Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Türkiye’de 14 Mayıs'ta gerçekleştirilecek Milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kısa bir süre kala ülkede siyasi partilerin gündemi ‘seçim güvenliği’ oldu.
Başta muhalefet partileri olmak üzere tüm siyasi partiler sandık güvenliği konusunda çalışmalarını sürdürürken, partilerin yanı sıra sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve barolar da seçim çalışmalarını başlatmış durumda.
İzmir Barosu da seçim sürecinde çalışma yürüten kuruluşlardan biri olarak yer alırken, Baro Başkanı Sefa Yılmaz süreç hakkında Egedesonsöz’e konuştu.
TÜM SİYASİ PARTİLERLE İLETİŞİM HALİNDE OLACAKLAR
Tüm okullarda meslektaşlarının yer alacağını belirten Yılmaz, “İzmir Barosu olarak bir çalışma yürütüyoruz. İzmir'in 30 ilçesi dahil tüm okullarda bir avukat arkadaşımız olacak. Bunlar İzmir Barosu’nu temsilen orada bulunacaklar. Bizler İzmir Barosu olarak aylardır ‘Seçim güvenliği’ adı altında eğitimler veriyoruz üyelerimize. Tamamı eğitimleri tamamlanmış olan arkadaşlarımız olacak. Yaklaşık 700-800 üye arkadaşımız bu eğitimleri aldı. Bu sayede tüm okullarda itirazlara dair bir yetkili avukat arkadaşımızı bulunduracağız. Okullarda bulunan meslektaşlarımız parti ayırt etmeksizin tüm siyasi partiler ile iletişim halinde olacaklar” ifadelerini kullandı.
GAMER AÇIKLAMASI: AÇIKÇA HUKUKA AYKIRI
İçişleri Bakanlığı’nın ve bağlı Güvenlik ve Acil Durumlar Koordinasyon Merkezi Başkanlığı’nın (GAMER) YSK’dan yurt içi ve yurt dışı sandık bilgilerini istediği iddiasını değerlendiren Yılmaz, “Açıkça hukuka aykırı. YSK dışında kimse sayımlarda yetkili değildir. Hukuka aykırılığı, hukuk dışına çıkmayı ‘hukuk’ olarak gören anlayış bunu söyler. Ancak bu çok net bir şekilde hukuka aykırı bir durum. Bunun hiçbir yasal dayanağı bulunmamaktadır. Buna rağmen yasal olmayan bir uygulamayı hayata geçirmek istiyorlar. Bu tam da mevcut hukuksuzluğun bir örneği. Türkiye'de demokrasinin, insan haklarının, seçim güvenliğinin, hukukun ne denli katledildiğinin bir örneği. Böyle bir şey asla söz konusu olmamalı” dedi.
NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ
İzmir Barosu’ndan kriz masası kurulacağını belirten Yılmaz, “Biz seçimin her aşamasında avukatlar olarak okullarda olacağız. İtirazlar ile ilgili tüm hazırlıklarımızı yaptık. İzmir Barosu’nda o gün bir kriz masası kurulacak. Ulaşılması gidilmesi gereken olursa diye bu işi mobil olarak yapacak olan arkadaşlarımızı da hazır bekleyecekler. Bizler her koşulda seçimin güvenli devam etmesi, millet iradesinin sandığa yansıması için ne gerekiyorsa yapacağız. Bünyemizde olan kriz masası ile Türkiye Barolar Birliği bünyesinde kurulacak kriz masası da entegre halinde çalışacak” diye konuştu.
Yılmaz, Türkiye’de hala sandık güvenliğinin konuşulmasını "içler acısı bir hal" olarak yorumlayarak şunları söyledi: “Demokrasiden, sosyal hukuk devletinden, insan haklarından, temel hak ve özgürlüklerden ne kadar uzaklaştığımızın göstergesi bu... Her şey ranta ve seçim kazanmaya yönelik olunca, yaşam biçimlerinin, insanların düşüncelerinin, yaşama ve demokrasiye bakışın ne kadar yok sayıldığının göstergesi. Tüm bunlar da içinde yaşadığımız rejimin demokrasi olmadığını gösteriyor. Ancak az kaldı. 2’nci Yüzyıla artık cehaletin değil aklın ve bilimin egemen olduğu bir anlayış ile gitmek istiyoruz. Yarınlar daha güzel olacak. Bunun için mücadele ediyoruz” ifadelerini kullandı.