Türkiye’de son yıllarda sayıları 50’nin üzerine çıkan eczacılık fakülteleri ve bu bölümlere ayrılan kontenjanın hızlı şekilde artması işsiz eczacı sorunu gündeme getirirken; yaşanan durumu değerlendiren sektör temsilcileri nitelikli eğitim ve altyapı sorunlarının konuyu derinleştirdiğini kaydediyor. Sadece bu yıl içinde dört fakültenin açılması kaygıları artırırken; konuyla ilgili açıklama yapan İzmir Eczacı Odası (İEO) Yönetim Kurulu Başkanı Ecz. Tuncay Sayılkan, durumun vahim noktaya geldiğini belirterek, “Fiziki şartları yetersiz binalarda eğitim verilmeye çalışılıyor. Bazı fakültelerde laboratuvar dahi bulunmuyor. Bu, yakın gelecekte başta işsizlik olmak üzere ciddi sorunları ortaya çıkartacak” diye konuştu.
İEO’nun Olağan Mali Genel Kurulu’nda konuşan Başkan Sayılkan, “Mesleğimizle ilgili o kadar çok sorunla mücadele etmek zorunda kalıyoruz ki, bu gerçekten bizleri düşündürüyor. Bakıyorsunuz, birçok yerde eczacılık fakültesin açılmış ve eğitim vermeye çalışıyor. Hem sayı olarak hem kontenjan olarak sürekli bir artış söz konusu. Bunu karşın, bu fakültelerden bazılarında hem fiziki şartları uygun değil hem de yeteri kadar akademik kadro bulunmuyor. Eğitimi son derece zor bir meslek kolunda böyle bir tablonun olması üzüntü verici. Bir binanın çatı katına yerleştirilmiş, laboratuvarı dahi olmayan fakültelerden bahsediyoruz. Böyle bir şey olabilir mi?” dedi.
Konun ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından titizlikle yeniden ele alınması gerektiğinin altını çizen Başkan Sayılkan, “Bu konudaki hassasiyetimizi hemen her toplantıda dile getiriyoruz. Geçtiğimiz günlerde Erzurum’da gerçekleştirdiğimiz bir toplantıda da sorunu ele aldık. Biz, iyi şartlarda eğitim alanla bu eğitimi alamayan eczacıların aynı koşullarda hizmet veriyor veya verecek olmasını doğru bulmuyoruz. Gerekirse üst birliğimiz olan Türk Eczacıları Birliği (TEB) maddi imkanlarını seferber ederek, sürekli fakülte açma algısını değiştirecek somut adımlar atacak. Halk sağlığını doğrudan ilgilendiren bir meslek kolunda yaşanacak sorunlar, ileride mesleğe ve sektöre geri dönülmez zararlar verebilir. Bu durum bizi kaygılandırıyor” diye konuştu.
EKONOMİK KRİZ ETKİLİYOR
Çok sayıda eczacının katıldığı toplantıda konuşan Başkan Sayılkan, yaşanan ekonomik krizin eczaneleri yavaş yavaş etkilemeye başladığını ifade ederek, “Böyle bir ortamda eczacılar olarak, eczanelerimizdeki kırılgan ve hassas ekonomik yapı için doğru önlemler almamız gerekiyor. Bunu birçok yerde dile getirdik, getirmeye de devam ediyoruz. İşini doğrusu şu ki; son yıllarda yaşanan ekonomik krizler maalesef Türkiye’nin kaderine dönüşmüş durumda. Bu gerçeklik içinde eczacılar olarak sorunlarımızı öncelik sırasına göre hızlı şekilde çözmemiz gerekiyor” ifadesinde bulundu.
İLAÇ SADECE ECZANEDE SATILMALI
Eczacılıkla ilgili temel sorunların tespit edildiğini ve kabaca 34 maddenin oluşturulduğunu açıklayan Başkan Sayılkan, “Elbette bunların hepsi, eczanelerimiz için önemli konular. Ancak bazıları gerçekten öncelikli çözülmesi gerekiyor. Bunlar arasında ilk sırada eczane dışında ilaç satışları var. Bunu engellemek için gerek üst birliğimiz gerekse oda olarak bizler, elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. İlaç, sadece eczanelerde satılmalı. Aslında bu işi yapmaya çalışanları anlıyoruz; sonuçta biz konuya halk sağlığı açısından bakıyoruz onlar ise maddi açıdan. Fakat bu, insan sağlığını etkileyecek bir konu. Dolayısıyla kesinlikle ihmal edilmemesi gerekiyor. İkinci nokta ise bulunamayan ilaçlar. Bununla ilgili de sorunların yaşanacağını öngörüyoruz. Bu çözmemiz gereken konu başlıklarımız arasında yer alıyor” dedi. Başkan Sayılkan yardımcı eczacı uygulamasını doğru bulmadıklarını belirterek; bununla ilgili yönetmeliğin hala yayınlanmadığını kaydetti.
Yönetim kurulu çalışma raporu ile mali raporun sunumunun ardından odaya bağlı iktisadi işletmeyle ilgili bilgi verildi. Raporların ayrı ayrı ibra edilmesinin ardından 2018-2019 tasarı bütçesi de görüşülerek oylandı.