GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İnşaat/Emlak
1 Ağustos 2018 Çarşamba 17:07

İstinyepark’tan dava açıklaması: Menfaat grupları devrede!

İzmir’de inşaatı devam eden İstinye Park’a ait OTEL-AVM projesiyle ilgili verilen mahkeme kararlarının ardından yapılan açıklamaya Orta Gayrimenkul Yatırım Yönetimi ve Turizm A.Ş’den yanıt geldi. Açıklamada, “Projede iptal söz konusu değildir. Menfaat grupları konuyu çarpıtmaktadır” denildi.

EGEDESONSÖZ- Türkiye’nin en büyük OTEL/AVM projeleri arasında yer alan Konak-Karabağlar ve Balçova ilçelerinin birleştiği Üçkuyular’da yapılan İstinye Park Projesi devam ediyor.  Daha önce pazaryeri olarak kullanılan alanı da kapsayan yerde yeni proje geliştiren Orta Gayrimenkul Yatırım A.Ş bölgede 400 milyon TL’lik yatırım yapmayı hedefliyor.

Projenin başlangıcından itibaren devam eden mahkeme süreçlerinde planların iptal edilmesi istenirken daha önce alanda bulunan Balçova Vergi Dairesi’nin taşınması ve Maliye Meslek Lisesi’nin ikiye bölünmesine itiraz edilmişti. Davalar sonucunda, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yeni plan yaparak “eşdeğer alanı” belirledi.  İzmir 2. İdare Mahkemesi’ndeki kararın ardından 3. İdare Mahkemesi de “eşdeğer alan ayrılmadığı” gerekçesiyle sadece okul ve vergi dairesi alanına ilişkin yapılan planı iptal etti. Şirket ve bakanlık yetkilileri de bölge idare mahkemesinin kararını istinaf mahkemesine götürerek bakanlığın yeni planını sunacaklarını ifade etti.

Bugün, bölgede projeye ve imar planı düzenlemelerine karşı dava açan Av. Mustafa Kemal Turan’ın açıklamalarının ardından şirketten yanıt geldi. Orta Gayrimenkul Yatırım Yönetimi ve Turizm A.Ş projenin devam ettiğini, İstinye Park inşaatının durdurulmasının söz konusu olmadığının altını çizdi.

İŞTE O AÇIKLAMA!
"İstinyePark İzmir projesinin yapılmakta olduğu Balçova’da bulunan alanla ilgili olarak imar planları 1998 yılında kesinleşmiştir. Bu alan yaklaşık 47.000 m2 iken yaklaşık 7.000 m2’lik kısmı belediye ve kamuya bedelsiz terk edilmiştir. Dolayısıyla proje yaklaşık 40.000 m2’lik alanda başlatılmış ve inşaat ruhsatı 2014 yılının sonlarında alınmıştır. Mülkiyetimizdeki proje alanı bina yapımına başlanana kadar İlçe Pazar Alanı ve Minibüs/Otobüs Durakları olarak hiçbir bedel alınmadan/alınması düşünülmeden kamuya kullandırılmıştır.

Projenin kuzey köşesinde 1.600 m2’lik alan üzerinde bulunan vergi dairesinin bulunduğu binanın eskimesi, mimari tasarımının verimsizliği ve günün ihtiyaçlarına cevap verememesi ama en önemlisi, 2013 yılında binada yapılan testler sonucunda deprem riskinin yüksek olduğunun tespit edilmiş olması ve dolayısıyla can ve mal güvenliği tehlikesi nedeniyle yeni vergi dairesi yapılması ihtiyacı doğmuştur. Bu sebeple 2015 yılında devletimiz tarafından inşaat yapımı karşılığında eski vergi dairesinin alanının satılmasına yönelik ihale süreci başlatılmıştır. Bu çerçevede önce eski vergi dairesinin bulunduğu alan kamu alanından özel alana çevrilmiş ve özel alana çevrildikten sonra yine devletimiz tarafından arsanın yeni değeri 16.000.000 TL olarak takdir edilmiştir.

Yeni yapılması istenen vergi dairesi ve okul binalarının bayındırlık fiyatlarına göre inşaat yapım maliyeti devlet tarafından 26.800.000 TL olarak belirlenmiştir. Bu bedel üzerinden açılan ihaleye katılan şirketimiz 27.300.000 TL bedelle söz konusu inşaatların yapımını üstlenmiştir.  En son teknoloji ve konfor olanaklarına haiz olarak inşa edilen yeni vergi dairesi ve okulun şirketimize fiili maliyeti 2016 yılında 39.500.000 TL olmuştur.  Her ne kadar, yeni okul ve yeni vergi dairesinin maliyetinin 39.500.000 TL’ye çıkması sebebiyle, şirketimiz aleyhine ve devletimiz lehine yaklaşık 12.200.000 TL fark oluşmuş ise de kamu yararı nedeniyle bu fark maliyet bedeli de şirketimiz tarafından talep edilmemiştir. Bugünkü fiyatlarla bu yapıların toplam maliyet bedeli yaklaşık 52.500.000 TL’dir.

Daha açık bir ifadeyle, 16.000.000 TL tutarındaki ve sadece 1.600 m2’lik eski vergi dairesi arsasını 39.500.000 TL’ye satmış olduğundan devletimiz fazlasıyla kârlı çıkmış, kamu yararı fazlasıyla sağlanmıştır. Zaten ihale ile ilgili olarak kamu yararı bulunmadığı gerekçesi ile ihalenin iptali istemi ile açılan davada da rakamların ortada olduğu, ihaleden devletin karlı çıktığı ve bu nedenle kamu yararının fazlasıyla sağlandığı mahkemece tespit edilmiş, bu tespite istinaden ihaleyi kamu yararına uygun görüp, ihalenin iptaline karşı açılan davayı reddetmiştir. İhalenin uygun görüldüğüne ve kamu yararının bulunduğuna ilişkin bu mahkeme kararı Danıştay tarafından da onaylamıştır. Dolayısıyla ihalenin kanuna uygun olduğu kesinleşmiş ve yargı kararlarıyla tespit edilmiştir.

Kamu yararından bahsedilirken göz ardı edilen bir hususun da ayrıca belirtilmesinde fayda vardır. Eski Maliye Meslek Lisesi binasının bulunduğu alan, 2002 yılında Maliye Meslek Lisesi’nin kapatılmasından beri atıl durumda bulunmakta idi. Son zamanlarında bu alan hurdaya ayrılan resmi araçların ve eski ofis mobilyalarının atıldığı hurdalık olarak kullanılmakta idi. Yapılan bu düzenlemeler ile atıl durumda bulunan kamu malı işler hale getirilmiş yeniden yaptırılan vergi dairesi ve okul olarak kamuya yararlı iki alan tesis edilmiştir.

Yeni vergi dairesi ve okul inşaatları şirketimiz tarafından en son teknolojik alt yapı ve konfor imkanları sağlanarak yapılmış, çok kısa sürede inşaatı tamamlanmış ve devlete teslim edilmiş, iskân ruhsatları da alınmıştır. Halihazırda hem vergi dairesi hem de okul yeni yaptığımız binalarda en modern koşullarda faaliyet göstermektedirler.  

Diğer taraftan, İstinyePark İzmir projesinin inşaat ruhsatına karşı açılan dava da mahkemece reddedilmiştir. Bunun yanında ÇED Raporu ile ilgili açılan dava da yine mahkeme tarafından reddedilmiştir. Yani mahkemeler yapılan inşaat karşılığı ihaleyi, ÇED raporunu ve inşaat ruhsatını hukuka uygun bulmuşlardır. Görüldüğü üzere yapılan her iş, başta Balçova’da bulunan rakip AVM olmak üzere çeşitli menfaat grupları tarafından dava edilmiş ve her defasında açtıkları davalar reddedilmiştir.  Dava açan kişi veyahut kişilerin menfaat grupları olarak tanımlanmasının sebebi, yapılan her işleme karşı aynı kişiler tarafından birden fazla mahkemede dava açılıyor olması ve dava açan kişilerden bazılarının ticari kaygılarla bu davaları açtıklarına ilişkin somut delillerin bulunmasıdır.

Henüz istinaf mahkemesi ve Danıştay denetiminden geçmemiş olan ve kabul edilen davaların ortak noktası ise İstinyePark İzmir projesinin alanı ile ilgili olmayışlarıdır. Vergi dairesinin taşındığı alanda (Karabağlar ilçesi sınırları içerisinde) hem vergi dairesi hem okul yapıldığı için daha önce imar planında okula ayrılmış olan alan küçülmüştür. Küçülen alana karşılık olarak aynı metrekare ölçülerinde bir eşdeğer alan, başka bir deyişle karşılık alan ayrılması mevzuata göre zorunludur. Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığı’ndan alınan görüş doğrultusunda eşdeğer eğitim alanı Buca ilçesinde ayrılmıştır. Mahkemece iptal edilen kararın konusu da sadece Buca’da ayrılan eşdeğer alanın yaklaşık 300 m2 daha küçük olması ile ilgilidir. Ayrılan alanın mahkemece uygun görülmemesi üzerine yeniden Milli Eğitim Bakanlığı’nın görüşü doğrultusunda eşdeğer alan olarak Gaziemir ilçesinde okul alanı ayrılmıştır. Yani mahkeme kararının kesinleşmesi dahi beklenmeksizin, mahkeme kararının gereği hızlı bir şekilde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılan yeni imar planıyla yerine getirilmiştir. Her ne kadar, eşdeğer alan ayrılması ile ilgili mahkeme kararında İstinyePark İzmir Projesinin çok küçük bir kısmına tekabül eden ve sadece 1.600 m2 olan eski vergi dairesi alanı da diğer planlarla birlikte değerlendirilmiş ise de, eşdeğer alan ayrılması hususu tamamen Karabağlar ve Buca planları ile ilgili olup, Balçova’da bulunan alanla ilgili değildir. Zaten Gaziemir ilçesinde bakanlık tarafından eşdeğer okul alanı ayrıldığından hiçbir sorun kalmamıştır. Yani mahkeme kararı tamamen yerine getirilmiştir.

Tüm bu gerçeklere rağmen çeşitli menfaat grupları, tarafından bilgiler çarpıtılmaktadır. Bir kez daha önemle belirtmek isteriz ki, İstinyePark İzmir Projesinin bulunduğu alanla ilgili planlar yaklaşık 20 yıl önce 1998 tarihinde kesinleşmiş ve o plana karşı açılan onlarca dava mahkemelerce reddedilmiştir.  Basın açıklamalarında iddia edildiği üzere proje alanının tümünü kapsayan bir iptal söz konusu değildir. Mahkeme kararında; İptal edilen plandaki imar koşullarına, kat adedine, yapı yaklaşma mesafelerine, kullanım kararına, KAKS, TAKS gibi kararlara değinilmemiştir. Mahkeme kararının tek gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere Okul için yeterli eş değer alan ayrılmamasıdır.

İstinyePark İzmir Projesi tasarlanırken ve yapılmakta iken, modern çevre ve trafik kurallarına harfiyen uyulmuştur. Projede ve çevresinde yaklaşık 80.000 m2 yeşil alan ayrılmıştır. Bölgenin trafik durumu da gözetilerek otoparklar yer altına alınmıştır. Keza otobüs terminali ile kapalı otoparkı da yer altına alınmaktadır. Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından projelendirilen ve yaptırılmakta olan dal-çık tünel ve kavşaklar da bölgede trafiğin kesintisiz akması sağlanacaktır.

İstinyePark İzmir Projesi, İzmir ekonomisine ve istihdama büyük katkı sağlayacaktır. Yaklaşık 3.500 kişi doğrudan ve daimi olarak işletmede istihdam edilecek, mal ve hizmet tedariki zinciri ile dolaylı olarak yaklaşık 10.000 kişiye iş imkanı sağlanacaktır. Yapım aşamasında dahi yaklaşık 3.000 kişi istihdam edilmekte ve İzmir’de yerleşik birçok iş kolundan mal ve hizmet alınmaktadır. Şu aşamada dahi İzmir ekonomisine katkı sağlanmaktadır.

Ayrıca her gelir grubuna hizmet sunmanın yanında marka değeri çok yüksek olan İstinyePark İzmir Projesi, alışveriş turizminin yanı sıra, proje bünyesinde yer alacak olan 5 yıldızlı otel ve kongre merkezi ile yerel ve bölgesel turizme de katkı sağlayacaktır.  Sonuç olarak, şirketimiz tarafından yapılmakta olan İstinyePark İzmir Projesi, İzmir ekonomisine ve kent hayatına farklılık getirirken tamamen şehircilik ilkeleri, planlama ilkeleri ve hukuka uygun olarak devam etmektedir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Saygılarımızla

Orta Gayrimenkul Yatırım Yönetimi ve Turizm A.Ş."