Fethiye'de farklı noktalardan serbest atlayışlar yapan Hollandalı Jp De Kam, Alman Andreas Amman ile Cengiz Koçak, atlayış için bu kez bir GSM şirketine ait baz istasyonu direğini seçti. Ovacık Mahallesi girişindeki ormanlık alanda bulunan 68 metre yüksekliğindeki direğin etrafını çevreleyen dikenli tel örgülerin üzerinden atlayarak gizlice tırmanan serbest atlayışçılar, zirvede uygun rüzgarı beklemeye başladı. Rüzgarın etkisini azaltmasıyla 68 metre yükseklikten kendilerini boşluğa bırakan atlayışçılar, bölgenin ormanlık oluşu nedeniyle Ölüdeniz- Fethiye karayolu kenarındaki boş alana inmeye çalıştı.
İNİŞ SIRASINDA İLGİNÇ GÖRÜNTÜLER
İlk atlayışı yapan Cengiz Koçak yoldan geçen sürücülerin şaşkın bakışları arasında yol kenarına sorusuz inerken, arkasından atlayan Andreas Amman'ın paraşütü ağaçlara takıldı. Jp De Kam ise atlayışın ardından kendini aşağıda izleyen arkadaşlarının yol kenarında bulup oturduğu ikili koltuğa iniş yaptı. Hollandalı serbest atlayışçının paraşütünü açarak hızla üzerlerine geldiğini gören koltuktaki 2 arkadaşının kaçışı ise ilginç görüntü oluşturdu.
ANTENE 'SCHMETTERLİNG' ADI VERİLDİ
Serbest atlayışçılar gizlice tırmandıkları ve atlayışın ardından Türkiye'nin base jump haritasına ekledikleri antene, Almanca kelebek anlamına gelen 'Schmetterling' adını koydu.
'FETHİYE'YE BİR BASE JUMP OBJESİ DAHA KAZANDIRDIK'
Türkiye'nin base jump haritasını çıkarmak için çalıştıklarını belirten serbest atlayışçı 43 yaşındaki Cengiz Koçak, base jump atlayışlarının bina, anten, köprü ve uçurumdan oluşan 4 farklı objeden yapıldığını söyledi. Kelebekler Vadisi'nde uçurum atlayışları yaptıklarını anlatan Koçak, antenden atlayış yaparak Fethiye'ye bir base jump objesi daha kazandırdıklarını belirtti.
Rüzgarın şiddetli olduğu anda ilk atlayışı kendisinin yaptığını aktaran Koçak, "Biraz riskli olmasına rağmen atlayışımı tamamladım. Alman ve Hollandalı base jumper arkadaşlarım rüzgarın şiddetinin azalmasını bekledi. Yere 50 metre kala sırtlarındaki paraşütü açarak inişlerini gerçekleştirdiler" diye konuştu.
'İNİŞLER BECERİ İSTİYORDU'
Antenlerden atlamanın rüzgarı tüm yönlerden aldığı için diğer objelere göre farklılık gösterdiğini vurgulayan Koçak, "Rüzgarı kolayca arkamıza alabildiğimiz için anten atlayışları son derece güvenlidir. Ancak bu atlayışta yaşadığımız sıkıntı antenin yolun kenarında olmasıydı. Bu yüzden yoldan başka inecek yerimiz yoktu. Geriye kalan boş alan da inişler için biraz uzak kaldığı için planlamalar uzun sürdü. İnişler bu açıdan biraz beceri istiyordu" dedi.
'BİRKAÇ DAKİKA BİLE DURULSA ZARARI VAR'
3 atlayışçının baz istasyonunun yaydığı radyasyondan etkilenip etkilenmediği ise merak konusu oldu. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Antalya Şube Başkanı İlhan Metin, baz istasyonlarının insan sağlığına zarar verdiğinin henüz bilimsel olarak ispatlanamadığını belirtirken, bunun ancak 10-15 yıllık süreç sonrası belirlenebileceğini aktardı. Baz istasyonlarının mutlaka SAR (Specific Absorption Rate- Özgül Emilim Oranı) ölçümlerinin yapılması gerektiğini ve sınır değerleri aşmaması gerektiğini vurgulayan İlhan Metin, "Baz istasyonu onlarca telefon görüşmesi ve internet gibi birçok ağın dolaştığı bir nokta. Bunun ne kadar zarar verdiğinin tespiti için 10- 15 yıl geçmesi gerekiyor. Bunun da tek ölçüm noktası SAR ölçüm noktasıdır. Bu da insanların radyo frekans elektromanyetik alana maruz kalma sınırıdır. Bu baz istasyonu direğinde birkaç dakika bile durulmasının zararı vardır" diye konuştu. (dha)