EGEDESONSÖZ- İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Misket Dikmen, Sonsöz TV’de yayınlanan ‘Günaydın Ege’ programına konuk oldu ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.
Gerçekleşen olağan genel kurulda güven tazeleyerek bir kez daha seçilen Başkan Dikmen, basın sektörü hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
212 PATRONLA ÇALIŞAN ARASINDA
Dikmen, “Gazetecilik mesleğine sahip çıkmak istiyoruz. Kimi daha güçlü bir cemiyet istiyor, kimi konut sahibi olmak istiyor. Seçim öncesinde dolaştığımızda o kadar farklı öneriler aldık ki, defter tuttum, hepsini not aldım. Yaşa göre insanların o kadar farklı istekleri var ki. 212 sorununu çözmemizi isteyen arkadaşlarımız var. Onlara şunu söyleyebilirim; 212 patronla çalışan arasında bir sorun ama biz destekleriz. Herkesin bir ortak talebi var. O da daha özgür bir basın ve gazetecilik” dedi.
TOKİ İÇİN DETAYLARI İLERLEYEN DÖNEMDE ANLATIRIM
Dikmen, “8 yıl önce TOKİ nezdinde bir görüşmemiz olmuştu. Yerel yönetimler ve TOKİ arasında bir uyum sorunu oldu ve sonuçlandıramadık. Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu İzmir’de bir toplantı yapmıştı. Gazeteci arkadaşlar orada birlikteydik. Bizler konut sorununu ilettik. Türkiye’de pek çok ilde gazetecilere konut iletildiğini biliyorum. Titizlikle takip ediyorum. Yerel yönetimler orada uyumlu oluyor. Bakana bundan söz ettiğimizde İzmir’de niye olmasın dedi? Bakandan ilerleyen günlerde bir randevu daha alacağız. O zaman ayrıntıları anlatırım” diye konuştu.
GAZETECİLİK HİÇBİR DÖNEMDE BU KADAR ZOR OLMADI
“Gazetecilik yapmak hiçbir dönemde bu kadar zor olmadı” sözleriyle konuşmasını sürdüren Dikmen, Doğan Medya Grubu’nun el değiştirmesi hakkında, “Durum vahim. Çok kaygılıyız. Genel kurulumuzdan ilk defa sonuç bildirgesi çıkmasının sebebi de belki bu. Meslekteki gidiş bizi çok kaygılandırıyor. Basın ve ifade özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır. Gazeteciler işi holdinglere bırakmaya başladı bence bu iş o zaman bozulmaya başladı. Tüccar patronlarla birlikte bozulma başladı. Halkın da medyaya sahip çıkması gerekiyor. Bu son olayda çok daha büyük bir kaygımız var. Orada çalışan arkadaşlarımız için kaygılıyız. Onlar da kaygılı. O günden sonra çok rahat uyuyamıyorlar. O kadrolarda bir düzenleme olacak” dedi.
5 YILLIK SÜREÇTE 100 KİŞİDEN FAZLA ÇALIŞANI OLDU
Cemiyet bünyesinde faaliyet gösteren Dokuz Eylül Gazetesi özelinde konuşan Dikmen, “5 yıllık süreçte Dokuz Eylül Gazetesi’nde 100 kişiden fazlası çalıştı. Genç iletişimcilere bir örnek, onların yetişebileceği bir ortam hem de kıdemli gazetecilerin onlarla buluştuğu, onlara destek olacağı bir ortamı yaratmak amaçlandı. İşsiz gazetecilere istihdam sağlanması amaçlanmıştı. İstediğimiz yerel basın için Türkiye’ye örnek olmasıydı. Gelen arkadaşlarımız basın yasasına tabidir. Geldikleri gün formunu doldurur. Kapıdan girdiği gün sendikalı olur” diye konuştu.
2017’DE HATIRI SAYILIR BİR KAR SÖZ KONUSU
Gazete hakkında zaman zaman ortaya atılan ‘batıyor’ iddialarına açıklık getiren Dikmen, “Biz çalışanlarımıza ikramiye veriyoruz. 2017’de hatırı sayılır bir kar söz konusudur. Bunları yapan bir işletmenin mali yönden batma durumu yoktur. Genel kurul bu iddiaları değerlendirdi” ifadelerini kullandı.
SERTEL GÖREVDEN SONRA UZAKLAŞANLARDAN DEĞİL
Bir önceki başkan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel’in cemiyete sürekli destek içinde olduğunu söyleyen Dikmen, “Atila Sertel’in onursal başkan olarak manevi gücü bakidir. O, görevden sonra uzaklaşanlardan değildir. Bizim için çok önemli bir desteği var. Meclisle olan bağlantılarda işimiz kolaylaştırıyor. Meslektaşımızdır. Görüşür tartışırız. Bu anlamda kendisine minnet duyarız. Dostluğumuz da vardır. Birlikte çalıştık. Onur duyduğum önemli bir isimdir. Desteğini cemiyetimizden desteğini esirgemez. Biz bir sorunun üstesinden gelemiyorsak milletvekili kontenjanını kullanıyoruz” dedi.
ZAMAN BİR ŞEY GÖSTERİR Mİ? BİLMİYORUM
‘Siyasete girmeyi düşünüyor musunuz?’ sorusu yanıtlayan Dikmen, “Bunu benden başka herkes söylüyor. Elbette benim de bir siyasi düşüncem var. Olmazsa yanlış olur. Ama ben hiçbir siyasi partiye üye değilim. 3 yıllık görev süremde hiç kimse siyasi seçim yaptı diyemez. Hiçbir üyemizin nereden olduğunu çok net bilemem. Siyasi ayrım gözetmem. Çok farklı düşünebiliriz. Ama insanlığımızı ifade etme noktasında o ayrımı görmeden birlikte oluruz. Benim çalışma felsefemdir. Benim hiçbir siyasi partiyle bağlantım yok. Zaman bir şey gösterir mi? Bilmiyorum. Şu an asla öyle bir şey telaffuz etmedim, etmem. Siyasete soyunacak herkeslin durup 3-5 kez düşünmesi gerekir. Kolay bir iş değil. İnsanlar bu işi yapacaksa o yolda yürümeli” yorumunu yaptı.
PROGRAMIN TAMAMI İÇİN: