GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
27 Aralık 2021 Pazartesi 16:00

İzmir Barosu’ndan toplatma tepkisi: Suç işleniyor!

Sokakta yaşanan hayvanların kimi belediyeler tarafından toplatılması ile ilgili İzmir Barosu “Hayvanların ölümüne, tecrit edilmesine, işkence görmesine, acı çekmesine sebep olacak her türlü hak ihlalinin karşısındayız. Sokakta yaşayan hayvanlar yalnız değildir! İsteseniz de istemeseniz de onların yaşam alanları sokaklardır!” açıklamasında bulundu. Açıklamada suç işlendiği vurgulandı.

Son günlerde bazı belediyelerin Gaziantep’te yaşanan pitbull saldırısını gerekçe göstererek sokakta yaşayan hayvanları toplamaya yönelik çalışması üzerine İzmir Barosu basın açıklaması gerçekleştirdi. TİP Milletvekili Ahmet Şık ve hayvan hakları savunucularının da katıldığı açıklamada sokakta yaşayan hayvanların yalnız olmadığı vurgulandı.

Açıklama öncesi konuşan İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel, "Kendi ülkesinde, kendi kanunlarını tanımayan devlet büyüklerinin ülkesinde yaşıyoruz. Kanunlara uyumamaya teşvik eden sorumlular ve bunlar hakkında harekete geçmeyen yargı mensupları" diyerek Erdoğan'ın sözlerini eleştirdi. Yücel, "Bu ülkenin en yetkili ağzından verilen yasa dışı talimatlar ortada. Açıkça suç işliyorlar. Biz, suç işledikleri her yerde karşılarında olmaya, görevlerini hatırlatmaya devam edeceğiz" dedi.

SORUMLUSU HAYVANLAR DEĞİLDİR’
Basın metnini okuyan İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu’ndan sorumlu yönetim kurulu üyesi Av. Şefika Yıldırım Sert’in Gaziantep’teki pitbull saldırısına değinerek “Bir çocuğumuzun başına gelen talihsiz olayı üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz. Bir an evvel sağlığına kavuşmasını temenni ediyoruz. Ancak yaşanan üzücü olayın sorumlusu hayvanlar değil, sizsiniz! İmzaladığınız Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesini, çıkardığınız yasayı yok sayan, uygulamayan siz!” dedi.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:
Yaşam hakkı tanınmayan, sömürülen, her türlü şiddet, eziyet reva; yediği bir lokma yemek, içtiği bir yudum su çok görülen hayvanlar, şimdi de barınaklara hapsedilerek yok edilmek isteniyor.

Uzun süredir yandaş medya tarafından pompalanan hayvan düşmanlığı, bu kez ilk ağızdan, bizzat Cumhurbaşkanı tarafından “Sahipsiz hayvanların yeri sokaklar değil, barınaklardır.” denilerek daha da körüklendi. Oysaki 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. maddesinde de “Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılmaları esastır.” ifadesine yer verilerek, sokakta yaşayan hayvanların yaşam alanlarının sokaklar olduğu, “toplama” zihniyetiyle birer ölüm kampı olan barınaklara hapsedilemeyecekleri hüküm altına alınmıştır.

Yaşanan üzücü olay üzerinden manipülasyon yapılarak, halka sorunun kaynağı hayvanlar, çözümün ise onların yaşam ortamlarından koparılıp barınaklara hapsedilmesi olarak gösterilmeye çalışılmaktadır.

Biz bu oyuna gelmeyeceğiz, duygularımızı ajite, bizi manipüle etmenize; kendilerini savunamayacak durumda olan hayvanları ölüme mahkûm etmenize izin vermeyeceğiz!

Yaşanan üzücü olayın tek sorumlusu sizsiniz, çünkü:

• Hayvanseverlerin ve hak savunucularının yıllardır verdiği mücadeleye kulaklarınızı tıkayarak, yaşam hakkından yana yeni ve etkili bir yasa yapmak yerine sadece 5199 sayılı Yasa'nın belli başlı maddelerinde hiçbir caydırıcılığı olmayan göstermelik değişikliğe gittiniz,

• Sokakta yaşayan hayvanlara ilişkin hiçbir politika üretmeyen belediyelere 5199 sayılı Yasa ve ilgili yönetmeliği ile birçok yetki ve görev vermenize rağmen bu yetki ve görevlerini yerine getirmeyenlere ilişkin bir yaptırım düzenlemediniz ve hayvanların kaderini belediyelerin inisiyatifine bıraktınız,

• Sokakta yaşayan hayvanların popülasyonundan şikayet ederken; sokakta yaşayan hayvanların yuvalandırılmasını teşvik etmek yerine hayvan satışını, üretim çiftliklerini yasaklamayarak, bu çiftliklerde hayvanların sömürülmesine izin verdiniz,

• Hiçbir eğitim vermeden, denetim yapmadan, elini kolunu sallayan herkesin hayvan “sahiplenmesine” sebep olup besledikleri köpeği canice yetiştiren, karanlık odalara hapseden, onları dövüş için büyüten “sahipleri” olduğunu bilip buna çanak tutunuz. Bu kişilere caydırıcı yaptırımlar uygulamak bir yana bu ihlallerin birçoğunu tespit dahi edemediniz. Edebildiklerinizde de “sahipleri” yerine hayvanları cezalandırıp onları “yasaklı” olarak yaftalamayı ve bakımevlerinde ölüme terk etmeyi tercih ettiniz.

Bu listeye eklenecek daha çok madde var. Bunun bir zihniyet sorunu olduğunun farkındayız. Bu zihniyet ki;

- Kafesteki güvercini şemsiyesiyle dürten,

-Tavuğa “beyaz et” diyen,

- Hayvanını kaybetmenin acısını yaşayan gazeteciye “Öldürdün mü?” diyip gülen,

- Cumhurbaşkanı olduğu ülkenin mevzuatına; tarafı olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olarak belediyelere talimat veren, halkı kanunlara uymamaya teşvik eden değişmesi gereken, türcü bir zihniyettir.

Bu zihniyetle mücadele edeceğimizi, yasaya aykırı talimata istinaden yerel yönetimlerce gerçekleştirilecek herhangi bir toplamanın varlığını tespit etmemiz halinde, her bir canlının hakkını savunmak için hukuki sürecin takipçisi olacağımızı bildiriyoruz.

Hayvanların ölümüne, tecrit edilmesine, işkence görmesine, acı çekmesine sebep olacak her türlü hak ihlalinin karşısındayız. Sokakta yaşayan hayvanlar yalnız değildir! İsteseniz de istemeseniz de onların yaşam alanları sokaklardır!