GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Sağlık
15 Haziran 2022 Çarşamba 08:54

Hastaneye gidecekler dikkat! Sağlıkçılar iş bıraktı

Sağlık emek-meslek örgütleri; TBMM Genel Kurulu’na sunulan, 'hekimler ile sağlık çalışanları' yasa teklifine karşı bugün iş bıraktı.

EGEDESONSÖZ - Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sağlık ve Bütçe komisyonlarından, muhalefet partilerinin üyelerinin itirazına rağmen kabul edilerek genel kurula sunulan hekimler ve sağlık çalışanlarının haklarına yönelik düzenlemeleri içeren yeni yasa çalışmasına karşı sağlık örgütleri Türkiye genelinde bugün iş bıraktı.

İzmir’deki hekimler ve diğer sağlık çalışanları da iş bırakma eylemine katıldı. İzmir Tabip Odası, Türkiye Diş Hekimleri Birliği, Aile Hekimleri Sendikası, Birlik ve Dayanışma Sendikası, Dev-Sağlık İş, Genel Sağlık İş, Hekim Sen, SES, Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği veTürkiye Aile Hekimliği Uzmanlık Derneği (TAHUD) üyesi sağlık çalışanları iş bırakarak yasa tasarısının geri çekilmesini talep etti.

İş bırakma eylemlerinin özellikle İzmir Atatürk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Çiğli Bölge Eğitim Hastanesi, Bornova Türkan Özilhan Devlet Hastanesi, Bozyaka Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Dokuz Eylül Tıp Fakültesi Hastanesi, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Behçet Uz Çocuk Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Alsancak Nevvar Salih İşgören Devlet Hastanesi, Suat Seren Gögüs Hastalıkları Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, Eşrefpaşa Belediye Hastanesi, Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesi ve bu hastanelere bağlı ek hizmet binalarında etkili olması bekleniyor. Aciller, diyaliz merkezleri, yoğun bakımlar ve COVID klinikleri dışında sağlık emekçileri hizmet vermeyecek. Hekimler bugün sadece acil hastalar, diyaliz hastaları, acil ve riskli gebeler, çocuk aciller, kanser hastaları, yoğun bakım hastaları ve yatan hastalara hizmet verecek.

Sağlık örgütleri 12:30’da İzmir İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir açıklama yapacak ve yasa tasarısının yeniden komisyonlara gönderilerek istekleri doğrultusunda yeniden düzenlenmesini talep edecek.

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ TALEPLERİ NELER?
-İnsanca yaşamaya yetecek emekliliğe yansıyacak temel ücret
-İnsanca çalışma koşulları ve güvenli çalışma ortamları
-Ek göstergelerin 3600'den 7200’e kadar kademeli olarak artırılması
-Pandemide çalışılan her yıl için 120 gün yıpranma payı
-Personel eksikliğinin hızla kadrolu, güvenceli istihdam ile giderilmesi
-Etkin ve caydırıcı “Sağlıkta Şiddet Yasası”nın bir an önce çıkarılmasını, sağlıkta şiddetin sona ermesi
-Covid-19’un bütün sağlık çalışanları için illiyet bağı aranmaksızın meslek hastalığı olarak kabul edilmesi
-''Aile Hekimliği Ceza Yönetmeliği''nin geri çekilmesi

'HAKLARIMIZI GASP EDEN TASARISINI TANIMIYORUZ'
Basın açıklamasının açılış konuşmasını yapan İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Uzm. Dr. Ceylan Özkan, “aylardır dile getirdiğimiz ancak duyulmayan, görülmeyen taleplerimizi tekrar dile getirmek muhtemelen bugün mecliste oylanacak olan yasa tasarısına itiraz etmek için buradayız.  Duymayanlara görmeyenlere bir kez daha sesleniyoruz. Emek Bizim Söz Bizim. Peki ne istiyoruz şiddetsiz bir çalışma ortamı istiyoruz, ne istiyoruz emeğimizin hakkını almak istiyoruz, ne istiyoruz tükenmeden hasta bakmayı istiyoruz, ne istiyoruz performans değil sabit gelir güvencesi istiyoruz.” dedi. 

Basın açıklaması İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak tarafından okundu. Kaynak, Biz, “Başka Kamil Furtun’lar Ersin Arslan’lar olmasın, yaşatmak için yaşamak istiyoruz” diyenler. Biz, gecesi gündüzü olmayanlar,  Biz, hastalandıran bu sağlık sistemine göz yumamayanlar, toplum sağlıksızken nefes alamayanlar, Biz, bu gördüğünüz binalarda sistemin tüm başarısızlığının altında bırakılanlar;  Biz, aylardır bir kurgu ile oyalama taktikleri ile yok sayılan, emeği hiçleştirilen, mesleği değersizleştirilenler… Biz, Atatürk'ün başlattığı ulusal, kamucu, halkçı sağlık politikalarını savunanlar… Biz, sağlığı piyasalaştıran küresel sermaye elitlerine ve emperyalist güçlere karşı olanlar… Biz, KHK ve güvenlik soruşturmalarıyla, aile hekimliği ceza yönetmeliğiyle baskı altına alınmaya çalışanlar… Tüm bu olumsuzluklara rağmen; Biz “giderlerse gitsinler”e boyun eğmeyenler; mesleğinin beyazını karanlığa ışık yapanlar; emek bizim, söz bizim diyoruz. Uzun mesailerde, yorucu nöbetlerde, kışkırttığınız sağlık taleplerine yanıt vermeye çalışan emeğin sahibi olanlar BİZLER, milyonlar; Yoksulluk sınırı altı ödemelere, Bizleri ölümüne çalıştıranlara, Sağlıkta şiddeti üretenlere karşı sözümüz var diyoruz. Yeni yasa teklifiyle yeniden farkına vardığınız gibi mecliste, ekranlarda yürüttüğünüz senaryolarınız hem bizlerin hem de toplumun gözünde artık hükümsüzdür. Aylar süren oyalamanın ardından, yeni yasa teklifiyle emeğimizle yeniden alay ettiniz. Bizler emekliliğe yansıyacak temel ücret artışı talep ederken, nitelikli şekilde ve baskı altında olmadan çalışabilmemiz için yeterli süre ve olanaklar, sağlıkta şiddetten arındırılmış çalışma alanları, toplumun daha az hastalanması için koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesini isterken; sizlerin bize reva gördüğü, performansa dayalı ödeme sistemini dayatmak, emeğimiz için ayrılması gereken bütçeyi şehir hastanelerine kira ve hizmet bedeli olarak gömmek oldu. Sizin bizlere dayattığınız sağlıksızlığa karşı bizler bu gidişatı değiştirmek, sağlıklı bir gelecek için birlikteyiz.  Bugünkü G(ö)REV eylemimiz son değil. Bu bir itiraz! Mecliste yürütülen senaryoyu reddediş! Hakkımız olanı alana kadar hep birlikte, sağlıksız politikalarınızın ve emek gaspınızın karşısında olmaya tüm gücümüzle devam edeceğiz. Tüm Türkiye’de hakları için, mesleğinin onuru için bir araya gelen milyonlar olarak biliyoruz ki emeğimizin hakkını aldığımız, sağlıklı bir geleceği birlikte inşa edeceğiz. Emek Bizim Söz Bizim…. "Emeğimizle yeniden alay ettiniz. Bizler emekliliğe yansıyacak temel ücret artışı talep ederken, nitelikli şekilde çalışabilmemiz için yeterli süre ve olanaklar, sağlıkta şiddetten arındırılmış çalışma alanları, toplumun daha az hastalanması için koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesini isterken; sizlerin bize reva gördüğü, performansa dayalı ödeme sistemini dayatmak, emeğimiz için ayrılması gereken bütçeyi şehir hastanelerine kira ve hizmet bedeli olarak gömmek oldu." dedi.