GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
11 Eylül 2021 Cumartesi 14:07

Genel Sekreter Gökçe, Kültür Zirvesi'nde konuştu: İzmir'i tarihi ile birlikte hem korumaya hem yaşatmaya çalışıyoruz

İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, İzmir'de dünya belediyelerini buluşturan ve 3 gün boyunca süren Kültür Zirvesi'nde açıklamalarda bulundu. Gökçe, "Kamusal alanları kentsel planlamayı ve tasarımı sürdürülebilir şehir için temel araçlar olarak görüyoruz. İzmir bunları yapan kentlerden biri olsun diye uğraşıyoruz. 8 bin 500 yıllık geçmişi olan bu kentte kentsel alanları ve yapıları, kentin tarihi ile birlikte hem kurmaya hem yaşatmaya çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, Dünya Belediyeler Birliği (UCLG) Kültür Zirvesi’nde İzmir’de Büyükşehir tarafından yürütülen çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Gökçe, yaptığı açıklamada kültürün kalkınmadaki yeri ile kent politikalarının inovatif, sürdürülebilir ve katılımcı bir vizyonla şekillendirildiğini belirtti. Gökçe konuşmasında “İzmir'in kültüre yönelik stratejisinin temel iki tane birleşeni var. Bunlardan bir tanesi kültür… İzmir'in sürdürülebilir kalkınmasında en önemli bileşen. Kamusal alanlar kentsel planlama ve tasarım projeleri ve stratejileri bütünlüklü entergre bir yaklaşım ile ele alınıyor. Bunların tümünde 3 temel ilke esas. Bunlardan biri yaratıcılık, katılımcılık ve dirençlilik olarak öne çıkıyor. Dirençli bir kentin ne kadar büyük bir öncelik ve önem kazandığını esasında İzmir'in kovid dışında da son dönemde yaşadığı deprem, sel, hortum gibi felaketlerde gördük. Aynı zamanda İzmir'in yaratıcı kentler ağının bir parçası olduğunu ve UNESCO'nun yaratıcılık esası üzerine yaklaşan süreçleri yaşadığını söyleyebilirim. İnovatif, sürdürülebilir ve katılımcı bir vizyonla kültür politikalarımızı kentin kültürüne yönelik tüm aktörlerle birlikte şekillendirmeye çalışıyoruz" şekinde konuştu.

KÜLTÜR, SÜRDÜRÜLEB İLİR KALKINMANIN BİR BİLEŞİNİDİR
İzmir'in kültürel mirasının büyük bir zenginlik kaynağı olduğunu söyleyen Gökçe, "İzmir'in kültür mirasının, yaratıcılık ve kalkınma alanlarının kamusal alan ile bütünleştirilmesi anlamında birçok çalışma yapılmakta.  Büyükşehir'in İzmir’in zengin tarihi, kimliği ve köklü mirasından yararlanarak kapsamlı bir kalkınma ve zenginleşme stratejisi olduğunu, bunu sürdürülebilir kalkınma hedeflerine dayandırdığını söyleyebiliriz. Kültürü de sürdürülebilir kalkınmanın bir bileşeni olarak algılıyoruz. Kamusal alanları kentsel planlamayı ve tasarımı sürdürülebilir şehir için temel araçlar olarak görüyoruz. İzmir bunları yapan kentlerden biri olsun diye uğraşıyoruz. İzmir'in tarihi ve kültürel çok katmanlı yapısı var. Bu izleri ve zenginliği korumak ve geliştirmek gibi bir temel görevi var. Bu paralelde 8 bin 500 yıllık geçmişi olan bu kentte kentsel alanları ve yapıları, kentin tarihi ile birlikte hem korumaya hem yaşatmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

İzmir’in tarihi bir kent olduğunu ve buna uygun olarak yerel ve uluslararası düzeyde girişimlerde bulunduklarını belirten Gökçe, “İzmir, UNESCO dünya listesinde yer alan iki antik kente de sahip büyük bir hazine. Buna ilave olarak Tarihi Kemeraltı Bölgesi’ni UNESCO geçici listesinde yer alan Gediz Deltası ile birlikte çok büyük tarihi mirasa sahip olduğumuzu belirtmek isterim. İzmir kenti kentin tarihi ve kültürel mirasını korurken diğer yandan çok sayıda restorasyon projesini hayata geçiriyor” diye konuştu.

DEAVANTAJLI GRUPLARA ÖZEL YÖNELİM
Kültür konusunu şehrin tamamı ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğini ve özellikle dezavantajlı kesimlerin gözetilmesinin gerektiğine vurgu yapan Gökçe, “Bizim kültürel faaliyetlerde çeşitliliğin ve kültürel etkinliklere halkın katılım sağlanması yönünde de öncelikli stratejimiz var. Bu anlamda da bir eşitlik sağlamak, herkes için kültürel hatların eşit olması yönünde dezavantajlı grupların bu alanlara erişiminin sağlanması amacıyla bir dizi uygulamayı birlikte yapmaya çalışıyoruz. Tasarlanan alt yapılarında kültürel niteliklerinin uygun bir şekilde hayata geçmesi için özel bir önem veriyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi gerçekleştirdiği bazı projeler ile ilgili acaba bu kapsamda neleri yapabilir? Entegre ve dezavantajlı gruplarla kentin merkezlerinden çeperlerine kadar çalışma sürdürüldüğü gibi herkesi kültür ve sanat ile buluşturmak için özel uygulamalar dizisi ile kentin her yerinde hayata geçirmeye çalışıyoruz. Tarihsel ve kültürel mirasını ayağa kaldırmaya çalışan İzmir Tarih projemiz diğeri de kentli tüm kesimlerin kıyı ve doğa ile bütünleşmesini sağlayacak İzmir'in kıyı ve deniz projemiz. Tematik bir projemiz de var” dedi.

KÜLTÜREL VE KENTSEL GELİŞMEYİ UYUMLU HALE GETİRMELİYİZ
İzmir’in ‘Sakin Metropol’ konusunda öncü bir şehir olduğunu söyleyen Gökçe, "Bütün bunları bir araya getiren ve başkanımızın temel vizyon olarak ortaya koyduğu Cittaslow olarak özeleşmiş bir stratejimiz var.  Bu stratejilerin içinde bizim yeşil şehir eylem planı ile taahhüt ettiğimiz karbon emisyonunu azaltma stratejimiz var. Yavaşlama ve kirlilik bölge ve yerel kültürü keşfetme çalışmalarımız var. Kültürel ve kentsel gelişmeyi uyumlu hale getirmenin bir yolu olduğunu ortaya koyma çabamız var. Ve dirençli bir kenti, herkesi için yiyecek ve aş bulabilmeyi, hareketliliği ve yavaş mahalleyi odağına alan bir yaklaşımımız var. Bu Cittaslow Metropol’ün dünyadaki öncü kenti biziz. Diğer kentler için de büyütülebilir bir strateji olarak yaşatmak mümkün müdür diye düşünüyoruz. Bütün bunlar bir bütünlükte yapıyoruz. Toplu taşıma politikalarımızı yürütürken karbon emisyonunu azaltma stratejisi üstüne duruyoruz. Binalarımızı yaparken de daha doğa ile yeşille uyumlu, doğa esaslı çözümlere bakıyoruz. Kente diktiğimiz bitkilerde de bu bölgenin iklimine ve doğasına uyumlu dirençli bitki türevlerini seçmeye çalışıyoruz. Bunların hepsini İzmir'in doğal ve kültürel varlıklarını nasıl koruyup geliştirebilir ve gelecek kuşaklara bırakabilir felsefesi ile yapmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.