EGEDESONSÖZ - İzmir'in Seferihisar açıklarında yer alan Samos fay hattında 30 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşen depremde kent genelinde 118 kişi hayatını kaybederken, 17 bina deprem anında yıkılmış 680 bina ağır, 800 bina için ise orta hasar tespiti yapılmıştı.
Gerek bakanlıklar gerekse yerel yönetimler kentsel dönüşüm çalışmaları için düğmeye basarken, depremin üzerinden 10 ay gibi uzun bir süreç geçmesine rağmen depremzedelerin sorunları sürüyor. Konuyla ilgili olarak CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, SonSöz TV'de değerlendirmelerde bulundu.
5 KAT YAPILACAK DENİLİYOR AMA YANLARINDA GÖKDELENLER VAR
Depremzedelerin sorunlarının mevcut iktidar ile çözülmeyeceğini belirten Sındır, "Bu anlayışla bugünkü iktidarın depreme yaklaşımı ile bu sorun kolay kolay çözülmez. İZDEDA ile birarya da geldik, onların derdi ve sorunu ile düşük faizli uzun vadeli kredi verilmesi için kanun teklifi de verdim. Bu konuda olması gerekenleri komisyonda da dile getirdim. Orada depremzedeler 2 grup halinde değerlendirebilir. Birincisi binası depremde yıkılan diğeri de o bölgede ağır hasarlı olan binalar bir gurup… Bununla ilgili şimdi 7 proje alanı var. Bu proje alanlarında deniliyor ki 5 kat imarlı deprem konutları yapacağız. Bakıyorsunuz niye 5 kat? Niye ne azından kendi yıkılmadan önce kat sayısını vermiyorsunuz? İBB, K planları hakkında karar alıyor bakan olur diyor. Ancak bakanlık geliyor buraya ben konut yapacağım ancak 5 kat diyor. Hemen dibinde koca koca gökdelenler var… Eğer zeminse sorun, niye imar planlarında niye 7-8 kat planlar var? 8 kat imarlı bina yıkıldı ve yine 8 kat yapılabilecekken niye proje alanı 5 kat yapılacak" dedi.
TEK ADAM DEDİĞİMİZ DURUM BU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yüksek katlı yapılar hakkında söylemlerini değerlendiren Sındır, "Tek adamı dediğimiz durum bu. Cumhurbaşkanı istemiyor diye… Kazanılmış bir haktan bahsediyoruz. Sen yeni imar alanlarında bunu yap. 130-140 metrekare evi var ona göre kendine yaşam alanı kurgulamış. İnsanlar emekli olmuş emeklilik ikramiyesi ile biraz da kendini zorlayarak bir ev alayım ve orada gözlerimi yumayım demiş. Depremle karşılaşınca evi yıkılıyor yada devlet zoruyla boşaltılıyor. ve vatandaşlara '70-80 metrekare yer vereceğim ve sen onu ödeyeceksin' diyor" ifadelerini kullandı.
HEM HAKKININ YARISINI VERİYORSUN HEM PARA İSTİYORSUN
Hükümetin her şeye rant gözüyle baktığını belirten Sındır, "Bütün mesele rant.. Her şeye rant gözü ile bakanlar insanları yaşam haklarını da rantla eşdeğer tutuyor. Sen onu zenginleştirmiyorsun, hakkını veriyorsun.İnsanlar imar hakkı üzerinden tapusundaki hakkı istiyor. Sen onu vermiyorsun, yarısını veriyorsun bir de parayla veriyorsun" diye konuştu.
REZERV KONUT ALANI İÇİN BİLE MADEN RUHSATI VERİLDİ
Bayraklı'da yapımı devam eden şehir hastanesi ve rezerv konut alanları hakkında çarpıcı bir iddia ortaya atan Sındır, "Bayraklı Şehir Hastanesi'nin yanında yapılan alan değil, yanındaki alan. Denize doğru olan tarafta yapılıyor. Eğim de şehri hastanesine doğru, konutlar deniz görmüyor. Orada 3 bin konut yapılıyor, rezerv alanda toplam 8 bin konut alanı hakkı var. Rezerv alan henüz yapılmıyor oraya. Depremzedeler için. Diğer 5 bin küsur konutluk alanın henüz yapımı yok ancak TOKİ orayı elinde tutuyor. İlginç olan başka bir şey, Enerji Tabii Kaynaklar Bakanlığının maden işletme ruhsatı var o bölgede. İçinde şehir hastanesinin de olduğu, rezerv alanında içinin bulunduğu alana 2019 yılında maden işletme ruhsatı verilmiş durumda. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile çevre ve şehirlilik arasında hiçbir koordinasyon yok mu? Şehir hastanesinin olduğu yere maden ruhsatı verilir mi? Nasıl bir iştir bu?" dedi.