EGEDESONSÖZ- Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu Genel Başkanı Aykut Yenice, Sonsöz TV’de yayınlanan Günaydın Ege Programına konuk oldu ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı. Genel Başkan Yenice, 27-29 Eylül 2019 tarihleri arasında İzmir’de düzenlenecek olan Pastart İzmir- Uluslararası Pastacılık, Tatlıcılık, Şekercilik ve Unlu Mamuller Festivali’ne ilişkin bilgiler verdi.
31 Mart yerel seçimleriyle birlikte kentin yerel yönetiminde köklü bir değişim olduğunu ifade eden Yenice, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’a ayrı bir parantez açtı.
Gastronomiyle ilgili birbirinden önemli açıklamalar imza atan Yenice net mesajlar verdi.
İZMİR GASTRONOMİ KENTİDİR!
Yenice, “Rahmetli eski Başkanımız Ahmet Piriştina’nın, ‘İzmir fuarlar kentidir’ diye bir lafı var. Şimdi bir başkanımız çıkar ‘İzmir sanayi kenti’ der, ‘tarım kenti’ der, ‘turizm kentidir’ der. Bana göre İzmir bir gastronomi kentidir. UNESCO’ya girmeye çalışan Hatay, Gaziantep, Van vardır. Niçin İzmir bunlar gibi olmasın? Gelir elde etmesin? İzmir’in yerel yöneticileri de bu işe el atmalıdır. Yeni Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ve Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’a başarılar diliyorum ve teşekkür ediyorum. Biz kendilerine ulaştığımızda bize müthiş bir geri dönüş yaptılar” dedi.
3 BİN METRELİK AY YILDIZ ŞEKLİNDE PASTA YAPACAĞIZ
Kültürpark’ta düzenlenecek Pastart İzmir- Uluslararası Pastacılık, Tatlıcılık, Şekercilik ve Unlu Mamuller Festivali’ne dair detaylı bilgiler veren Yenice, “Niye pasta? Dünyanın hemen hemen her ülkesinde kahve dünyaları, kafe salgını var. Ama İzmir’de muhteşem bir pastane kültürü vardır. İzmir tarihinde pastanelerimizin kıymeti vardır. İzmir pastaneler kentidir. Niye Kültürpark? 87 yıllık bir özgeçmişi var. Yapılan bir festival esnafa dokunmuyorsa onun hiçbir mantığı ve faydası yoktur. İçinde yaşanmışlıkları, anıları içinde biriktirmiş bir alan. Nasıl ses getirebiliriz diye düşündük? 3 bin metrelik ay yıldız şeklinde pasta yapacağız” diye konuştu.
BOYOZ, GEVRE VE LOKMAYA ÖZEL VURGU
Festivale ilişkin açıklamalarını sürdüren Yenice, “Boyoz, gevrek gibi ayrıntılarımız var. Lokma çok önemli… İzmir’de bu lokma dökümü olduğunda metrelerce kuyruk oluşur. Çocuğundan yaşlısına, iş insanından esnafına kadar herkes kuyrukta bekler. Lokmanın önünde kuyruğa girmeyen insan ben görmedim. 3 gün boyunca hem lokma, hem boyoz hem gevrek dağıtacağız. 3 gün boyunca akademik seminerler yapacağız. 20 yabancı konuk getireceğiz. Dünya pastacılar kupası düzenleyeceğiz” dedi.
KENDİNİ GURME İLAN EDEN 200 KİLOLUK İNSANLAR MESLEĞE ZARAR VERDİ!
“Türk mutfağı ihracat markası olmalıdır” diyen Yenice, mutfak kültürü üzerinden çarpıcı açıklamalar yaptı. Yenice, “Bu kente mutlaka bir mutfak müzesi kuralım. En önemli şeylerden biri mutfak akademisi yaratmaktır. Mutfak kültürü çok önemlidir. Son yıllarda, ‘hayat durur, boğaz durmaz’ mantığıyla insanlar gıdaya yatırım yaptılar. Bu meslek rant kapısı olmuş. Kendini gurme ilan eden 200 kiloluk sadece yemiş, hiçbir şey üretmemiş insanlar aşçılık ve ustalığa zarar verdi. Yemek programı yapılıyor, papağanını döven adam cezaevine giriyor. Diğeri karısını aldatıyor, dövüyor… Osmanlı’dan beri saygı duyulan mutfak sanatını kimse ayaklar altına alamaz. Bu kadar ucuz mu bu iş? Osmanlı mutfağında aşçı, usta baş tacıymış. Elbisenizi değiştirebilirsiniz ama ağzınıza attığınız lokmayı değiştiremezsiniz. Reyting için televizyonda bir şeyler yapıyorlar. Ne olduğu belli olmayan madalyaları takıyorsun? Ne yaptın sen? Mercidabık savaşını mı kazandın? Usta dediğin adamın beyaz önlüğü olur, yemeğini, tatlısını, işini yapar. Nedir bu çılgınlık? Ulusal beslenme konseyi diye bir şey kuruldu. Biz de bu kurulun bir temsilcisi olduk. Televizyonlarda reyting ve rant uğuruna yapılan programlara karşı bu kurulun kimliğinin önümüzdeki süreçte etkili olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
SOYER’İN SLOGANI GİBİ MESLEĞİMİZİ AŞKLA YAPIYORUZ
Vatandaşlara da sağlıklı gıdaya ulaşıma noktasında uyarılarda bulunan Yenice, “Tunç Soyer’in sloganındaki gibi mesleğimizi aşkla yapıyoruz. Bu festivali ondan önemsiyorum. Geri dönüşlerden dolayı yeniden teşekkür ediyorum. Ayrıca insanımız doğru yerde doğru esnaf lokantalarında yemeklerini yemeli. Bonfile 80 TL’den satılırken 3-5 TL’ye yemek satılan yerler var. Dünyanın her yerinde matematik dili aynıdır. 2 kere 2, 4 eder! Bana niye şikayet etmiyorsun diyorlar? Niye edeyim? 15-20 TL’ye satılması gereken döneri 5 TL’ye satan adamın yakasına sen yapışacaksın! Ucuza beslendiğini zannediyorsun ama sonrasında daha fazlasını vererek sağlığını geri alamıyorsun. Dünyada en pahalı şey sağlıktır” dedi.