EGEDESONSÖZ - İzmir’de Büyükşehir Belediyesi de dahil olmak üzere tüm ilçe belediyelerde yıllardır örgütlü olan KESK’e bağlı Tüm-Bel Sen kan kaybetmeye devam ediyor. Memurların çatı sendikası KESK’te yaşanan kavga sonrası üç yıl önce kurulan Birleşik Kamu İş Konfederasyonu'na bağlı Tüm Yerel Sen İzmir’de ilk dikkati Büyükşehir Belediyesi ile yaptığı sözleşme sonrasında çekti. Sendika, altı bin memuru ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinde imza atarken ilçelerdeki çalışmalarına ise hız verdi.
Şimdiye kadar İzmir’de 4 bin 500 üyeye ulaşan sendika Büyükşehir’in ardından Bergama, Dikili, Bayraklı, Karaburun, Bolçova, Narlıdere, Gaziemir, Tire, Selçuk ve Bayındır’da yetkiyi aldı. 15 Mayıs’ta yeniden düzenlenecek olan yetkilendirme öncesinde sendikalar arasında büyük savaş yaşanırken Tüm-Yerel Sen, 11 belediyenin ardından Karşıyaka ve Bornova’da da öne geçtiklerini açıkladı. İki belediyede 15 Mayıs itibariyle yetki almaya hak kazanacak imzaların atılacağını belirten sendika yöneticileri Konak’ta hızlı bir şekilde yol aldıklarını da dile getirdi. Sendika, Bornova’da 80, Karşıyaka’da ise 20 kişi önde olduklarını da vurguladı.
SAMİMİYET VURGUSU
İzmir’deki örgütlenme çalışmaları hakkında konuşan Tüm-Yerel Sen Genel Başkanı Doğan Koç Egedesonsöz’e yaptığı açıklamada başarılarının sırrını anlattı, Koç, “Türkiye genelinde iki yılı aşkın bir sürede 13 bin üye yaptık. Başarının sırrı var. Burada birinci sır samimi olmaktır. Türkiye’de Tüm-Bel’sen’in kurucularındanım. Sendikal sürece baktığınızda sendikaların kriz içinde olduğunu görüyoruz. Dünya’da yüzde 10 iken, bizde yüzde 80 oranında. Sendika-Siyaset ilişkisi iyi kurulmalı ve emek ve sınıf mücadelesi en iyi şekilde korunmalıdır. Biz bu mücadeleyi esas aldık. Biz hata yapmadan 20 yıllık deneyimimizi örnek alıyoruz. İnsanlar emek ve sınıf mücadelesi yaparken bunu alıp ideolojik zeminde yapılıyorsa o zaman iş olmaz. Bizim sendikamızın da duruşu, bakışı var fakat siyasete malzeme olmuyoruz” dedi.
PARA GASPI YAPIYORLAR
Koç, kimseyi zorla üye yapmadıklarını söylerken üyelik aidatı da almadıklarının altını çizdi. Koç, “Eski gelenek ve göreneklerini devam ettirmek isteyenler olsa bile doğru bir sendikacılığı yapıyoruz. Birincisi dayanışma aidatı almıyoruz. Yetkili sendika kendisine üye olmayan ve başka bir sendikaya üye olanlardan sözleşme şartlarından yararlandırmak için izinsiz para gaspı yapıyor. Biz bunu yapmıyoruz. Kendi isteği ile üye olmuyorsa para almanın anlamı yok. Kamu çalışanlarının evine bir tane daha ekmeği nasıl götürür derdindeyiz. Aidat, arsa, bina, araç hesabını yapmıyoruz” diye konuştu.