EGEDESONSÖZ - CHP’de yoğun tartışmaların yaşandığı kurultay sürecinde Genel Başkan Adayı ve TBMM Grup Başkanı Özgür Özel ile İzmir Milletvekili Mahir Polat arasında yaşanan kavganın yankıları sürüyor. Telefonda tartışan ve sinkaflı cümlelerin kullanıldığı görüşme sonrası olay Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na taşındı.
BİR TV’de yayınlanan Söz Meclisten İçeri programında olayları değerlendiren Gazeteci Ümit Yaldız tartışmanın arka planını ve sonrasında yaşananları anlattı. Yaldız, Mahir Polat’ın telefonunda konuşmaları kayıt altına alan bir programın yüklü olduğunu belirtirken, Özel ile görüşmenin de bu program vasıtasıyla kayıt altına alınarak Kılıçdaroğlu’na iletildiğini söyledi.
Yaldız şunları söyledi:
“Taraflardan biriyle görüştüm o da Mahir Polat…. Özgür Özel’in etrafından da birileri ile görüştüm.Bu diyalog, Özgür Özel’in İzmir ziyareti sürecinde gerçekleşiyor. İzmir’e geldi ve kendisini Ednan Arslan, Deniz Yücel gibi isimler çeşitli delegeler karşıladı. Karşılayanların bir bölümü, Niyazi Arslan ve Ednan Arslan bu kategoride, ‘biz nezaketen gittik grup başkanımız sonuçta’ diyorlar. Özgür Bey bizim yabancımız değil partimizin grup başkanı diye açıklama yapma gereği duydular. Bu doğru olabilir veya olmayabilir. Her kurultay delegesi gitmedi, gitmenin bir anlamı vardı. Fotoğraf vermenin bir mesajı var. Nezaketen orada olmak zorunda olan il başkanı gibi çeşitli insanlar olabilir. Mesela Bornova delegasyonunda bir çözülme var. İlçe Başkanı Ertürk Çapın değişimci safa geçtiği yönünde…Bu isimlerin Kılıçdaroğlu’nun adaylığına destek olacaklarına dair ıslak imzaları var. Bundan iki hafta önce atılmış imzalar. İzmir delegasyonunun seçilmiş kurultay delegelerinin 55 tanesi ‘Kılıçdaroğlu’nun adaylığını destekliyoruz’ diye imza attı. İmza atmayan sadece Karşıyaka Belediye Başkanı var. Karşıyaka Belediye Başkanı’nı eleştirdik ama imza atıp da saf değiştirmek bana göre daha büyük bir handikap. İmza ya atılmaz ya çekilmez. Atmayabilirsiniz.
Bu saf değiştirme sürecinde Mahir Polat’ın yaptığı konuşmalar var bu delegelerle. Bu konuşmalar iddiaya göre Ertürk Çapın ve birtakım delegeler tarafından Özgür Özel’e iletiliyor. Özel de bir hışımla İzmir Milletvekili ve YDK Üyesi Mahir Polat’ı arıyor. Polat’la çok hoş olmayan bir konuşma gerçekleştiriyor.
Mahir Polat ne demiş, Özel’e imza vermeye hazırlanan delegeleri ikna etmeye çalışmış. İddialar var ama Polat’ın konuşmalarının Özel’e farklı aksettirildiği iddiasında Mahir Polat. Ben bunu kastetmedim diyor. Özel de kazansa Kılıçdaroğlu da kazansa ben milletvekiliyim, sonuç olarak CHP kazanacak diyor. Özel ile Polat’ın bir ilişki sorunu bunun öncesinde yok. Hatta yakın oldukları bile söylenebilir. Grup Başkan Vekilliği döneminden itibaren yakın siyaset yaptı. Her ikisi de Kılıçdaroğlu’nun ekibinden insanlar. Ve hatta Polat’ın uzun yıllar Aydın Milletvekili Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ile çok yakın olduğu, ki Tezcan da şu anda değişim ekibinin önemli simgelerinden birisi, ve bu çerçevede nerede duracağıyla ilgili çeşitli soru işaretleri de vardı.
Mahir Polat, İl Kongresi’nden itibaren bir tavır geliştirdi. Bu tavrın içerisinde Bornova eski Belediye Başkanı Olgun Atila da var. Onlar bir tavır geliştirdiler. Kılıçdaroğlu’na yönelik imza verelim önerisi Atila’dan geldi. O kahvaltıda 55 imzanın atılma sürecini Olgun Atila tetikliyor. Onlar Kılıçdaroğlu’nun adaylığı ve yeniden değişim sürecinde gemiyi doğru bir limana götürmesi noktasında bir irade koyuyorlar. Destekçi oluyorlar.
Polat’ın delegeleri ikna etmek için bir konuşma yaptığı iddia edilince Özel bir hışımla ‘sen ne yapmaya çalışıyorsun’ türünden yükselen bir sinkaflı konuşmaların da olduğu bir nahoş görüşme gerçekleştiriyorlar. Bu iddiaların sahibi Mahir Polat hatta bu konuşmalar da kayıtlı. Bu konuşmaların kaydı var. İçeriğini Kılıçdaroğlu da dinledi. Buralar önemli. Bizzat ben Polat’a ‘Neden kayıtlı’ diye sordum, Dedi ki: “delege seçimlerinden beri bir program kullanarak delegelerle ve partililerle yaptığım görüşmelerin tamamını kaydediyorum’….
Ayrıca, ‘Öyle demedin, böyle olmadı, eksik anlatıyor… Ertürk Çapın ile bir görüşme yaptım, doğru. Ertürk Bey Özgür Özel’e biraz kabartarak anlatmış sanıyorum. Ertürk Bey ile yaptığım konuşmanın da kaydı var’ diyor. İstenirse ilgilisine dinletirim. Bu küfürlü konuşma kayıtlı.
İddiaya göre Mahir Polat tarafından edilmiş bir küfür yok. Mahir Polat diyor ki tüm bunları sana iade ederim. Bu sinkafın ne olduğunu bilmiyorum. Bir küfür etti dedi ama bir küfür olduğunu bir küfürleşme olmadığını ve bunun kayıtlı olduğunu, bu konudan çok üzgün olduğunu özür beklediğini, birkaç gün boyunca bizzat Özel tarafından bir özür dilenmesi beklendiğini ve bu özrün dilenmediğini ama değişim grubunun lider kadrosunda yer alan Veli Ağababa’nın bu küfürlü konuşma nedeniyle kendisine ulaşarak, ziyaret ederek Özel’in maksadını aşan cümleler kurduğu için kendisinden özür dilediğini ama bunun kendisine yetmediğini çünkü özrün sahibinin Özel olması gerektiğini söyledi.
Tabi ki bu nahoş bir durum. Bir genel başkan adayını yaralar. Mesele CHP delegeleri değil. CHP’nin 1200 tane delegesi var, bunlar onu hoşgörebilir, sürecin kırılganlığına verebilir ama genç bir lider adayının kendi partisinin milletvekiline iki tane delege nedeniyle böyle bir ağırlaşmaya kamuoyu farklı yaklaşır.
Kendi ayağına ateş mi etmiş, kendi içindeki gerçek Özgür Özel’i mi çıkarmış bunu bilemiyoruz. Bu iş belki yargıya taşınacaktır. Konuşma gerçek mi bunlar önümüzdeki süreçte tartışılacaktır. Özgür Özel’in İzmir’de gençlerle giriştiği bir söz dalaşı olmuştu. Ona da takılmıştım. Bir lider adayı partisinin gençleri ile o üslupta konuşmamalı. Siyaset sabır işidir. Siyasette sinirleriniz çelik gibi olmak zorundadır. Siyasetçi mayına basmamalıdır. Tuzağa düşmemelidir. Feraset sahibi olmalıdır. Siyasetçinin söz ağzından 9 boğumda çıkmalıdır. Söz çıktıktan sonra o sözün esiri olur.
Özgür Özel anladığım kadarıyla biraz rahat konuşabilen biri ama partisinin milletvekili ile bu üslupta konuşması Özel için bu süreçte iyi olmadı diye düşünüyorum.
Bu kayıt ve konuşma kamuoyuna servis edilmeyebilir ve edilmeyecektir muhtemelen. Bu Mahir Polat’ı da tartışmaya açabilir. İçerik olarak Polat’ın bana söylediği böyle bir kaydın, her türlü türlü konuşmanın bir süredir kaydığını tuttuğu ve bu kaydın bu kapsamda olduğu ve özel bir kayıt olmadığı noktasında. Bunu şunun için söylüyorum dedi; ben küfür eden taraf değilim, bu konuşmada küfre maruz kalan tarafım ve benim iddia edildiği gibi diğer delegelerle yaptığım konuşmanın içeriği o değil. Onlarla yaptığım konuşmalar da kayıtlı diyor. Bu önemli bir detay. Bir genel başkan adayı için hoş değil.
Özgür Bey delegeleri bizzat arayıp bazı delegelerle nahoş konuşmaların geçtiği, genel başkan olduğumda nasıl yanıma geleceksiniz türünden konuşmaların olduğu örnekler de duyuyorum. Bu üzüntü verici. İletişim kanalları yanlış örülmüş. Yöntem olarak doğru değil. Bir genel başkan adayının ekibi olur. Genel başkan adayı delegeyi bizzat aramaz. Kabul eder, görüşür, ziyaret eder. Bana oy verin veya neden imza vermiyorsunuz türünden konuşmalar genel başkan adayları ile delegeler arasında olmaz. Kılıçdaroğlu kaç tane kurultay yaşadı? Kılıçdaroğlu bir delegeyi aramış da destek istemiş olduğunu hatırlamıyorum. Arkanızda kapı gibi Kılıçdaroğlu’nun bir önceki dönem A Takımı var. Her biri genel başkan yardımcısı. Arkada büyük bir ekip var. Kemal Bey’in bir önceki dönem kurmay heyeti yanınızda. Kendinizi bir lider pozisyonuna koymalısınız. Delege ile muhatap olmamalısınız”