EGEDESONSÖZ- İzmir’in Gaziemir İlçesi’nde 15 bin kişiyi ilgilendiren 2B arazilerinin satış rakamları tepkilere neden oldu. Uzun süredir bölgede çalışma yapan uzmanların raporlarının ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İzmir Defterdarlığı vatandaşlara ödemesi gereken ücretleri tebliğ etti. Evlere gönderilen resmi yazılara göre vatandaşların üzenine bina yapıp yıllardır oturduğu arazilerin metrekare birim fiyatı 830 TL’ye kadar çıktı. Bunun üzerine bölge halkı rakamlara tepki gösterirken ortalama 250-300 metrekare arasındaki ev arsaları için 200 bin TL’nin üzerinde rakam ödenmesi talebi bölgede yaşayanlarda huzursuzluk yarattı. 6292 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkartılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun kapsamında vatandaşlara gönderilen “tarımsal amaç dışı kullanılan taşınmazlara ait hesaplama tablosu” vatandaşlara da iletildi.
BAŞKANDAN “VAZGEÇİN” ÇAĞRISI
Tablodaki rakamlara ve metrekare birim fiyatlarına ilk tepkiyi CHP’li Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol gösterdi. Şenol, “Şahsen benim de evim olsa belediye başkanı olarak ben de bu rakamları ödeyemem. İnsanlar yıllardır birikimlerini, kazançlarını bu evlere yatırmış. Kimisi oğlunu, gelinini getirerek üstüne kat çıkmış. Evler şu anda 3-4 katlı hale geldi. Bunlar için ayrıca İmar Barışı Yasası’ndan kaynaklı ayrıca bir ödeme istenecek. Şu anda konuştuğumuz rakamlar sadece arsaların fiyatları. Siz bu arsaları Gaziemir’in merkezindeki imarlı, her şeyi olan arsalarla bir tutamazsınız” demişti. Karardan vazgeçilmesini ve rakamların yeniden gözden geçirilmesini isteyen Başkan Şenol, “Bu yapılan, ekonomik kriz ortamında vatandaşın cebindeki paraya göz dikmek değil midir? Biz bunun hesabını soracağız. Hemşerilerim de elbette bunun hesabını sandıkta soracaktır. Toplantılarda insanların ağızlarına bir parmak bal çalarak süreci öteleyenlerin gerçek yüzü de ortaya çıkmıştır. Bunun adı soygun düzenidir” ifadelerini kullanmıştı.
AK PARTİ’DEN SAVUNMA
Başkan Şenol’un açıklamaları sonrası AK Parti de topa girdi. AK Parti Gaziemir İlçe Başkanı Nazmi Yılmaz da Başkan Şenol’u suçladı. Yılmaz yaptığı açıklamada, rakamların daha önceden belirlendiğini ifade ederken zam miktarının yıllık TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) artışına uygun yapıldığını söyledi. Yılmaz, “Sarnıç bölgesinde 40 yıldır süren 2B sorununa neşteri biz vurduk. Bölgenin sorununu iyi bilen birisi olarak il başkan yardımcılığım döneminde meşaleyi yaktık. İlk yapılan değerlendirmelerde metrekare fiyatları 1.000- 1.100 TL arasındaydı. Dönemin Başbakanı Binali Yıldırım'ın talimatıyla, Defterdarlık'ın rayiç bedelleri komisyon kurarak yeniden gözden geçirmesini sağladık. Daha sonra komisyon tarafından bu rakam 800- 850 TL arasında belirlendi. Yaptığımız itirazlar ve toplantılar sonucunda üç inceleme daha yapıldı. Geldiğimiz noktada, kanuni yüzde 50 indirim bedeli ile birlikte bu fiyatlar 290- 350 TL arasına indi. Buna ayrıca yüzde 20 peşin ödeme indirimi de yapıldığında, vatandaşlarımız metrekaresine 230- 280 TL arasında bir bedel ödeyerek tapularına kavuşabilecekleri müjdesini verdik. Derdi olanlar dermanına kavuştu. 40 yıl sürmüş. Bir yıl önce alternatifler sunarak çözmüşüz. Bu fırsattan yararlanmayana kanunda çok açık yazar TÜFE oranında fiyat artışı olur. Burası muz cumhuriyeti değil ki Türkiye Cumhuriyeti. Kanun var nizam var” açıklamasında bulunmuştu.
ESKİ BAŞKAN’DAN ÇIKIŞ
CHP ile AK Parti arasında gerilime neden olan yeni arsa fiyatları konusunda AK Partili eski Sarnıç Belediye Başkanı İsmail Acar’dan açıklama geldi. Egedesonsöz’e konuşan Acar, rakamların çok yüksek olduğunu belirtti. Acar, “Geçen yıla göre zam oranı yüzde 33’ü buluyor. Yapılan değerlendirmedeki ‘TÜFE zammı’ bu meseleyle alakasızdır. İnsanlar durumu merak edip soruyor. Burada TEFE-TÜFE değil tefeci zammı var. Herkes bunu böyle bilsin. Defterdarlığın açıkladığı rakamları bölgede yaşayanların yüzde 60’ı ödeyemez” dedi.
Sarnıç’ta uzun yıllar belediye başkanlığı yaptığını anlatan eski Başkan Acar, “Buraya yerleşen insanların tarihlerine bakmak lazım. Bizzat benim de evimin olduğu yerlere dedelerimiz 1950’li yıllarda geldiler. Paralarını ödediler, tapulara ortak oldular. Kimse kendi başına buralara yerleşmedi. Biz daha sonra burasını muhtarlık ardından belediye yaptık. Şimdi bölgede yol, elektrik, su var. Biz bunları burada yaşayan vatandaşlarımızın parasıyla, desteğiyle yaptık. Belediye başkanı olarak onlardan parasını aldım. Hizmeti öyle getirdik. Buralar boş arazi, tarlaydı. İmar düzenlemesini de, tüm imkanları da buradaki insanlar birlikte yaptı. Kimse vatandaşlarımıza gaspçı muamelesi yapmasın. Biz bu arazilere bedava oturmadık. Ben yerel yönetici olarak bölgede tüm sorunlara vakıf birisiydim. Halen daha aynı yerde yaşıyorum. İnsanlarımız büyük tepki gösteriyor. Bu konu siyasete malzeme yapılmadan çözülmelidir. Ben doğruları söylüyorum” diye konuştu.