap olmadan, kalelerimiz yıkılmadan ‘‘Bir umudum sizde anlıyor musunuz?’’