GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
10 Aralık 2022 Cumartesi 09:52

İzmir’de herkes onu tanıyor… Bozlak Mecnun’un açlıkla savaşı!

Alsancak-Kıbrıs Şehitleri’nde 20 yıldır bozlak türküleri söyleyen ve caddeyi tınıları ile güzelleştiren Mecnun Bağıran’ın hayatı büyük zorluklarla geçiyor. Evde 6 nüfusa bakan Bağıran şunları anlatıyor: “Evde 6 kişi beni bekliyor en fazla 200 TL kazanıyorum günlük. O parayı neye yetireyim? Peynirin zaten yüzünü unuttuk. Bir kırmızı mercimek alıyoruz 300 gram kadar. Onu salçasız, soğansız yapıyoruz. Sofrada 7 kişi o kazanı bekliyoruz. Bir de tüp biterse diye korkuyoruz. Hayatımızda kahvaltıyı unuttuk”

Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nin bozlak türkülerinin sesi Mecnun Bağıran… 20 yıl önce Ankara’dan İzmir’e yolu düştü. Bağlama ve klarnet sanatçısı olan Bağıran, yıllardır caddeyi Neşet Ertaş türküleriyle süslüyor. Bağlama çalmayı notalardan değil kara düzen bildiğini söyleyen Bağıran, düğünlerde çalarak geçimini sağlıyor ancak düğünlerin senede sadece 2 ay olduğunu ve sonraki aylarda parasız kaldığını da ekliyor.

EVSİZ BİR İNSANIM
Caddenin türkü dolu sesi Bağıran, çatlamış ve telleri aşınmış bağlamasıyla 7 kişilik haneye tek başına bakmak zorunda olduğunu anlattı. Son olarak kirada oturdukları evden çıkartıldıklarını belirten Bağıran, " Üç tane kızım var, bir hanımım, iki torunum bir de ben varım. Burada Yeşilyurt’ta bir evde oturuyorduk. Ev sahibimiz evi sattı, yeni gelen kiracı bize ‘çıkın’ dedi. Şimdi evsiz bir insanım. Eşyalarımı bir yere koydum. Onun bunun evinde yatıyoruz. Biz naçar durumdayız” diyerek yaşadıkları zorlu hayatı anlattı.

‘ÜNİVERSİTE MEZUNLARI İŞ BULAMIYOR, KİM ALSIN ÇALIŞTIRSIN BENİ’
Enstrüman çalmanın dışında başka bir işten anlamadığını söyleyen Bağıran şunları anlattı:

“Oldum olası zurna, bağlama çaldım. Hiç başka bir iş yapmadım. Okula gidemedim. Kim alsın beni çalıştırsın? Üniversite mezunu adam iş bulamıyor. 53 yaşındayım, garsonluk yapamam. İnşaata da gidip çimento nasıl taşıyayım bu yaşta, hiç yapmadım”

‘HANIM EVDEN KOVALIYOR ‘AÇIZ PARA GETİR’ DİYE’
“Sabahleyin kalkıyorum, evde ekmek yok, hanım ‘kalk git’ diyor. Hanım artık kovalıyor beni evden ‘git para getir açız’ diye. Hanımımın yüzde 87 engelli raporu var, çalışamıyor zaten o. Ben de bağlama çalıyorum, başka bir şey çalmıyorum”



‘SALÇASIZ, SOĞANSIZ YEMEK YİYORUZ… 7 KİŞİ BİR KAZANI BEKLİYORUZ’
 “Evde 6 kişi beni bekliyor en fazla 200 TL kazanıyorum günlük. O parayı neye yetireyim? Peynirin zaten yüzünü unuttuk. Bir kırmızı mercimek alıyoruz 300 gram kadar. Onu salçasız, soğansız yapıyoruz. Sofrada 7 kişi o kazanı bekliyoruz. Bir de tüp biterse diye korkuyoruz. Hayatımızda kahvaltıyı unuttuk”

‘PROFESÖRLER TELEVİZYONDA BAL YİYİN DİYOR, VARDI DA BİZ Mİ YEMİYORUZ?’
“Büyük bir tüplü televizyon var o da zaten 3-4 kanal gösteriyor. Televizyonlarda profesörler çıkıp ‘bal, ceviz, tereyağı’ yiyin diye anlatıyorlar. Vardı da biz mi yemiyoruz? Çocukların bir de yemek programları gözü değdiği zaman ben çocuklara bakıyorum ki içini çekiyorlar. Hemen kapatmaya çalışıyorum televizyonu”

‘YARDIM İÇİN İSMİMİZİ ALIYORLAR, SONUNDA BİR ŞEY GELMİYOR’
“Kaymakamlığa yazıldık. Hiçbir şey çıkmıyor. İsmimizi alıyorlar, sonu gelmiyor. Ramazan’da koli getireceğiz diyorlar. Gelen kolide de hiçbir şey yok. Biraz makarna biraz yağ biraz da zeytin var başka bir şey yok. Biz nasıl bir sene duralım onlarla 7 kişi? Su ve elektrik faturalarım var. Elektrik paramız birikmiş, kesilmişti. Oya Abla sağolsun elektriğimizi açtırdı. Su faturası geldi buraya astım”

‘KİM BİZİ DİNLESİN, GARİBANLIĞIMA KARA SURATIMA PARA ATIYORLAR’
“Ben kulaktan dolma çalıyorum, nota bilmiyorum. Kim bizi dinleyecek? Ancak benim garibanlığıma, kara suratıma bakıyorlar da para atıyorlar. Müziğimi kimse dinlemiyor. Neşet Ertaş çalıyorum, ‘bu ne söylüyor, eşek gibi anırıyor’ diyorlar. Doğrusu bu. Diğer sokak müzisyenleri bile bana acıyıp para atıyor. Ben onların ekolü oldum”

‘KİMSE KİMSEYİ KASET YAPAYIM DİYE DİNLEMİYOR ARTIK’
“Kaset yapanlar kalmadı, hiç gelen olmadı yıllar boyunca. İbrahim Tatlıses bile Üçyol’da lahmacun satıyor. Kimse kimseyi eskisi gibi öyle kaset yapayım diye dinlemiyor. O işler bitti artık. Bana O Ses Türkiye’ye katıl diyorlar. Bir kere gittim, dinlediler. Çağıracağız dediler bir daha çağırmadılar”

Bağıran, Neşet Ertaş’tan ‘Ah yalan dünya’ diyerek, çatlamış ve telleri kopmuş bağlamasında caddeye eve bir lokma ekmek fazla götürüm olarak türkülerini çalmaya devam ediyor.