Onur DENİZ/EGEDESONSÖZ - Alman Hükümeti tarafından satışa çıkarılan, Kordon’un 125 yıllık tarihi konsolosluk binasının ihale süreci tamamlandı. 125 yıllık eski ‘Şehir Şatosu’nu Megapol Grup’un sahibi İzmirli iş adamı Selim Gökdemir aldı.
İzmir’in en eski binalarından biri olan, 125 yıllık tarihiyle ‘Eski Şehir Şatosu’ olarak anılan Alman Eski Konsolosluk Binası 87 yıl konsolosluk olarak hizmet verdi. 2007’de konsolosluğun Balçova’daki yeni hizmet binasına taşınmasının ardından uzun süre kullanılmadan duran bina için Alman Hükümeti satış kararı aldı.
Kapalı teklif usulü ile titizlikle yürütülen ihale sürecinin ardından Alman Konsolosluğu verilen teklifleri değerlendirerek en yüksek bedeli veren Megapol Grup’a satışı gerçekleştirildi.
MODERN SANATLAR MÜZESİ OLACAK
Konsolosluk binasının alınmasının ardından Megapol Grup Yönetim Kurulu Başkanı Selim Gökdemir, Megapol Tower’da yapılan toplantıda binanın Megapol Modern Sanatlar Müzesi olarak kullanılacağını söyledi. Binanın dış restorasyonunun ardından, yeni nesil teknolojik yöntemler kullanılarak bir iç düzenleme yapılacak. Binanın İzmir’in bin yıllık tarihi ve kültürel birikimini yansıtan, kente sembol bir yer olması planlanıyor. Müze içerisinde yeni nesil teknolojik 3 boyutlu sergiler yer alması planlanıyor.
‘ÇALIŞMALARI SÜRDÜRMEMİZ İMKANSIZDI’
Toplantıya katılan İzmir Alman Başkonsolosu Thomas Gerlach, “İzmir’e görevlendirildiğimde Birinci Kordon’daki Alman Konsolosluğu’nu maalesef terk etmiş durumdaydık. Daha pratik sebepler sonucunda binayı terk etmek zorunda kaldık. Oradaki bürolarda çalışmalarımızı sürdürmemiz imkansızdı. Bir süreç yaşandı, neler yapabileceğimizi düşündük. Binayı Türk-Alman arkeoloji merkezi yapma düşünceleri vardı. Ama bu sürecin sonunda satış kararı aldık. Almanya Federal Cumhuriyeti Hükümeti bu sonuçtan mutlu olacaktır. Selim Bey’in kazanmasına çok mutlu oldum. Çünkü elinden gelenin en iyisini yapacaktır. İhaleyi başka birisi de kazanabilirdi ama böyle sonuçlanması bizi ayrıca mutlu etti. Sanat merkezi projesine büyük bir hayranlık duydum” ifadelerini kullandı.
MEMNUN EDİCİ BEDEL
3.2 milyon Euro muhammen bedel belirlenen konsolosluk binasının satış rakamı Alman Konsolosluğu tarafından gizlilik gereği açıklanmazken, Başkonsolos Gerlach, Megapol grup tarafından verilen bedelin Alman Hükümeti’ni son derece memnun ettiğini söyledi.
SADECE YERELDE DEĞİL, KÜRESEL SANATTA REKABET
Konsolosluk binasının yeni projesi hakkında konuşan Gökdemir, ”Orada bir modern sanatlar müzesi yapıyoruz. Modern sanatlar çok geniş bir kavram. Biz sanatın, şirket ve şehirlerin gelişiminde önemli bir enstrüman olduğunu biliyoruz. Güzelyalı’da sadece yerel sanatlardan yola çıktık. Fark ettik ki küresel rekabetten uzak olan merkezlerin rekabet gücü de olmuyor. Bu projede sadece yerli sanatlar olmayacak. Sanatta iki tane ekol vardır. Sanat, sanat için yapılır denen bir ekol var. Bir de sanatta ekonomiyi arka planda bırakan bir ekol var. Biz bu ekolde hareket ediyoruz. Toplumun geniş kesimlerinin gezebileceği bir yer yapmak istiyoruz. Uluslararası düzeyde Akdeniz ülkelerinde bizim büyüklüğümüzdeki müzelerle işbirliği yapacağız” şeklinde konuştu.
10 MİLYON TL RESTORASYON BEDELİ
Gökdemir, binanın restorasyon sürecine de değinerek, “Biz binanın eski dış yapısını yeniden canlandırmak istiyoruz. Dışarıda beyaz renkli mermerle eski görünüm sağlanabilir. Binanın restorasyon süreci kurullardan alınan izinlerle şekillenecek. 1 yıllık izin sürecinin ardından 1 yıllık restorasyon süreci gerçekleşecek. 2018 yazına müzenin hazır olmasını planlıyoruz. Restorasyon için toplam 10 milyon TL bütçe ayırdık” dedi.
SUSKUNLUĞUMUZUN NEDENİ ÇALIŞMAMIZDANDIR
Geçtiğimiz dönem AK Parti’den Bayraklı Belediye Başkan Adayı olması ve hakkında çıkan iddialar ardından İzmir kamuoyunda sessizliği ile dikkat çeken Gökdemir, yatırımlar hakkında konuştu. Gökdemir, “Sessizlik bilinçli bir tercih. Seçim sürecinden sonra biraz geri planda kalmayı tercih ettim. Megapol Urla evlerimizi bitirdik. Çarşı Kule projemizi sürüyor, 43 bin metrekarelik kurumsal bir yer yapıyoruz. Aynı zamanda 220 bin projemize ait mega bir kule çalışmamız var. Jeotermalle ilgili çalışmamız var. Türkiye İzlanda’dan sonra en çok jeotermal potansiyeli olan yer. 100 milyon metrekare bir alanda lisans aldık. Çalışmalarımızda iki kule açtık. Bütün tahminlerin aksine burada çok ciddi bir potansiyel var. Hedefimiz Balçova’ya alternatif olarak bu tarafta da jeotermal turizmini gerçekleştirmek. Sesiz kalmamızın nedeni üretmemizden. Urla’da beach club ve restoran çalışmamız var. Biz bundan sonra değeri olan yerleri yok etmektense değersiz olan yerleri alıp değerlendireceğiz. Yani suskunluğumuzun nedeni çalışmamızdandır” dedi.