GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
29 Haziran 2022 Çarşamba 16:26

İZENERJİ çalışanları Büyükşehir'e yürüdü... 'Fedakarlık zamanı belediyelerde!'

Genel İş üyesi İZENERJİ işçileri sosyal haklara dair ödemelerin gecikmesi üzerine eylem yaparken işçiler adına açıklama yapan Şube Başkanı Arif Yıldız “En büyük fedakârlığı biz işçiler olarak geçmiş dönemde yaptık. Bugün fedakârlık yapma zamanı belediye işverenlerindedir” açıklamasında bulundu.
EGEDESONSÖZ – İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait İZENERJİ şirketi bünyesinde çalışan belediye emekçileri toplu iş sözleşmelerinde yer alan ikramiye ve gıda kartı gibi sosyal hakların ödemelerinde yaşanan gecikmelerden dolayı basın açıklaması yaptı.

Üyesi oldukları DİSK Genel İş İzmir 2 Nolu Şube’nin çağrısıyla Basmane Meydanı’nda bir araya gelen İZENERJİ işçileri Büyükşehir Belediyesi’nin Kültürpark’ta hizmet binasının önüne yürüdüler.

Şube Başkanı Arif Yıldız,  ekonomik krizin belediyeleri de dar boğazın eşiğine getirdiğini belirterek “Bu sürecin sorumlusu biz olmadığımız gibi elbette belediyeler de değildir. Ancak; bugün emekten yana sosyal demokrat belediyecilik anlayışına düşen görev bu kriz koşullarda her türlü kaynağın öncelikle çalışan emekçilerine ve emekçi halka kullanmasıdır. Belediye işçileri olarak kışın sıfır altında, yağmurda, yazın 40 derecede güneşin altında, yangın, sel, deprem demeden salgın, ölüm demeden çalıştık, ürettik. Çalışırken öldük ağır bedeller ödedik. Fedakârlıksa en büyük fedakârlığı biz işçiler olarak geçmiş dönemde yaptık. Bugün fedakârlık yapma zamanı belediye işverenlerindedir.” dedi.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

Ülkemizdeki sermaye ve onun iktidarı AKP'nin yarattığı ekonomik kriz yerel yönetim olan il, ilçe belediyeleri ve büyükşehir belediyelerini de darboğaza sokmuştur. Bu sürecin sorumlusu kuşkusuz ki gecesini gündüzüne katarak yağmur çamur, salgın pandemi demeden çalışan, emek üreten, kentin değerine değer katan biz işçiler, emekçiler değiliz, bedeli de ödemeyeceğiz!

Ülkenin içinde bulunduğu kriz giderek derinleşmekte. Uzun süredir devam eden temel tüketimimiz olan yaşamsal ihtiyaçlarımıza gelen zamlar her yeni günde de katmerleşerek devam ediyor. Öte yandan TÜİK ve iktidarın tüm baskılarına rağmen ülkedeki bağımsız kuruluşların araştırmalarına göre enflasyon % 72'in üzerindedir. Yılın 5. ve 6. aylarından başlayarak artan oranlı vergi kesintileri enflasyon ve döviz kurlarındaki ani yükseliş karşısında ücretlerimiz eriyor. Kira, taksit, kredi kartı borçlarını ödemekte zorlandığımız gibi artan hayat pahalılığı karşında yaşam çekilmez hale gelmiştir. "Ekonomiyi şahlandıracağız, Türkiye'yi dünyanın en büyük ekonomilerine sahip on ülke içine sokacağız" diyenler, şimdi "dışarda en düşük işçi ücretleri bizim ülkemizde" diyerek işçileri ucuz iş gücü olarak pazarlıyorlar. Bizler, halkı, işçileri ve emekçileri köle olarak uluslararası şirketlere pazarlayan sermaye ve onun iktidarı olan AKP'ye karşı mücadelemizi her alanda sürdüreceğiz. Sorunların çözümü, işçi, emekçi, üretici tüm halkın birleşerek taleplerini hep birlikte, güçlü bir şekilde dile getirmesinden, mücadele etmesinden geçiyor.  

İZENERJİ işçileri olarak imzalamış olduğumuz sözleşmelerdeki maddi kazanımlarımızı daha almadan eriyip gitti. Ülkedeki ekonomik krizin yükü altında ezilen, yoksullaşan biz işçilerin bir de imzaladığımız toplu sözleşmeden kaynaklı sosyal haklarımız olan ikramiye ve diğer ücretlerimizin aylardır geciktirilerek ödenmesi üzerine kıt kanaat geçinen ödeme planlarını da altüst etmiştir.

Toplu sözleşmedeki kazanılmış ikramiye, avans ve diğer hakların geciktirilerek ödenmesi sorununun İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bürokratları ve sorumlularıyla diyalog yolu ile çözülmesi için her düzeyde yönetici ile görüşüp yollar aradık. Biliyoruz ki ülkedeki ekonomik kriz Belediyeleri de dar boğazın eşiğine getirmiştir. Bu sürecin sorumlusu biz olmadığımız gibi elbette belediyeler de değildir.

Ancak; bugün emekten yana sosyal demokrat belediyecilik anlayışına düşen görev bu kriz koşullarda her türlü kaynağın öncelikle çalışan emekçilerine ve emekçi halka kullanmasıdır. Belediye işçileri olarak kışın sıfır altında, yağmurda, yazın 40 derecede güneşin altında, yangın, sel, deprem demeden salgın, ölüm demeden çalıştık, ürettik. Çalışırken öldük ağır bedeller ödedik. Fedakârlıksa en büyük fedakârlığı biz işçiler olarak geçmiş dönemde yaptık. Bugün fedakârlık yapma zamanı belediye işverenlerindedir.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi son zamanlarda belediye hizmetlerinin her bir köşesine yeniden taşeronlar sokulmaya başlanmıştır. Bu uygulama farkındayız ki istisnasız tüm belediyelerde yaygınlaşmaktadır. 696 sayılı KHK ile belediyelerde çalışan taşeron işçilerin belediye şirketlerine geçişi sağlanmış ve daha kurallı, güvenceli ve sendikalı bir çalışma düzeni başlamıştır. Şimdi İhale mevzuatının boşluklarından yararlanarak, farklı adlar altında belediye hizmetleri yeniden taşerona verilmek istenmektedir. Belediyelerin hizmetlerini sürdürebilmesi için elinde hazır bir iş gücü bulunmaktadır. Eksiklik varsa bunlar taşeronlara aracılığıyla değil yeni işçi istihdamı yapılarak sağlanmak zorundadır. Şunu açıkça ifade ediyoruz. Taşeron illetinin yeniden belediye hizmetlerini ele geçirmesine izin vermeyeceğiz. Bu konuda her türlü fiili ve hukuksal mücadelemizi vereceğiz.

Değerli mücadele arkadaşlarım, değerli basın emekçileri; AKP iktidarının yarattığı ekonomik kriz içinde zaten geçinemiyoruz. Emeğin ve alın terinin karşılığı olan ücretlerimizin geciktirilerek yatırılması kabul edilebilir bir durum değildir. Alacaklarımız zamanında ödensin diye sesleniyoruz. Bu uyarı eylemimizle, hakkımız olan toplu sözleşme alacaklarımızın eksiksiz ve zamanında ödenmesi talebimizi bir kez daha dile getiriyoruz. Bugün buradan uyarıyoruz. Ödemeler ile ilgili sıkıntılar devam ederse yarın binler on binler oluruz, sabrımızı sınamayın! Ücretlerimiz ve sosyal haklarımız zamanında ödensin bu kente huzurlu ve güvenli hizmet üretilsin.

Birleşe birleşe kazanacağız! Gücümüz birliğimizden gelir!