Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İYİ Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı ve İzmir Milletvekili Ümit Özlale partisinin il binasında basın mensupları ile bir araya geldi.
İYİ Parti İzmir İl Başkanı Sinan Bezircilioğlu’nun da eşlik ettiği toplantıda Özlale çarpıcı açıklamalarda bulundu.
BİR DAHA ÇAĞIRSIN YİNE GİDERİM
Tunç Soyer’in çalışma sürecinde ne gibi eksiklikler olduğunun sorulması üzerine açıklamalarda bulunan Özlale, “Biz İzmir’in sorularını milletvekilliği seçimlerinden önce de biliyorduk, çünkü ben İzmirliyim. Ancak en çok gözüme çarpan altyapı oldu. Seçim sürecinde arka mahallelerde daha fazla gezdim. Dışarıdan gelen birisi, Alsancak, Kordon, Güzelyalı, Urla yarımadasına geçip İzmir’i oradan ibaret sanıyor. Arka mahallelere gittiğimiz zaman çok ciddi şehirleşme probleminin olduğunu bir kez daha görüyorsunuz. Yeşil alan üretilmediğini, Karabağlar’ın ve Buca’nın arka taraflarında insanların oraya tıkılıp kaldığını, bunu beraberinde trafik sorunun çıkardığını ve çöplerin toplanmadığını görüyoruz. Ben kokuyu ilk 5 sorun arasına koymam. Tunç Bey bugün beni çağrırsa yine dolaşırız. Geçen sene Fuar'ın açılış zamanında keyifli bir yemek yemiştik, sonra beraberinde fuar açılmadan önce yeni açılacak kapı vardı, ona bakmıştık.Sonra Kemeraltı'na gitmiştik. Orada hem milletvekili olmanın sorumluluğunu taşıyordum hem de Tunç Bey ile iki farklı partinin temsilcisinin ziyareti vardı. Bir daha çağırsın bir daha giderim. Hiçbir CHP belediye başkan adayını rencide edici bir şey söylemedim. Tek dediğim daha iyi bir belediye başkanı olacağımı söyledim. Karşı tarafa biraz daha rencide edici kelimeler kullandı ancak olsun siyasetin içinde bunlar da var. Bundan sonra mevcut belediye başkanları, ilçe başkanları , ilçe başkan adayları beni nereye çağırırsa konuşurum. Önemli olan İzmir'in kazanması, İzmir'in menfaatleri” diye konuştu.
İZMİR’İ BİLEN ADAYLA YARIŞMAK İSTERİM
AK Parti ve CHP adayları için dikkat çekici bir çıkışta bulunan Özlale, “CHP'nin İzmir'den aday çıkmasını isterim. İzmir'i bilen, İzmir’in sokaklarını bilen birinin aday ile yarışmayı isterim. Bu AK Parti için de geçerli” ifadelerini kullandı.
İYİ BİR DÖNÜŞÜM GEÇİREMEMİŞ
Adaylar açıklanmadan anket yaptırmayacağını belirten Özlale, “Şu ana kadar anket yaptırmadık. Adaylar belli değil. Adaylar belli olana kadar tanınırlığımı arttırmaya çalışıyorum. Süreçte problemlere daha fazla hakim oldum. Genel seçimlerde ben 1'nci bölge vekil adayıydım ve 2'nci bölgeye çok gitme fırsatım olmamıştı. Şimdi orada çok daha fazla ağırlık veriyorum. Çeperdeki ilçelerin sorunlarına daha fazla hakim oldum. Benim çocukluğumda İzmir neyse hala aynı. Çok da fazla yabancılık çekmeden yıllar sonra geldiğimde. Bir türlü iyi bir dönüşüm geçirememiş” dedi.
RADİKAL TEDBİRLER ALINMASI GEREKİYOR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ‘Vaatlerimizin 87’sini gerçekleştirdik’ sözünün sorulmasına yanıt veren Özlale, “Katılmıyorum. Benim üzerinde durduğum problemler Tunç Bey zamanında ortaya çıkmadı Tunç Bey zamanında bitmeyecek. Burada benimle aynı yaşlarda olduğunu düşündüğüm basın mensupları da var. O dönemde de İzmir'de imar problemi vardı, gecekondulara imar affı ile ruhsat verildiği zaman İzmir'in görünüşün kötüleşmesi vardı. Ben Tunç Bey'den daha iyi belediye başkanı olduğumu söylüyorum ancak buranın sorunları son 5 yılda ortaya çıkmadı. Türkiye çarpık şekilde kentleşirken İzmir'de bundan payını alan şehir oldu. Burada belediyecilik son 5 senede kötüleşmedi. Bu nedenle çok daha yapıcı ve radikal tedbirler almak gerekir” diye konuştu.
Kentin daha seçim havasına girmediğini belirten Özlale, “İzmirli daha seçim havasına giremedi. Adaylar belli olunca girecektir. Kendimi tanıtabildim mi? Daha henüz tam olarak tanıtamadık” ifadelerini kullandı.
İZMİR YAVAŞ ŞEHİR OLMAMALI
İzmirlilerin Tunç Soyer değil de Ümit Özlale’yi neden tercih etmesi gerektiğinin sorulmasına yanıt veren Özlale, “Birkaç sebebi var. Bunlardan bir ekonomist olmam. Tunç Bey ile benim İzmir’e bakışımızda bir fark var. Tunç Bey Seferihisar’daki sakin şehir anlayışını buraya getirdi. Benim Tunç Bey’e en şiddetli itirazım budur. İzmir asla yavaş bir şehir olmamalıdır. Burası hızlı ticaretin zenginleştiği cazibe noktası olmalı” dedi.
Saha gezilerinde nasıl geri dönüşler alındığının sorulmasına yanıt veren Özlale, “İyi geri dönüşler sağlanıyor. İnsanlar benim CV ve özgeçmişim ile karşılarında onlarla şakalaşan onların dilinden konuşan biri olduğumu görünce şaşırıyorlar” diye konuştu.
İzmir'in körfez kullanımının azlığının sorulması ve Aziz Kocaoğlu'nun vapur seferlerinin azaltıldığının vurgulanmasına yanıt veren Özlale, "Hatalı bir hareket. Bazı hizmetleri zarar etmese de belediyecilik anlayışından kaynaklı koymanız gerekiyor.Belediyenin zarar ettiği diğer kalemlere gelecek olursak oradan elde edilecek zarar hiçbir şey değil. İzmir'deki panoların 10 seneliğine kiralanması... 10 seneliğine 300 milyona kiralandı ancak firma 1 yılda 450 milyon TL kar etti. Korkunç bir gelir kaybı var. oradan elde edeceğiniz ekstra gelir ile sefer sıklığını arttırıp körfezi daha etkin getirebilirdiniz" dedi.
EN PAHALI SUYU KULLANIYORUZ
90 dakika uygulamasının kaldırılıp 120 dakika uygulamasına geçilmesine yanıt veren Özlale, "Ulaştırmayı madem ki en çok yaşlı ve öğrenciler kullanıyor yapılması gereken 120 dakika ulaşımın ücretsiz olması. Su faturası çok pahalı. Türkiye'nin en pahalı suyunu kullanıyoruz. Bunu çok rahat düşürebilirsiniz" ifadelerini kullandı.
İZMİR'İ CAZİBE NOKTASI HALİNE GETİREBİLİRSİNİZ
Soyer'in kentte 2 bin taşınmazı sattığının sorulmasına yanıt veren Özlale, "Keşke satmasaydı. İzmir körfezini kullanamıyor. İzmir'i cazibe noktası haline getirebilirsiniz. Yabancı ülkede yaşayan arkadaşınızı İzmir'e geldiğinde nereye götürebilirsiniz? Türkiye'nin kadim kültürüne sahip, sanat kültürle barışık şehirde şehrin merkezinde 2-3 gün ağırlamanız gerekmez mi? Cumhuriyet'in 100'ncü yılı bitiyor. Cumhuriyetin 100'üncü yılından sonra insanların dışarıdan İzmir'e geldiğinde göreceği bir simge yapı yapılabilir miydi? İzmir'in dünyaca ünlü bir müzesi var mı? İzmir şu an ölü sezonunu yaşıyor. Ben İzmir'i 12 ay kültür ve sanatın cazibe merkezi yapma istiyorum "diye kullandı.
İdolünün Behçet Uz olduğunu belirten Özlale, "Tunç Bey Ümit Bey’in adaylığını İstanbul ve Ankara için pazarlık olarak görüyorum dedi. İzmir hiçbir zaman Ankara ve İstanbul'un pazarlık unsur olamayacağı kadar büyük bir şehirdir. Hayalimdeki belediye başkan adayı kim derseniz Behçet Uz derim. Onun vizyonunu 2024 yılında İzmir’e getirmek isterim" dedi.
ZENGİNLEŞMEK GÖKDELEN DEĞİL
Gökdelenlere karşı olduğunu belirten Özlale, "Ben Bayraklı'nın siluetine baktığım zaman üzülüyorum. Orada çok daha güzel şeyler yapılırken maalesef mezar taşı gibi gökdelenler diktiler . Buna itirazım var. En fazla eleştiri aldığım paylaşımlardan biri Yeşildere’ye giderken bir mezar taşı gibi bir yapı. Şehrin gelişmesi zenginleşmesi demek her tarafa gökdelenler dikmesi anlamına gelmiyor. Ancak şehrin içinden bazı yapıların çıkarılmak ve yeşil alan yapmak mümkün. Bunlardan biri Bornova çimento fabrikası. Otogar, mevcut durumu ile İzmir'e yakışmıyor. Benim hayal ettiğim İstanbul gibi gökdelenlerle dolu bir şehir ya da Ankara gibi merkezde AVM'lerle dolmuş bir şehir değil" ifadelerini kullandı.
HİZMETLERDEN MEMNUN DEĞİLLERSE...
Büyükşehir'deki personel sayısına dikkat çeken Özlale, "İzBB belediyecilik hizmetlerini çok daha az personel ile verebilir demiştim. Yüzde 20'si son 5 senede işe alınmış. Benim itirazım olması gerekenden fazlasını çalıştırıp daha kötü belediyecilik hizmeti veriyor diye. İştirakleri ile beraber 30 binden fazla personeli olan belediye alt yapıyı çözemediysen, yollar kötüyse, insanlar temel belediyecilik hizmetlerinden memnun değilse bir problem var demektir" diye konuştu.
KİMSEYE BENİ KORUYUN TALEBİM OLMADI
Diğer siyasi partilerde başkan adaylarına yapılan eleştirer sonrası milletvekillerinin savunmaya geçtiğinin hatırlatılması ve kendisine Müsavat Dervişoğlu ve Hüsmen Kırkpınar'ın destek olup olmadığının sorulmasına yanıt veren Özlale, "Onlar benim abilerim. İzmir'de biz bütün Türkiye'de istediğimiz sonucu alamadık. Ancak milletvekili sayısını artıran 2 şehirden bir tanesiyiz. Benim birisini savunmasına ihtiyacım yok. Öyle bir şey talep etsem ilk önce Dervişoğlu ve Kırkpınar yanımda olurdu. Ben karşınıza Özlale olarak geldim. Ben belediye başkanı olursam parti rozetimi çıkartırım. Bu nedenle herhangi bir kişiden beni koruyun diye talebim olmadı. Savunalım mi diyenleri de engelledim" diye konuştu.
BEN SADECE İZMİR'E HİZMET EDECEĞİM
'Seçilmeniz halinde genel merkezin emir kulu belediye başkanı mı olacaksınız?' sorusuna yanıt veren Özlale, "Ben İzmir'e hizmet edeceğim.Sadece İzmir'e hizmet edeceğim" dedi.
KIRSAL KALKINMA ÇALIŞMASINI DEVAM ETTİRECEĞİM
Tunç Soyer döneminde başarılı bulduğu ve devam ettireceği hangi projeler olduğunun sorulmasına yanıt veren Özlale, "Kırsalda kooperatifçiliğe önem verilmesini önemli buluyorum. Tunç Bey'in kırsal kalkındırma çabasını önemli buluyorum bunu devam ettiririm. Olumlu bulduğumuz şeyleri devam ettiririz" diye konuştu.
DAY OLMAK İSTEYEN ARKADAŞIMIZ İSTİFA ETTİ
Kiraz'da yaşanan istifalar hakkında bilgi veren Özlale, "Kiraz'a gittik. Oradaki ilçe başkanımız dedi ki biz bir karar aldık CHP ile burada işbirliği yapacağız. Belediye başkan yardımcılığı verecekler 3-4 meclis üyeleri verecekler dedi. Bende dedim ki Tüm Türkiye'de il ve ilçelerde kendi başımıza girmek istediğimizi söyledik. Kiraz'da CHP 2019'da bizi destekleyecekti. Sonra CHP gitti DSP'den aday çıkardı ve kaybettik orayı. Bunu hatırlattım. Sormayın çok büyük kazık attılar dedi bize eski başkan. Orada bir kardeşimiz ben aday olmak istiyorum ama bütçem yok dedi. Ben de ben destek olacağım dedi. Sonra aday olacağını söyleyen arkadaş partiden istifa etti" dedi.
KAMU KURUMLARININ ÖNÜNDE YATARIM
Göreve gelmesi durumunda İzmir’in hakkını hukukunu koruyacağını söyleyen Özlale, “İzmir'in Ankara'da bir hak ettiği bir bütçe varsa, bir para varsa, proje varsa bütün bakanlıkları artık cumhurbaşkanının kapısının başında yatarım. Ben artık iki kutuplu bir siyasette Cumhuriyet Halk Partisi'yle, AK Parti arasındaki çekişmemi İzmir'e zarar vermesinden çok değerli İzmir'in menfaatinde bir proje varsa ben onun için gidip bakanlıkların, Cumhurbaşkanı'nın kapısını gidip aşındırdım. Çünkü orada İzmir'in parası var. İki şeyin sözünü veriyorum. Bir İzmir için bir proje oluştururken halkın temsilcileri başta olmak üzere, onlarla beraber oluştururuz. İkincisi İzmir menfaatine olan bir şey varsa ben Ankara'da kamu kurumlarının önünde yatarım. Ve İzmir'in hak ettiği o bir şey yok. Almam demem” dedi.