GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İş Dünyası
25 Ağustos 2023 Cuma 17:49

İTB'den 'ihracat' raporu: İzmir’in pastadan aldığı pay yeterli değil!

İzmir Ticaret Borsası Ağustos ayı meclis toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkanvekili Bülent Uçak, “İzmir olarak tarımsal ürünler ihracatı pastasından aldığımız pay diğer illere göre yüksek olsa da tarihsel anlamdaki ticaret şehri özelliğini ve Ege Bölgesi’nin üretim gücünü düşündüğümüzde bunu yeterli görmemiz mümkün değil. Daha fazla ihracat için bir taraftan yeni pazar arayışlarına ağırlık vermeli, diğer taraftan da daha katma değerli ve inovatif ürünler geliştirmeliyiz” dedi. 

Diren ÇELİK/ EGEDESONSÖZ- İzmir Ticaret Borsası (İTB) Ağustos Ayı Olağan meclis toplantısı İzmir Ticaret Odası (İZTO) Meclis Salonu’nda, Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer yönetiminde gerçekleştirildi. Toplantıda ekonomik gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.

İNOVATİF ÜRÜNLER GELİŞTİRİLMELİ
İzmir'in tarım ihracatı pastasından aldığı payın yetersiz olduğunu kaydeden Başkanvekili Bülent Uçak, “Bildiğiniz gibi ihracattan elde edeceğimiz her bir döviz, ekonomik istikrar ve makro dengeler açısından hayati önem taşıyor.Ülkemizde ihracatın arttığı yıllar aynı zamanda ekonomik büyümede de belirgin artışın yaşandığı yıllar olmuştur. Bu yılın ilk yarısında, özel ticaret sistemine göre 112 milyar dolar ihracat gerçekleştirildi.Bir taraftan küresel zorluklar, diğer taraftan yurtiçi ekonomik dengelerdeki istikrarsızlık nedeniyle ihracatımız geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5 geriledi.İzmir olarak ilk altı ayda toplam 7,2 milyar dolar ile ülke ihracatına yüzde 6,5 katkı sağladık.Önemli bir üretim potansiyelimizin olduğu tarım sektörümüz ise yıllara göre değişmekle birlikte toplam ihracata yüzde 10-15 arasında katkı sağlıyor. Ege Bölgesi'nin üretim gücünü düşündüğümüzde bunu yeterli görmemiz mümkün değil.Daha fazla ihracat için bir taraftan yeni pazar arayışlarına ağırlık vermeli, diğer taraftan da daha katma değerli ve inovatif ürünler geliştirmeliyiz” dedi.

YAPISAL REFORMLARLA DESTEKLENİLMELİ
Açıklanan Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi hakkında değerlendirmelerde bulunan Uçak, “Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi’nde haziran ayında da yıllık yüzde 27.7 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 77,4 artış gerçekleşti. Tarımda kullanılan mal ve hizmet endeksi yıllık yüzde 23, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet endeksi yüzde 67,7 arttı. Bu veriler ve artış oranları, tarım gibi dış etkenlere son derece açık, doğal olaylara karşı savunmasız bir sektörün önünü görmesini neredeyse tamamen imkânsız hale getiriyor.Faiz, enflasyon ve kur artışının bir dengeye oturması; bu dengenin kalıcı olabilmesi için yapısal reformlarla desteklenmesi tam da bu nedenlerle son derece hayati.Zorlukların adını doğru koyabilirsek, yani teşhisi doğru tanımlarsak çözümlere ulaşmamız ve tedavi sürecini hızlandırmamız da çok daha kolaylaşır ve her kesimin inanacağı, sahipleneceği bir orta vadeli program ortaya çıkarsa işte o zaman bu mücadeleden hep birlikte alnımızın akıyla çıkabiliriz” ifadelerini kullandı.

KRİZE DAYANIKLI EKONOMİ ARZU EDİYORUZ
Ekonomik açıdan zorlu mücadeler verilen bir dönem yaşandığını kaydeden Uçak, “Bugünlerde ülke olarak ekonomik açıdan zorlu günlerden geçiyoruz ve ekonomik açıdan adeta çok ciddi bir mücadele veriyoruz.Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek tarafından eylül ayı başında detayları açıklanacağı belirtilen orta vadeli ekonomik programı herkes gibi biz de merakla ve heyecanla bekliyoruz.Yapısal reformlar açısından bir yol haritası niteliği taşıyacağı ilan edilen yeni programın geleceğimize ışık tutmasını ve çalışan, üreten, pazarlayan, dünya ile rekabet eden herkesin ve her kesimin yolunu aydınlatmasını temenni ediyorum.Geçen ayki toplantımızda da belirttiğim gibi; her birimiz, istikrarlı ve öngörülebilir, evrensel kurallara uygun, yenilikçi, üretim kasları güçlü, rekabet gücü yüksek, krizlere dayanıklı bir ekonomi arzu ediyoruz.Dün olduğu gibi bugün de ülke olarak belirlenen ekonomik hedeflere ulaşılması için elimizden gelen tüm desteği vermeye hazırız” dedi.

Uçak son olarak, Mayıs ayında yayınlanan Sınırda Karbon Düzenlemesi hakkında açıklamalarda bulunarak şöyle konuştu: 

"Küresel iklim değişikliğinin etkileri ve bu değişiklikle mücadele konularına hemen her meclis toplantımızda değinmeye çalışıyorum.Şu an işlerimizde etkisi görünmese de yakın bir gelecekte dünyada ve ülkemizde ekonominin ve ticaretin kurallarını değiştirecek yasal altyapı hazırlıkları hızla tamamlanıyor.Bu çalışmalardan birisi de yeşil dönüşümün Avrupa sanayisi üzerine yaratacağı maliyet karşısında Avrupa’nın rekabetçiliğini koruyabilmesi ve üretimin, emisyon azaltım hedefi AB’den az olan ülkelere kaymasının önlenmesi için geliştirilen Sınırda Karbon Vergisi Mekanizması.

Mayıs ayında yayınlanan Sınırda Karbon Düzenlemesi, Ekim 2023 ile Aralık 2025 tarihleri arasını ithalatçıların karbon ayak izini raporlama yükümlülüğü olan bir geçiş dönemi olarak öngörüyor. Mekanizma, 1 Ocak 2026’dan itibaren ise tam anlamıyla çalışmaya başlayacak ve firmalar eğer kendi ülkelerinde karbon vergisi ödemiyorlarsa bu vergiyi AB sınırında ödemek zorunda olacak.Düzenleme ilk planda yoğun karbon salınımına sebep olan; demir-çelik, alüminyum, çimento, gübre, elektrik ve hidrojen olmak üzere altı sektörü kapsıyor. Toplam ihracatımızın yüzde 41’ini Avrupa Birliği ülkelerine yaptığımız düşünüldüğünde düzenlemeye uyumun ihracatımızın sürdürülebilirliği açısından ne kadar hayati önem taşıdığı net olarak ortaya çıkıyor.Bizlerin faaliyet alanı olan tarım ve gıda sektörü bugün için altı sektör içerisinde yer almasa da kapsama alınacak ilk sektörler arasında bulunuyor. 

Bunun için de daha çok aile işletmesi özelliği taşıyan firmalarımızın kurumsal bir yapıya dönüşmesi için gereken çalışmaları yapmalıyız. Yapılan akademik çalışmalar bize gösteriyor ki şirketlerin kurumsallaşması ile ihracat gelirleri arasında doğrusal bir ilişki bulunuyor.Bu noktada, Borsa İstanbul ve Koç Üniversitesi iş birliğinde; Borsamız, İzmir Ticaret Odası ve Ege İhracatçı Birlikler desteği ile 28 Eylül’de başlayacak “Şirketler İçin Kurumsal Dönüşüm Programı BİSTEP” eğitimini çok önemli gördüğümü belirtmek isterim. Programın üye firmalarımızın finansal piyasalardaki bilgi ve birikimlerini arttırmalarına, modern yönetimsel beceriler edinmelerine ve gelecek odaklı vizyoner stratejiler geliştirmelerine destek olacağını düşünüyor ve katılımınızın faydalı olacağına inanıyorum. Borsa olarak üye firmalarımızın kurumsallaşmalarına ve ihracatlarına destek olmak amacıyla başlayacağımız bir diğer çalışma ise Ticaret Bakanlığı’na başvurusunu yapmakta son aşamaya geldiğimiz, kısaca Ur-Ge olarak isimlendirilen Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi Projesi.

Ur-Ge projelerinin temel amacı mevcutta ihracat yapan firmaların ihracatlarının artırılması, ihracat yapmayan firmaların ise ihracata başlamalarının sağlanması. BİSTEP programında olduğu gibi Ticaret Odamız ve Ege İhracatçı Birlikleri iş birliğinde hazırladığımız bu projede de Borsamız yürütücü kurum olarak yer alacak. Projede her üç kuruma da üye olan, Tıbbi ve Aromatik Bitkiler sektöründe faaliyet gösteren 29 firmamız yer alacak.Benzer projelerin diğer ürünlerde faaliyet gösteren üyelerimiz için de gerçekleştirilmesinin hem firmalarımızın kapasite geliştirmesi hem de ihracat artışı için faydalı olacağına inanıyor, Meslek Komitesi toplantılarında bu konunun ayrıntılı olarak değerlendirmenizi talep ediyorum".