EGEDESONSÖZ - Son günlerde gündeme gelen Sezen Aksu’nun beş yıl önce çıkan ‘Şahane Bir Şey Yaşamak’ şarkısında geçen “Selam söyleyin o cahil Havva ile Adem’e…” sözleri nedeniyle başlayan tartışmaya dahil olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mihrapta yaptığı konuşmada “Hz. Adem efendimize kimsenin dili uzanamaz. O uzanan dilleri yeri geldiğinde koparmak bizim görevimizdir. Havva validemize kimsenin dili uzanamaz. Onlara da had bildirmek bizim görevimizdir” demişti. Bu sözlere gelen tepkiler çığ gibi büyümüştü.
Yine aynı günler içerisinde başka bir olay daha gündemde yer etmişti. Bir televizyon programında söylediği sözler nedeniyle hakkında soruşturma açılan Gazeteci Sedef Kabaş için RTÜK tarafından da inceleme başlatılmıştı. Soruşturma kapsamında polis ekipleri saat 02.00 sıralarında Kabaş'ı gözaltına almıştı. Kabaş, çıkarıldığı savcılıkça ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan tutuklama talebiyle nöbetçi hakimlikçe tutuklanmıştı.
TÜM BUNLAR HUKUKSUZDUR
Bu olaylara yönelik İzmir Barosu, son günlerde yaşananların bir hukuk örgütünün penceresinden değerlendirilmesi doğrultusunda ortaya çıkan tablonun vahim olduğunu dile getirerek; "Gece yarısı ev basıp yakalama yapmak, Yargıya talimat vermek, Dini alanlarda nefret söylemi kullanmak ve hedef göstermek, 'Dil koparmak' gibi linç terimleri sarf etmek, Bir atasözünden suç türetmek, Yurttaşı baskı altına alıp korkutmak için yargıyı kullanmak… Tüm bunlar, totaliter bir anlayışın ürünüdür ve hukuksuzdur" sözlerini kullandı.
TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ SAVUNMAKTA ISRARCIYIZ
İfade özgürlüğünün, demokratik bir toplumun temeli olduğunu aktaran Baro; şu açıklamalarda bulundu:
"Ülkemizde de olduğu gibi baskıcı rejimlerin tümü bireylerin özgürce düşünmesini ve bu düşüncelerini ifade etmelerini istemezler. Üretmeyen, susan ve itaat eden bir toplum hayali kuran siyasi iktidar, Sedef Kabaş ve Sezen Aksu üzerinden toplumu dizayn etme çabasını sürdürmektedir. İktidarın dilinin kemiği, hukuk tanımazlığınızın sınırı olmayabilir; ama, biz hukuktan yana taraf olmayı seçiyoruz. İzmir Barosu olarak, sanata ve basın özgürlüğüne yönelik bu gerici saldırılara karşı temel hak ve özgürlükleri savunmakta ısrar edeceğiz."