GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
27 Ağustos 2020 Perşembe 14:29

İNGEDER Başkanı Karabulut: İnciraltı’nda ‘istemezükçü kesim’ hüsrana uğrayacak!

İnciraltı Gelişim Derneği Başkanı Tayfun Karabulut, İnciraltı bölgesinin planlaması ile ilgili Ankara’da çok önemli temaslarda bulunduklarını aktararak, “Belli bir takvim oluşturduk. Burada bakanlığın İzmirlinin hassasiyetlerini oldukça çok gözeterek bir planlama düşündüğünü gördük. İzmir’de ‘İstemezükçü’ kesimin hüsrana uğrayacağı bir plan olacak. İzmir’in istihdam sorununu çözecek bir planlama olacak. Turizm ve ticarete yönelik, İzmir’in ekonomik alanda sıçrayacağı bir planlama olacak” dedi.

EGEDESONSÖZ- İnciraltı Gelişim Derneği Başkanı Tayfun Karabulut, SonsözTV yayınına konuk olarak Gazeteci -YazarMuhittin Akbel’in sorularını yanıtladı. Karabulut, yıllardır çözüm bekleyen İnciraltı planları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

İSTEMEZÜKÇÜ KESİM HÜSRANA UĞRAYACAK!
İnciraltı’nın planlaması konusunda gelişmeleri aktaran Karabulut, “Uzun yıllardan beri İnciraltı’nın planlanması konuşuluyor. Burada kaybeden hep biz olduk. Bu süreci artık son noktada İzmir sevdalısı olarak gördüğüm Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoağan’a duyurma kararı aldık. Karayolunda kendisine açtığımız pankartla sesimizi duyurduk. Mahmut Atilla Kaya Milletvekilimiz ile birlikte Ankara’da bir toplantı yaptık. Ankara’da çok somut görüşmeler gerçekleştirdik. Sayın valimiz ve bazı kurumlarla görüşmelerimiz oldu. Belli bir takvim oluşturduk. Burada bakanlığın İzmirlinin hassasiyetlerini oldukça çok gözeterek bir planlama düşündüğünü gördük. İzmir’de ‘İstemezükçü’ kesimin hüsrana uğrayacağı bir plan olacak. İzmir’in istihdam sorununu çözecek bir planlama olacak. Turizm ve ticarete yönelik, İzmir’in ekonomik alanda sıçrayacağı bir planlama olacak” dedi.

PLANLAMA İSTEMEK, TOPRAK SAHİPLERİNE DÜŞMEZ
Bölgenin planlanması konusunda yalnız bırakıldıklarının altını çizen Karabulut, “İnciraltı turizm bölgesi olması sebebiyle Bakanlık yetkisinde bir alan ama biz İzmirliyiz, burada yetişen insanlar da nesillerdir İzmirli. Biz bu talebi İzmir olarak Ankara’dan istenmesini bekledik. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızın İnciraltı ile ilgili bir talebi olmadı, biz buna çok kırıldık. Başkanımız seçim öncesinde, “İnciraltı’nı ben bir vicdan meselesi olarak görüyorum ve bu vicdan bende var” demişti ama biz bunu göremedik. Biz Aziz Başkan ile de görüştüğümüzde, “İnciraltı ile ilgili benim görüşüm bu, başka plan olmaz” diyordu bu sebeple bir gelişim olmadı. Tunç Başkan da bizimle görüştü, toplantılar yaptık, telefonlarda görüştük. İzmir’in planlarının yapılmasını istemek toprak sahiplerine düşmez, belediyemiz arkamızda olmalı. İzmir kanaat önderlerimize de kırgınız. Herkes oradan geçiyor ve kapkara ölü bir İnciraltı görüyoruz. Bu İzmir’e yakışmaz. İzmirlinin elini tutmadan orada sorun çözülmez. Belediyemiz elimizi tutmayınca umudumuz kırıldı. 15 ay içerisinde yüzde 10’a yakın toprak sahibi, umutsuzca toprağını sattı. Büyükşehir Belediye Başkanımız toprağınızı satmayın dedi. Bu söze güvenip kredi çeken toprak sahibi nasıl dayansın. Bizim gücümüz de bir yere kadar. Biz sadece Anakra’da bizi yalnız bırakmayın dedik” diye konuştu.

İNCİRALTI PLANLARI HAYATA GEÇMİŞ OLSAYDI BAŞKANLARIN ÖNÜNDE BU KADAR CV OLMAZDI
İnciraltı planları bugüne dek gerçekleşmiş olsaydı, İzmir’in bugünkü gibi bir istihdam sorunu ile karşı karşıya kalmayacağını ifade eden Karabulut, “Hükümetle yaptığımız görüşmelerde, yapılan planların eski Büyükşehir Belediye Başkanımız Aziz Kocaoğlu tarafından iptal edildiği deklare edilmişti. Başkan Kocaoğlu o dönem bize kendince haklı olduğu gerekçeleri sıraladı. EXPO başvurusunda da biz İnciraltı planlarının yapılarak başvurulması gerektiğini söylemiştik burada da haklı çıktık. Bugün İnciraltı gerçekten doğru planlama ile hayata geçmiş olsaydı belediye başkanlarımızın önünde bu kadar CV olmayacaktı. Böyle bir planlama olmadığı için bugüne geldik” açıklamasını yaptı.

GÖKDELEN İMARI İSTEMİYORUZ
Toprak sahiplerinin isteklerinin dinlenilmesi gerektiğini söyleyen Karabulut,"İzmir Büyükşehir Belediyesi, EXPO sürecindeki planda, yeşil alan olarak kalması gereken bölümde AVM'ye yer verilmesi nedeniyle itiraz etti. Öngörülen yeni planda buna benzer itiraza yol açacak maddeler var mı?" sorusuna, şu yanıtı verdi:

"2013 yılında çıkan planlarda ortada bir ticaret alanı vardı. Bu konuda bir tartışma oldu ve planlar iptal edildi. Bugüne geldiğimizde Üçkuyular'da yapılmakta olan bir AVM’nin ve otelin yeri Bahçelerarası Mahallesi. Siz o planı iptal ettirdiniz bugün ne oldu. Eskiden AVM tartışması sebebiyle o planlar iptal edildi ama bugün orada bir AVM dikiliyor. Bunun sorumluluğunu kimse almıyor. Burhan Özfatura döneminde de İnciraltı'nda yapılan AVM ve otel için başkan vicdanım rahat demişti. Biz bu konuda da çok kırgınız, oraya otel ve AVM yapıldı ama etrafını tarla olarak bıraktınız. Biz gökdelen imarı istemiyoruz dedik. Bunu açıkça söylememize rağmen STK’lar bile elimizden tutmadı. Böyle Mimarlar Odası İzmir’e yakışmıyor. Bize randevu bile vermiyorlar. STK’lar ile ortak bir toplantı yapalım dedik ama kabul edilemedi. Şimdi yapılacak yeni planlarla bu ‘istemezükçü’ kesimin hüsrana uğrayacağını düşünüyorum. Burada konut da olacak günübirlik tesis alanları da olacak. İnsanlar burada ya teknelerde ya da derme çatma yerlerde yemek yiyor orada. Keşke bizi bir dinleseler de ne istediğimizi anlasalar. İnciraltı planlamalarının her adımında biz olmak zorundayız. O bölge planlamaları doğru bir şekilde yapılana kadar biz işin içinde olmaya devam edeceğiz. Süreci yakinen Ankara’da İzmir’de takip edeceğiz. Turizm, otel, hastane gibi yeni farkındalıklar yaratılsın. Bunlar istihdama da katkı yaratan yerlerdir. Biz hep ESBAŞ’ı örnek gösterdik, burası gibi istihdam deposu olan bir turizm merkezi düşüncesi içindeyiz. Ama turizm bölgesinde bile 5 kat gibi plan olması gerekiyor. Gökdelen imarı olmadan, ne tür konut fark etmeksizin biz bunu istiyoruz. Gökdelen imarı istemiyoruz biz bu alanda. Bakın İzmir bugün Kent Ormanı’na akıyor. Orada trafik sıkıntısı yaşanıyor. Yeni planlarla Kent Omanı’nın 5 katı büyüklüğünde nitelikli yeşil alan kazanacağız. Bu projelerle İzmirliler kazanacak. Yeni bir nefes alanı oluşacak” ifadelerini kullandı.

KÜLTÜRPARK İZMİRLİLERİN AMA İNCİRALTI BİZİM
İzmir Mimarlar Odası Başkanı İlker Kahraman’ın İnciraltı ile ilgili sözlerine yanıt veren Karabulut, “Mimarlar Odası Başkanımız İzmir’deki yeşil alanları sayarken Kültürpark’ı ve İnciraltı’nı sayıyor. Kültürpark’ın tapusu İzmirlilerindir ama İnciraltı’nın yüzde 99 tapusu bizde. Şahıs toprağı İnciraltı. Biz merak ediyoruz Tunç Başkan’ın aklında ne var, ne düşünüyor diye. İnsanlar bana Tunç Başkan’ın ne düşündüğünü soruyor ama bilmiyoruz. Lütfen artık Tunç Soyer aklında ne var açıklasın. İzmir’in İzmirlilere sahip çıkmasını istiyoruz. Valimizin de süreci hassasiyetle takip etmesi önemli. Bakanlık bu konuda çok hızlı, o irade bizi çok mutlu ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum süreci bizzat takip ediyor. Şu an diyalog açık, dinamik bir şekilde ilerliyor. Aziz Kocaoğlu da söylerdi İnciraltı İzmir’in bir numaralı konusu diye. Bu sorun Bakanlık ve hükümetimizin verdiği enerjiyle çözülecek ancak tek ihtiyacımız olan İzmir Büyükşehir Belediyemizin desteğidir. Önümüzdeki aylarda sürecin sonuçlanacağını hep birlikte göreceğiz” dedi.

İNCİRALTI SADECE TOPRAK SAHİPLERİNİN SORUNU DEĞİL
İZTO Başkanı Mahmut Özgener’in İnciraltı hakkında yaptığı açıklamalar için konuşan Karabulut, “İzmir Ticaret Odası İzmir’in en büyük STK’sı. İZTO’nun bu açıklamasını çok önemsiyoruz. İnciraltı’nın sorunu sadece oradaki mülk sahiplerinin sorunu değildir. İnciraltı’nı konuşmak yürek istiyor. Biz bu açıklama sebebiyle çok mutlu olduk. Biz konuşmasını istediğimiz insanlardan hep kaçamak cevaplar aldık. İZTO’dan böyle bir destek almak bizi çok mutlu etti. Böyle destekler olmalı, bu sorunu sadece biz üstlenmemeliyiz” diye konuştu.

SERALARI KALDIRIRSAK ARSA VERGİSİ ÖDEMEYE BAŞLARIZ
Bölgenin artık tarıma elverişli olmadığını ifade eden Karabulut, “İnciraltı’nda tarım arazilerini sulamak için artezyen kullanıyoruz ama İnciraltı metrosu yaparken yer altına beton basıyoruz. Bu beton bizim dağlardan gelen suyumuzu kesti. Artık yer altından gelen sular denizden besleniyor bu sebeple tuzlu su. Yani bu su tarım için uygun değil. Orada yeşillik yetiştiren bazı arkadaşlarımız o sudaki tuzu etkisiz hale getirmek için bazı kimyasallar kullanıyor. Artık orada tarım yapmak mümkün değil. O seralar orada var ama kullanılmıyor. Sera olmazsa tarla değil arsa vergisi vereceğiz, biz o seraları görüntü olarak koruyoruz. Şu an bölge tarıma elverişli değil” açıklamasını yaptı.