GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
24 Kasım 2020 Salı 11:21

Failler bulundu mu? Emniyet'ten savcılığa kritik 'Çav Bella' raporu!

İzmir'de yaşanan "Çav Bella" skandalı sonrası tartışmaların gündeminde olan  eski CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Banu Özdemir sosyal medya hesabından süreç ile ilgili bilgilendirmede bulundu.

EGEDESONSÖZ- İzmir'de merkezi sistemle ezan okunan çeşitli camilerin minarelerinden İtalyan partizan marşı "Çav Bella" çalınmış ve olayla ilgili olarak İzmir Müftülüğü soruşturma başlatmıştı. 

Kentin farklı ilçelerindeki camilerdeki müzikleri sosyal medya hesabından yayınlayan CHP eski İl Başkan Yardımcısı Banu Özdemir'in paylaşımları tepkilere yol açmıştı.

Paylaşım sonrası ise Özdemir hakkında, "Dini değerleri alenen aşağılamak" suçundan işlem yapıldığı duyurulmuş ve Özdemir cezaevine gönderilmişti. Özdemir avukatları aracılığı ile gerçekleştirdiği itirazlar sonrası ise serbest bırakılmıştı.

Yaşanan gelişmelerin üstünden yaklaşık 7 ay geçmesine rağmen olayın failleri henüz bulunamamışken, tartışmaların odağında olan Özdemir, bugün sosyal medya hesabından gerçekleştirdiği paylaşım ile Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanan Kasım ayı raporunun kendisinin suçsuz olduğunu kanıtlar nitelikte olduğunu açıkladı.

Özdemir'in paylaşımı şu şekilde;

"Bilindiği üzere, bundan tam 7 ay önce Mayıs ayında kimliği belirsiz kişilerce İzmir'in farklı ilçe camilerden şarkı çalındığında, konuya dikkat çekmek ve yetkili kurumu göreve davet etmek için ilgili videoları haber sitelerinden indirerek paylaşım yapmış, siyasi kimliğim hedef alınarak maruz kaldığım iftira ve karalama operasyonu sonucunda hiçbir suçum yok iken haksızca ve hukuksuzca özgürlüğümden alıkonulmuş, Ramazan Bayramı'nı ailemden ve sevdiklerimden ayri cezaevinde geçirmek zorunda bırakılmıştım.

Aradan 7 ay geçmesine rağmen bu provakasyonu yapan kişiler bulunamadı. Savcılık makamının cevap yazısı istemi üzerine "herhangi bir şüpheli/failin tespit edilemediği de Kasım ayı içinde ilgili makamlarca yazılan resmi yazıyla kesinleşmiştir.

17 Eylül'de hakim karşısına çıktığımız ilk duruşmamızda bu sürecin asıl mağdurunun organize bir iftira ve karalama girişimine maruz kalan bizlerin ve Türk yargısının olduğunu ifade etmiştik.

Her bir detayı Türk Hukuk tarihine geçecek nitelikte olan duruşma tutanaklarıyla mahkememiz "paylaşımlarımın herhangi bir infiale sebep olup olmadığının araştırılması için kolluk güçlerine sorulması" gerekçesi ile 26 Kasım saat 14:00'e ertelenmişti.

Herhangi bir infial olmadığını belirten, kamuoyunu yanıltan bazı provaktif paylaşımlar ile sürecin esas mağdurunun bizler olduğunu bir nevi ifade eden İzmir Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanmış resmi rapor Kasım ayı içinde dava dosyasına işlendi. Devam eden yargı süreci sebebiyle bugüne dek sabır ve sükunet içinde bu konuda sessizliğimi korumaya devam ettim. Beklentimiz, kamuoyu vicdanında çoktan beraat ettiğimiz, hiç bir yönüyle ilişiğimin bulunmadığı bu haksız ve hukuksuz mağduriyetin hukuki zeminde 26 Kasım günü karara bağlanarak sonlandırılması.

Hak, Hukuk ve Adalet mücadelemi sonuna dek sürdüreceğimi ve bu yolda dostlarıma, halkıma ve adalete dair inancımı kaybetmeyeceğimi bir kez daha söylemekten onur duyuyorum."