Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Üniversiteye kayıtların tamamlanmasının ardından öğrenciler barınma arayışı içine girmiş durumda.
Eğitim-Sen İzmir 3 Nolu Şube Başkanı Lülüfer Körükmez, Egedesonsöz'e açıklamada kentin barınma krizinin içerisine girildiğini belirtti.
BARINMA SORUNU SON İKİ YILDIR İNANILMAZ BOYUTTA
Üniversite öğrencilerinin eğitimlerinden barınma problemi yüzünden vazgeçtiğini belirten Körükmez "Barınma son birkaç senedir giderek daha büyük problem olmaya başladı. Her zaman bir sıkıntı vardı. Ama kiraların artışıyla birlikte çok daha büyük problem oluştu. Mevcut yurtların da ücretlerinin ödenmesi sıkıntılar bile yaşanıyor. En son Ege Üniversitesi Öğrenci Köyü'ndeki yurt ücretlerinin fahiş artışıyla birlikte öğrencilerimizin eylemlerini de gördük. Ve maalesef ki barınma sorunu öğrencilerin eğitim hayatlarına devam edebilmelerinin önünde büyük engel haline gelmeye başladı. Üniversite eğitimini almak isteyen öğrenciler sırf barınma problemi sebebiyle istedikleri üniversitelerden vazgeçmeye başlıyorlar. Veya kazandıkları yerlere gitmiyorlar. Nihayetinde son birkaç senedir eğitimden ayrılan, kayıtları silinen öğrencilerin sayısının fazlalığını görüyoruz istatistiklerde. Ve dolayısıyla hem üniversite idarelerinin hem de hükümetin bu konuda adım atıyor olması lazım. Ücretsiz, erişilebilir, koşulları düzgün, yeterli ve gerekli koşullarda barınma imkanının öğrencilere sağlanması gerekiyor. Ancak maalesef ki bu yönde herhangi bir adım görmüyoruz" ifadelerini kullandı.
KİRALARIN DURUMUNA GÖRE TERCİH YAPIYORLAR
Körükmez açıklamasında "Artık kiralara göre üniversite belirleniyor. Başlangıçta öğrenciler bir üniversite tercihi yaparken de o şehirde yaşayıp yaşamayacaklarına bakarak belirliyorlar. Yani eğitim hayatının giderleri, bölümün gereklilikleri, kitapları, kırtasiyesi vesairesi dışında barınma temel problemlerden bir tanesi. O şehrin ev kiralarının veya yurtların ne kadar pahalı olduğuna göre tercih yapar hale geldi öğrenciler artık. Bu öğrenciler için de veliler için de temel parametrelerden bir tanesi haline geldi. Zaten sadece liseyi okuyarak yani ortaöğretimden mezun olmanın orada aldığınız eğitimin üniversiteyi kazanmaya yeterli olmadığını görüyoruz. Öğrenciler dershaneye gitmek zorunda, özel ders almak zorunda. Ve dolayısıyla üniversiteyi yüksek eğitime, üniversite eğitimine erişmek artık yoksullar için hatta orta sınıf için çok ciddi bir engel haline geldi. Ekonomik maddi koşullar bu kriz ortamında bunun üzerine bir de kiralar eklendiğinde maalesef ki yüksek öğrenimi erişimde sınıfsal farkın ortaya çıkmaya başladığını görüyoruz" dedi.
MAALESEF DERS ALMIYORUZ
İzmir'deki barınma durumunun yeni gelen öğrencileri karşılamaya yeterli olmadığını belirten Körükmez, "maalesef ki ders almıyoruz ve bu konuda yeterli adımları atmıyoruz. Hem yurt koşullarının iyileştirilmesi hem de yurt sayısının arttırılması yeterli sayıda öğrenciyi barındırması şu koşullarda mümkün değil. Öğrenciler maalesef ki özel yurtlara ve kiralık ev piyasasına terk ediliyorlar. barınma krizinin içerisindeyiz. Yeni gelen öğrenciler de bu krizin bir parçası olacaklar. Bu geçip giden atlattığımız ve yeni bir krizin ortaya çıkacağı bir durum değil. Süre giden bir problem. Ve maalesef bununla ilgili gerekli adımlar atılmıyor" diye konuştu.
BİR AN ÖNCE GERÇEKLEŞTİRMELİLER
Yerel yönetimlerin yurt açma konusunda adımlar atması gerektiğini belirten Körükmez, "yerel yönetimler yüksek öğrenimle ilgisiz kurumlar gibi görülüyor. Halbuki öyle değil. Şehrin temel hizmetlerinden yararlanıyorlar. Şehrin aynı zamanda parçası oluyorlar, dönüştürüyorlar. Dolayısıyla üniversite öğrencileri, yerel yönetimlerin konusu değil gibi bir bakış açısını bir kenara bırakmamız gerekiyor doğrudan. Dolayısıyla belediyenin yurt yapma durumu varsa, bu tür bir planı varsa bir an önce gerçekleştirmesi güzel olacaktır" dedi.