GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
6 Haziran 2023 Salı 13:44

İAOSB’de fırtına koptu... Halef-selef davalık!

İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Karace ile OSB’nin önceki dönem başkanı Hilmi Uğurtaş, bölgede sanayi amaçlı kullanılan ikinci kalite suya yapılan zam ve firmaya ait kişisel verilerin kamuoyuna sunulduğu iddiasıyla davalık oluyor. Uğurtaş su çekimi yapılan bölgedeki kuyuların çökme olmamasına rağmen kapatılma kararı alındığını belirtirken Başkan Karace ise “bu kanayan yaraydı  ve bu bölgedeki çökmeler su kaybından oluyordu. Bir de yüksek olan kuraklıktan dolayı böyle bir karar aldı Genel Kurul” dedi.

Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- Şubat ayında yapılan olağan genel kurulun ardından İAOSB Yönetimi’nde değişime gidilmişti. 2003 yılında göreve gelen Hilmi Uğurtaş, koltuğunu 20 yıl sonra Cenk Karace’ye bırakmıştı.

Mayıs ayında yapılan olağanüstü genel kurulunda OSB yönetimi tarafından dağıtımı yapılan ve Büyükşehir’den alınan ikinci kalite suyun dağıtım bedeline yapılacak zam konusu ile su kuyularında meydana gelen çökme iddiaları sebebiyle kuyuların kapanması gündeme gelmişti.

ESKİ BAŞKANDAN İTİRAZ!
OSB’de firması bulunan Uğurtaş, en önemli girdilerinin su maliyetleri olması sebebiyle yapılacak zamma itiraz ettiğini belirtti. Uğurtaş ayrıca başkanlık yaptığı dönemlerde kuyularda çökme olmadığını ve düzenli aralıklarla ölçüm yaptırdığını da belirtti. Uğurtaş, kuyuların kapanması, zam ve şirketine ait verilerin kamuoyuna aktarılması gibi gerekçelerle yeni başkan Cenk Karace’yi dava edeceğini söyledi.

ÇÖKMELER VAR!
Başkan Karace ise aşırı su çekimi sebebiyle kuyu bölgelerinde çökmeler olduğunu ve genel kurulda kapanmasına karar verdiklerini belirtti. Karace ayrıca su ücretlerini de Büyükşehir Belediyesi’nin belirlediği tarifeye getirdiklerini kaydetti.

“YÜZDE 800 ZAM YAPTILAR”
Egedesonsöz’e değerlendirmelerde bulunan eski başkan Uğurtaş, kuyuların kullanımı ile ilgili sürece ilişkin ilgili detaylı bilgiler vererek “2000’lerin başında İzmir’de bir sel felaketi oldu. Bölgenin önemli kısmı sular altında kalmıştı. Yer altından fazla su çekilmişti. Kot farkı sebebiyle bu felaket olmuştu. Büyükşehir ile anlaşma yapılarak kuyular kapatıldı, su çekimi durdu. 2003’te yönetime geldik ve devamlı olarak bölgedeki noktalardan belirli periyotlarla ölçüm yaptık. Bu arada kuzey kuyularında az da olsa su alıp belediyeden alınan su ile karıştırıyorduk. Ana maddeniz su ise ciddi bir maliyet oluşuyor. Yıllar içinde karıştırılan sudaki parametreler nedeniyle bazı firmalar sıkıntı yaşamaya başladı. Bu suyu ayıralım, isteyene dağıtalım dedik. Önce çok su kullananlara verelim dedik. Sonra sanayiciler ‘herkese verin’ dediler. En son 2022 Aralık’taki genel kurulda herkese verilmesi için karar aldık. Kuyular kapansın gibi talep de olmadı. Bununla ilgili yatırımı yaptık ve iki senede kendisini amorti etti ve para kazanan bir sisteme dönüştü. Kuyu suyunu kullanamayanlar ise büyükşehirden alınan suyu veriyorduk. 31 Mayıs'ta ki olağanüstü kurulda ikinci kalite su fiyatını Büyükşehir’in su fiyatına getirdiler. Yüzde 800 zam yapıldı. Fiilen kuyuları kullanılamaz noktaya getirdiler. En önemli girdisi su olan firmalar ciddi zarar görecek. Eğer bölge zarar görüyorsa ben herkesten önce ‘hayır’ derim. Birileri bizi cezalandırmak istedi. Ama sanayiciye yakışmaz bu, bir OSB yönetimine hiç yakışmaz. Elde verilerle konuşursanız hak veririz. Ölçümlerin devam etmesi lazım. Kuyular kuzeyde ve başkan benim fabrikalarda bir şey yok diyor. Kendi ağzıyla itiraf ediyor. Kuyuların bölgesinde çökme olması lazım ama yok. Çok üzücü, 20 sene sonra bunlarla karşılaşmak ve ikinci gün olmayacak şeylerle muhatap olmak insanı acıtıyor” dedi.

“ÇÖKMELERLE İLGİLİ RAPOR İSTEDİM, SUNAMADILAR”
Kurulda Başkan Karace ile aralarında diyaloglar geçtiğini de belirten Uğurtaş, “sayın başkan bana ‘çökmeler var, kuyuların kapanması isteniyor’ dedi. Ben de ‘Burada yatırımlarımız var. Zam yapacaksanız mantıklı zam olmalı’ dedim. Zam kararı oybirliği ile karar verildi. Kendisi bana ‘seni sevmeyenler varmış, fabrika ziyaretlerinde onu gördük’ dedi. Bende ‘Olabilir. İnsanların zaman zaman hukuki olmayan istemlerine hayır dedim.’ Bu da çok da normal. Ona hiç takılmam. Kuyuların kapatılmasına itiraz ettim. Bakanlık temsilcisi ‘bu madde görüşülür’ dedi. ‘Ben görüşemezsiniz. Sadece fiyat artırımı konusu var.  Fiyat ayarlaması var, kuyu kapama olamaz’ dedim. Suyla ilgili yarım saat tartışma oldu. Teknik ekipten birisi başkana ‘kuyularda çökmeler var. Teknik kadroda ben olsam başkanım hemen kaparım’ demiş. Bir harita koydu. Bölgenin güneyindeki çökmeleri gösterdi. ‘Elinizdeki harita 30 sene önceki harita. Biz devamlı çökmelerle ilgili incelemeler yapıyorduk. 1 milyon metreküp su varlığını bilim insanları yazılı olarak verdiler. Biz de bu kuyularda 700-800 bin metreküp su çektik. Görev süremde yazılı ve sözlü olarak 'biz çöküyoruz’ diye şikayet de gelmedi. Başkan ‘elinizde aksi yönde rapor var mı?’ deyince ‘hayır’ dedi. Ben 'rapor al, ondan sonra uyarız’ dedim. Bana ‘sizden kaç para su parası kazanıyoruz ki? Ölçümler bundan daha pahalı olur' dedi. Sen her sektöre eşit davranmak ve bunu yaptırmak zorundasın dedim.  Buna rağmen kararı geçirdiler” dedi.

RÖVANŞİST DUYGULARLA HAREKET EDİLİYOR, DAVA AÇIYORUM
Seçimin ardından kendisine rövanşist bir yaklaşım sergilendiğini söyleyen Uğurtaş, süreci mahkemeye taşıyacağını belirterek şunları dedi:

“OSB kanunda OSB’ler kar müessesi  değildir, ancak hizmet bedeli alır. Suya yaptıkları zam bölgeye metreküp maliyeti 2,50 TL’yi, 27 TL’ye çıkardılar. Yüzde 800’den fazla zam bu. Doğalgazı dağıtırken yüzde 1 bir şey alınır. Elektrikte yüzde 5-6 dağıtım bedeli alınır. Büyükşehir’den aldığı suyu dağıtırken hiçbir bedel almaz. İkinci kalite su, İzmir’e de destek atan da bir sudur. Çünkü bu suyu kimse kullanmaz. İzmir’in su ihtiyacına yılda 800 bin metreküp katkı da yapar.  Bu suya yüzde 800 zam yapıyorsunuz. Hilmi başkanın şirketi su kullanıyor. Ama benim dışında da bir sürü şirket var. Bu şirketlerin hepsinin ana girdilerinden biri su ve enflasyon yüzde 40 iken yüzde 800 zam yapıyorsunuz. Bu rövanşist bir anlayış. Bunu bir sanayicinin taşıması mümkün değil. OSB’ler her firmaya eşit davranmak zorunda. Durum kaldırılacak olmaktan çıktı. Kürsüde benim şirketimle ilgili faturalarımı falan göstererek konuşmaya başladı. Ben de ‘kişisel verileri halka açarak suç işliyorsunuz. Benim şirketimin bilgilerini paylaşamazsınız’ dedim. Onu da yaptı. Ben de dava açıyorum. Sonra CİMER ve Sanayi Bakanlığına şikayet edeceğim. Söyledikleri bir başkan için söylenmeyecek şeylerdi. Ben elimde resmi evrak var mı, resmi ölçüm yaptınız mı deyince ‘hayır yok. Gerek de yok’ dedi. ‘Benim fabrikam çökmüyor, kuzeyde’ dedi. Başkanın fabrikasına komşu fabrikası ise ‘fabrikam 30 cm çöktü’ dedi. Ne yazık ki herhalde seçim süreci öncesinde bazı sözler verildi ve hak, hukuk, kanunlar dahilinde bölgeyi yönetmeleri gerekirken hissi duygularla bölgeyi yönetmeye çalışıyorlar. Bu doğru değil. Yasal yollardan hakkımızı aramak adına dava açıyoruz. Üzgünüm, görev sürecimde hiçbir firmayı yönetmeliğe, yasa uygun hareket ettiği ölçüde rencide etmedik. Kırmadık, işleri kolaylaştırdık. Bakıyorum ki bazıları bunu rövanşa çevirmişler. Kürsüde de 'bana bu rövanş değil' dedi. Ben de 'rövanş olması için ortada bir şey yok' demiştim. Demek ki bu var”

KARACE’DEN YANIT: ÇÖKMELERİ RESİMLERLE, BELGELER İLE ANLATTIK
İAOSB Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Karace ise, Uğurtaş’ın açıklamalarına yanıt verdi. Bölgede çökmeler olduğunu ve kuyu kapatma kararını bu yüzden aldıklarını belirten Başkan Karace, “Bölgemizde çökmeler var yeraltı sularının fazla çekilmesiyle ilgili. Kuraklık da var, bu bütün ülkenin gündeminde. Bilhassa Kipa tarafında olan kuzey tarafta fabrikaların hepsinde çökmeler var. Yeraltından çok fazla su çekiliyor ve o yüzden kuyuları kapatmayı teklif ettik. O kabul görmedi Hilmi Uğurtaş tarafından. Su fiyatını da belediyenin su fiyat tarifesine getirdik. Çünkü o da su bu da su. Genel Kurul bunu kabul etti, o yüzden bunu uygulamaya aldık. Konu bu. Genel Kurul onayıyla, toplantıya katılan Genel Kurul üyeleri hemen hemen 180 üyenin 168’i bu fiyatı onayladı. Biliyorsunuz Genel Kurul her şeyin üstündedir. Biz bunu yönetim olarak karar vermedik. Organize Sanayi Bölgesi’nin Genel Kurul üyeleri karar verdi. Bu karar her şeyin üzerindedir. Bu şekilde uygulamaya aldık. Mümkünse Hilmi Bey de bundan sonra belediye suyu kullansın. Yani 5-6 tane kuyumuz vardı burada, kuyu suları yüksek miktarda çekiliyor. Bölgedeki çökmelere engel olamıyorduk, onu anlattık. Resimlerle, belgelerle koyduk. Konu fiyatla ilgili olduğu için mecburen fiyatı onaylatmak durumunda kaldık. Hilmi Bey 'fiyat onaylatabilirsiniz, kuyuların kapatılmasını teklif edemezsiniz' deyince biz önergemizi değiştirdik. Fiyatlar belediye suyuyla aynı fiyata denk geldi. Haliyle ya ondan kullanacak Hilmi Bey ya da kuyu suyu kullanacak. Su kullanımını biz kapatmadık, sadece kendisi tercih edecek. Böyle 5 tane firmamız var ve maalesef eski başkanımızın firması… Ama bu kanayan yaraydı  ve bu bölgedeki çökmeler su kaybından oluyordu. Bir de yüksek olan bu kuraklıktan dolayı böyle bir karar aldı Genel Kurul” dedi.

KİŞİSEL VERİLERİN KULLANILMASINA KARŞI BİR ŞEY YAPMADIM
Karace, eski başkan Uğurtaş’ın firması ile ilgili verilerin kullanılmasına ilişkin olarak ise “ben Kişisel Verilerin Kullanılması Kanunu'na karşı gelen bir şey yaptığımı düşünmüyorum. Su harcamam benim çok önemlidir dedi, üç aşağı beş yukarı bir rakam biliyorduk ve onu söyledik. Bu kendisini rahatsız ettiyse bilemem” dedi.