Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - İzmir'in kalbinde yer alan Hilton İzmir, 16 Ekim'de son müşterilerini uğurladıktan sonra kapısına kilit vuracak. İzmir'in tanınmış avukatlarından Senih Özay, Hilton İzmir'in 30 yıllık dosyasını açmaya hazırlanıyor. Sayıştay Başkanlığı'na, Maliye Bakanlığı'na, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Valilik ve Baro'ya dilekçeler göndererek 1984'ten 2020 yılına kadar olan sürece ait belgelerin incelenmesini ve birer örneklerinin kendilerine verilmesini talep etti. İzmir'in eski Belediye Başkanları Burhan Özfatura ve Yüksel Çakmur, Hilton İzmir ile ilgili görüşlerini dile getirdi. Özfatura, hukuksuz herhangi bir durum olmadığına vurgu yaparken, Çakmur, Hilton İzmir'in, İzmir halkına yapılmış en büyük kötülük olduğunu ifade etti.
ÖZFATURA: O ARAZİYİ BİZE ADETA HEDİYE ETTİLER
İki dönem Başkanlık yapan Burhan Özfatura, ilk döneminde, o zamanlar Amerikalara, NATO'ya ait olan arazinin, dönemin Ege Ordu Komutanı Org. Kemal Yamak'ın aracı olmasıyla kendilerine adeta hediye edildiğini, makul bir fiyata aldıklarını söyledi. Hilton projesinin, uluslararası ihaleyle, uluslararası kurallar çerçevesinde gerçekleştiğine vurgu yapan Özfatura, "Bizim yüzde 23 hissemiz vardır. Sermaye artırımında da sorumluluğumuz, bu orandadır. Herhangi bir hukuksuzluk söz konusu değil" dedi.
Özfatura, şunları söyledi:
"Hilton Oteli, benden sonra, Yüksel Çakmur döneminde açıldı. Belediye olarak orada bizim herhangi bir sorumluluğumuz yok. Yüzde 23'lük hissemiz bakidir. Otopark gelirlerinin yüzde 50'si bize verilmesi de karara işlendi. Prensip olarak, Hilton'da denetim ve yönetim kurullarında belediyenin üyeleri vardır. Onlar, olup biteni takip eder. Başkan, tüm detayları bilemez. Bildiğim bir şey var ki, orada hukuka aykırılık olmadığı. Aksine, belediye bir yerde, tek kuruş harcamadan, yüzde 23 hisseye sahip olmuştur. Otopark gelirinin yüzde 50'sine hak kazanmıştır. Benim ikinci dönemimde otoparktan gelir elde etmedik. Çünkü şirketin çok ciddi borçları vardı. Hissemiz oranında oraya, otopark gelirlerinden para aktardık. Yönetim ve denetim kurullarında görev yapan arkadaşlar, görevlerini layıkıyla yapmışlardır."
YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLERİZ HER ŞEYİ DENETLEDİ
"Aradan 30 yıldan fazla zaman geçmiş. Her iki dönemimde de tüm şirketler, yeminli mali müşavirler tarafından inceleniyordu. Onların da sorumluluğu vardır elbette. Onlar kesinlikle, hukuksuz bir duruma göz yummazlar. Belediye şirketlerinde 30'dan fazla yeminli mali müşavirle anlaşma yapılmıştı. Hilton hariç, tüm şirketlerimiz kar etti o dönemde. Hiçbir şaibeye izin vermedik. İkinci dönemimde Meclis'te 4 partinin temsilcileri vardı. Her partiden denetim ve yönetimlerde üyeler vardı. Çok şükür, yüz kızartıcı herhangi bir şaibeye bulaşmadık."
ÇAKMUR: BÜYÜKŞEHİR'İN HİSSESİ BUHAR OLDU
1989-94 yılları arasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Yüksel Çakmur ise Hilton İzmir için "Hilton, Basmane Çukuru gibi, İzmir halkına yapılmış en büyük kötülüktür" ifadesini kullandı. "Bence bir yönetici, kendi malı ne kadar kıymetliyse, halkın malını iki kat kıymetli saymalıdır. Sorumluluk içinde davranmalıdır. Hayatında, sosyal adaleti, sosyal devleti, toplum çıkarına temel yapmalıdır" diyen Çakmur, isim vermeden Burhan Özfatura'yı sert dille eleştirdi:
"Hilton İzmir'de çok büyük zarar edildi. Topluma karşı sorumsuzluk ve haksızlıkla karşı karşıyayız. Elmas değerindeki bir alan, gereksiz ve işi yaramaz bir toprak fiyatına sunulmuştur, birilerine peşkeş çekilmiştir. Sözleşmeyi açıp bakmak lazım. Ben hata yaptım, demek gerekirdi. Özür dilemek, yeter mi bilmem ama İzmir halkı, çok büyük zarara uğratıldı. O dönemde İzmir Belediyesi'nin hissesi, yüzde 19.5 olsun istemişler. Meclis'te tartışmalar olunca, lütfedip bu oranı yüzde 23'e çıkarmışlar. Amerikan tarafı , sermayeyi yükselttikçe Büyükşehir'in hissesi kısım kısım buhar olmuş, bugün itibariyle sıfıra gelmiştir."
O YÜZDE 23'LÜK HİSSEDEN, ESER KALMADI
Sözleşmede, Hilton yönetim ve denetleme kurullarında belediyeden üyelerin olacağına yer verildiğini, ancak zaman içinde belediyenin temsilcilerinin de kurullardan kovulduğunu iddia eden Yüksel Çakmur, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İzmir'in Hilton'da uğradığı zararı görmek için he hukukçu olmaya gerek var, ne de maliyeci olmaya... Hilton İzmir, İzmir halkına yapılan en büyük kötülüktür. Bunu neden yaptın, diye soruyoruz. Turizm için yaptım, cevabını alıyoruz. Cahil bir insan bunu yapmaz. Göreve geldiğimde yapacak bir şey kalmamıştı. Şimdi nerede o baki olan yüzde 23'lük hissemiz? Kalmadı! O hisse, buharlaştı. Hilton İzmir, aynen Basmane arazisinde olduğu gibi İzmir'e yapılan haksızlıktır, İzmir'in kalbinde açılan yaradır. O dönemde Hilton dosyasını Belediye Başkanı olarak açmıştım. Hukukçularımız her detayı araştırdı. Ne yazık ki anlaşmalar yapılmış, tazminat durumları doğmuş ve biz doğal olarak işin içinden çıkamadık. Bir hukukçu arkadaşımız, dosyayı yeniden açmış.Senih Özay Bey'in girişimini saygıyla karşılıyorum. Keşke dosyayı bizler açtığımızda yanımızda olsalardı."
ÖZAY: SORUMLULARDAN HESAP SORACAĞIZ
Avukat Senih Özay, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Hilton'da yüzde 23 hissesi olduğunu, otopark gelirlerinin yarısını alma hakkı bulunduğunu belirterek, "16 Nisan 1987'de, Amerika Delaware Eyaleti Hukukuna bağlı olan Hilton International Co. ve yine Delaware Eyalet Hukukuna bağlı olan General Dynamic Corparation, Büyük Lüksemburg Dükalığına bağlı Shaker Holding, yanlarına Mehmet Nazif Günal beyefendiyi ve ayrıca onun şirketi olan Günal İnşaat Sanayi Ticaret AŞ.’yi alarak Büyükşehir Belediyesi’ne kapısından girmiştir. Sen Alsancak’ta 1919 Ada ve 6 parseldeki 6605,75 metrekarelik arsanın mülkiyet hakkını bize verirsen, biz de Günal İnşaat’la binayı yapar, Hilton’u işletir, İzmir’de de turizmi geliştiririz, demişler. Otopark gelirinin yüzde 50’sini de Büyükşehir Belediyesi’ne vereceklerini belirtmişler. Otel, otopark gelirinin yarısını veririm, onunla idare et demiş, ama öğrendiğime göre tek kuruş vermemiş. Şimdi bu duyumumuzu, belgelendirmeye çalışıyoruz" açıklamasında bulundu.
Avukat Özay ayrıca, İzmir'in, Hilton nedeniyle büyük zarar gördüğünü iddia etti. Avukat Özay, bir İzmirli olarak, bu konuyu araştırıp gerçekleri ortaya çıkarmak için çalışacaklarını bildirdi, "Tüm sorumlulardan hesap sorulmalı. Amerika'ya kadar hesap sorulmalı. Hilton İzmir, giderayak borç takarak mı gidiyor? Büyükşehir dosyalarında neler var? Bugünkü Belediye Başkanı Tunç Soyer olsun, geçmiş dönem başkanları Aziz Kocaoğlu, rahmetli Ahmet Piriştina, Yüksel Çakmur, Burhan Özfatura olsun, bu arkadaşların ne kadar sorumluluğu var? Tüm bunları araştırıp İzmir halkının önüne koyacağız" diye konuştu.