Bilgi Teknolojileri ve İltişim Kurumu (BTK), 'katalog suç' kapsamında 2 Ağustos'ta Instagram'a erişim engeli uyguladı. Firma yetkilileri ile Ulaştırma Bakanlığı arasında yapılan toplantılardan sonuç alınamazken, Bakan Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye'nin taleplerinin kabul edilmesi halinde erişim engelinin kaldırılacağını açıkladı. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın, Instagram'a yönelik yasağın kısa sürede kalkmasını beklediklerini söyledi. Yalçın, şirket yetkilileri ile görüşmelerine dair "Pozitif ilerlemeler kaydediliyor. Kuralsız alanlarından vazgeçmek istemiyorlar" derken, "Müzakerelerin olumlu sonuçlanacağını, kurallara uyacağını taahhüt edeceğini ve böylelikle kısa sürede açılacağını düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
CNN Türk yayınında konuşan Yalçın, "Uzun süredir Türkiye’de tartışmalar yapılıyor. Mesele aslında geniş bir mesele. Instagram veya diğer sosyal medya mecralarının kısıtlanması, kapatılması arzu edilen şeyler değil. İfade özgürlüğü, iletişim özgürlüğü üzerinden konuşuluyor ama meseleyi yanlış yerinden tutarak konuşuyoruz" dedi.
Hasan Basri Yalçın, şöyle devam etti:
"Instagram veya herhangi bir sosyal medya mecrası bunlar bir çoğunluğu ABD merkezli şirketler, bu şirketler Türkiye’de işlem gerçekleştiriyorlar, çeşitli kazançlar elde ediyorlar. Sosyal medya şirketleri dünyanın en büyük şirketleri haline dönüşmüş durumda. Türkiye’deki reklam gelirlerinden kazanç elde eden şirketler bunlar.
Türkiye’de iş yaptıklarında Türkiye’nin hukuku, temel prensipleri, egemenlik prensiplerine saygılı iş yapmaları gerekiyor. Hukukun işleyişine uyup uymamaları gerektiğine dair tartışmalar kenarda tutuluyor. Kısıtlayıcılık yapıyorsunuz gibi bir gündem ortaya çıkıyor.
"Kanunlara uymak zorundalar"
AK Parti iktidarının herhangi bir sosyal medya mecrası ile alıp veremediği hiçbir şey olmaz. Sosyal medya mecraları iş yaptıkları ülkelerdeki kanunlara uyma mecburiyetindeler.
Bunların küresel hacmi çok yüksek olduğu için, biz meseleyi doğru noktalarından tartışamadığımız için sadece özgürlükler kısıtlanıyormuş gibi görüntü ortaya çıkıyor. Denge içerisinde yönetmemiz gerekiyor. Bu tür şirketler iş yaptıklarında ABD kurallarına uymak mecburiyetindeyse, nasıl Almanya’nın kurallarına uymak mecburiyetindeyse Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurallarına uymak mecburiyetinde.
Benzer kaygıların aynısını bugün İngiltere’de görebilirsiniz. Sosyal medya mecralarında yapılan yalan haberler üzerinden İngiltere’nin kamu düzenin bozulduğu, hükümetin bunu takip edeceği, yargılama yapacağına dair haberleri veriyorsunuz. İngiltere olduğunda sorun yok, Türkiye söz konusu olduğunda biz istediğimizi yaparız, Türkiye’nin kurum, kuruluşlarını siyasetçilerini sansürleriz, Türkiye’nin kuralları bizi ilgilendirmez gibi bir yaklaşım olursa burası da egemen bir devlet, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuralları var. Türkiye de ona karşı tedbir alır.
"Sürecin uzayacağı kanaatinde değilim"
Biz uzun sürmesi kanaatinde değiliz. Beklentimiz çok açık. Türkiye’nin kurallarına uyacağına dair çeşitli açıklamalar yapmaları, taahhütleri ortaya koymaları çerçevesinde çok kısa süre içerisinde bunun açılabileceğini biliyoruz. Ben sürecin uzayacağı kanaatinde değilim."