GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
24 Haziran 2024 Pazartesi 19:01

EXPO 2026 için yeni formüller masada!

EBSO Meclis oturumunda Botanik EXPO 2026 için konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Hukuki süreçlerin 2026 yılında EXPO'nun tamamlanacağı süreçte bitmesi mümkün değil. İmkansız. Bunu benden önceki belediye başkanı da fark etmiş ki kamulaştırmayı durdurmuş. Ben EXPO'nun Türk temsilcisi ile görüştüm, önümüzdeki hafta yönetim kurulu başkanı Türkiye'ye gelecek beraber karar vereceğiz. Ya tarihi erteleyeceğiz ya yerini değiştireceğiz ya da belki Botanik EXPO değil de fuar tarzı farklı bir şekilde Kültürpark'ta peyzaj türünde bir fuara çevrilebilir. Tüm bunlar masada" dedi.

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Ege Bölgesi Sanayi Odası Haziran ayı olağan meclis toplantısı gerçekleştirildi. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar'ın katılım gösterdiği toplantıya ayrıca İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay da katıldı.

İzmir Ticaret Odası’nda gerçekleştirilen oturuma İbrahim Gökçüoğlu başkanlık yaptı.  Düzenlenen mecliste konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, kent gündeminde yer alan konular hakkında değerlendirmelerde bulundu.

BİRER BİRER YAPIYORUZ
Ortak aklın önemine vurgu yapan Başkan Tugay, “Beni bu toplantıya davet ettiğiniz için teşekkür ediyorum. Bunları önemli fırsatlar olarak görüyorum. Ne kadar sık görüşebilirsek o kadar birbirimizi anlayabilir, ortak çalışma da daha fazla yapılabilir. Bana İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden beklentiler olarak gösterilen konulara baktığımızda genel olarak ulaşımla ilgili sorunlardan rahatsız olduğunuzu görüyoruz. 17 sanayi bölgesini anlatırken Ender başkan Ödemiş'te su sorunu olduğunu söyledi. Bir de yeni sanayi bölgelerinin kurulması için arsa üretilmesi gerektiğini bu konuda bizimle çalışma yapmayı istediklerini söyledi. Bunları hemen kayıt altına alıyoruz. 2 ay 18 gündür belediye başkanlığı yapıyorum. 6 Nisan günü mazbatamı aldım hemen ardından bayram tatiline girdik ancak ben tatil yapmadan çalışıyorum. Bu süreçte daha önceden hazırlanmış olduğum kendime ödev olarak belirlemiş olduğum ilk 6 ay da yapılacak daha hızlı çözümler, daha acil eylem planları çerçevesinde yapılması gerekenleri birer birer yaptığımızı söyleyebiliriz. 2 ay 18 gün içinde ben neleri vaat etmiştim diye ilk söylediğim şey yeni nesil bir belediyeciliğe ihtiyacımız var demiştim. Bu çerçevede idari organizasyona ve bütçe disiplinine ihtiyacımız olduğunu dışarıdan görüyorum önce bunu yapmalıyız. Bunu yapmazsak sonraki adımları sağlıklı ilerletemeyeceğimizi söylemiştim. Yaptığımız iş bu. Hem idari hem mali olarak... Belediyeyi kendi anlayışım içinde disiplinize etmem, farklı anlayış yönünde disiplinize edilmesi için kararlar alıyoruz. Arkadaşlarla birlikte bu süreci ilerletiyoruz. Bu çerçevede daha hızlı çözümler üreten planlamayı biraz daha kısa, orta uzun vadede hedeflerini doğru koyan, 5 yıllık süre içinde neleri başaracağımız ile ilgili kanaat sahibi olan, hangi zamanda hangi projeyi hangi çalışmayı gerçekleştireceğimizi dökümante eden, günü geldiğinde kendini sorgulayan bir belediyecilik anlayışımız var. Herhangi bir kurumun bunu planlamadan başarılı olması mümkün değil” dedi.

AÇIK OLDUĞU ZAMANLARI HATIRLIYORUM
Ülkedeki kamu yönetimini de değerlendiren Tugay, “Ülkemizde kötü biri kamu yönetimi anlayışı var. Bu değişmedikçe ülkemizde bazı şeylerin değişme imkanı yoktur. Benim yaptığım şey bunu değiştirmektir. Attığım tüm adımın arkasındaki gerekçe budur. Gereksiz olduğuna inandığım maceralar için kamu kaynaklarının israf edildiğini düşündüğüm projeleri durdurmak benim için önemliydi. Yamanlar bölgesinde sanatoryum... İzmirliler için değeli bir yerdir doğrudur. Benim için de değerli bir yer. Oranın açık olduğu yeri bende hatırlıyorum. Bugün gidip gören varsa tamamen yıkık dökük. Oldukça yüksek rakımlı bir yerde ulaşımın zor olduğu, gidip konaklamanın cazip olmadığı bir yer durumunda. Alanın yeniden canlandırılması ile ilgili bir süreç yaşanmıştı. Orası Orman Bölge Müdürlüğüne ait bir yerdi. Geçmişte Sanatoryum olarak yapılmış bir tesisti. O bölgeyi benden önceki belediye başkanı gezmeye geldiğinde ben Karşıyaka Belediye başkanı olarak kendisine eşlik ettim. Daha önceki genel sekreterimiz yanındaydı. Müthiş bir doğaya sahip bir yer. Gezerken sorduğum soru şuydu; Buranın yeniden açılması için ne kadar para harcanması gerekiyor demiştim. 80 milyon TL civarında olduğunu söylemişti. Bugünkü rakamlara çektiğimizde 400-500 milyon TL'yi buluyor. Orada yapacağımız tesisten ne bekliyoruz ki oraya 400-500 milyonluk yatırım yapalım? Siz yatırımcı olarak yapar mıydınız? Orman Bölge Müdürlüğü herkese açık bir ihale yaptı. Ancak sadece Büyükşehir ihaleye girmişti. Ben 2 ay 18 gün önce göreve gelmiş bir belediye başkanı olarak sizce bu tablo içinde ne yapmalıyım? Sizin vergilerini ile iş yapan, sizin oylarınız ile seçilmiş bir belediye başkanıyım. Bir otobüsümüz var. 17 yaşında haftada 2 kez arıza yapıyor ve tamir maliyetlerin topladığınızda bunu kullanmaya devam etmenin anlamı olduğu ortaya çıkıyor. İyi bir yönetici ne yapar? Bundan verim alamıyorum kenara koyalım der. Bu kadar basit şeylerin yapılmasında  zorluklar yaşanan kurumlardır kamu kurumları. İçinde yaşadığımız dönemin hepimize yaşattığı bazı şeyler var. Biraz önce girdiğim kapıda çoğunuz girmiş ve kalabalığı görmüşsünüzdür. Buradan da sesleri geliyor protestonun. Bu ses işsizliğin sesi. Havada duman kokusu var ve bu orman yangınlarının kokusu. Bugün de onlarca yerde yangın çıktı. 3 gün içinde 355 noktada yangın çıktığı söylendi. Şu gerçekle yüzleşmemiz gerekiyor. Önce dünya olarak, sonra Türkiye olarak bir felaket yaşıyoruz. Kafamızı kuma gömerek, bunları görmezden gelerek yaşayabileceğimiz şey daha fazla insanın işsizlik protestosu, daha fazla insanın madde bağımlısı olması, intihar etmesi, sağlıksız gıdaya dönmesi ve havadaki duman kokusunu daha fazla arması. Bu şehrin, ülkenin, dünyanın su sorunu var, susuzluk sorunu var. Ödemiş bölgesinde açılan kuyulardan artık su çıkmıyor.  Akarsuyu olan bölgede baraj yapılacak ve o barajdan içme suyu şehre getirilecek. DSİ kentlerde suyu temin etmek zorunda olan kurumdur. Belediyenin görevi suyu temin etmek değildir. Belediyenin görevi temine dilen suyu dağıtmaktır” dedi.

İBB’NİN TÜM KAPILARININ AÇIK OLDUĞU SÖYLENDİ
Tüm sorunlarla ortak akılla mücadele edeceklerini belirten Tugay, “Tüm sorunlarla başa çıkabilmek için ortak akılla hareket etmemiz gerektiği çok açık. Hiçbir belediye bununla baş edemez. Merkezi hükümette onunla baş edemez. Toplumun da bu sürece katılması lazım. Yoksa yavaş yavaş yok oluş süreci yanan ormanlarla yok olan ağaçlar gibi sanayi sitelerimiz, okullarımız insanlarımız yok edip geçmeye devam edecek. Bu anlayış ile İzmir Planlama Ajansını kurduk. Kalabalıklaşan bir ekip ile İzmir'in 50 yıl ileriye dönük geleceğini planlamak için çalışmalara başlamış durumdalar. Bu süreçte İBB ve İBB Planlama Ajansı ile  diyaloğumuz devam edecek. Sayın Ekrem İmamoğlu’da tüm kapılarının bize açık olduğunu desteklerinin yanımızda olduğunu iletti. Ben bu dönem Ege Bölgesi Belediyeler Birliği Başkanlığı’ndan feragat ettim. Genel Başkanımızın talimatı  her belediye başkanın tek bir birliğin başkanı olmasıydı. Ben de Türkiye Sağlıklı Kentler Birliği’ne başkan oldum. Bu birlik 2 yıl içinde Türkiye'de 2 yıl içinde en büyük 2’nci birlik olacaktır. Ben bu birliğin merkezini İzmir’e getiriyorum. İzmir Türkiye’de sağlıklı olmanın ana üssü olacak. Bunu sonuçlarını İzmir, bizler hep birlikte yaşayacağız” ifadelerini kullandı.

ULAŞIM MASTER PLANI HAZIRLAYACAĞIZ
Ulaşım ile ilgili yapacakları çalışmalara değinen Başkan Tugay, “Master planı yapmak zorundayız. Modern troleybüsler var. Tramvaya göre daha az maliyetli. Bana ilk dedikleri zaman gülümsedim. Benim yaşımda olanlar bilir. Eskiden İzmir’de çoktu. Bazı yerlerde teller olmadan geçebiliyormuş. Hibrit sistemler yer almış. Ön yargı ile bakmak biraz incelemek gerekiyor. Akıllıca ve mantıklı yatırımlar olduğunu görüyoruz. Deniz taksi… Şu an deniz taksinin modelini yaptırdık ve onla ilgili deneme üretimi yapılıyor. Hazır olur olmaz 10 civarında taksi ile 20 civarında yolcu alıp kent içi ulaşımına fayda sağlayacak ve ilgi olursa daha artıracağımız bir ulaşım master planını en kısa sürede yapacağız. İkinci çevre yolu kesinlikle çok önemli bir ihtiyaç. Geçenlerde Sayın Hamza Dağ talihsiz bir şekilde dedi ki tasarruf genelgesi nedeniyle yapmıyoruz dedi. Merak ettim maliyetini. 40 milyar TL şu anki maliyeti. Ben kısa vadede 2’nci çevre yolunu kimsenin yapacağını zannetmiyorum. Hamza Dağ’da belediye başkanı olsa yapacağını düşünmüyorum. Bizim kısa vadede master ulaşım planı yapmamız gerektiğini düşünüyorum. İzmir trafiğini söz veriyorum rahatlayacağız ve öyle büyük paralar harcamamız gerekmeyecek. İkinci çevre yolunu da İzmir’e kazandıracağız” dedi.

YA İŞLETMEYİ BİZE VERİN YA DA SİZ ALIN
İZBAN tartışmalarına bir kez daha giren Başkan Tugay, “İZBAN konusunu üzülerek gündeme getirdim. İZBAN sanki ben sorun çıkarıyormuşum gibi bir hale getiriliyor. Ben sorun çıkarmıyorum. İZBAN sorunlu zaten. Seferlerde gecikme olduğunu, trenlerin raydan çıktığı, sinyalizasyonun yenilenmediği çok vahim bir ihmal var. Bunların tamamı TCDD’nin sorumluğunda. TCDD’nin hattını sadece İZBAN değil, yük trenleri TCDD’nin yolcu trenleri kullanıyor. Şehir içi ulaşımı aksatmayacak şekilde bunların yapılacağı  protokolde yazılmasına rağmen sabah 8’de trafiğin yoğun olduğu saatte yük treni geçiyor. Ben bu şehrin belediye başkanıyım. İnsanlar bu sorunu yaşarken ben bunları insanlara anlatmak zorundayım. Bizim teklifimiz şu; Ya işletmeyi bize verin ya da siz alın.  Kamu kurumu yönetirken cebimizden para çıkmıyor ya bazı insanlara harcaması kolay geliyor. Ancak ben o paraları hayal ettiğim zaman, dün akşam saatlerinde bir roman ailenin 1 aydır dışarıda yattığı görüntüyü attılar. 2 çocuk, 1 çocuk zihinsel engelli. O kadar zayıflar ki, üzerlerindeki kıyafetler o kadar eski ki… Aç oldukları belli tozun içinde yatak yapmışlar yatmaya çalışıyorlar. Vicdanı olan bir insan birileri oralarda o şekilde sürünüyorken onarla ayıracağı kaynağı sırf cebimizden çıkmıyor diye çarçur edemez. Seçim kampanyam sürecine hep bir şey söyledim; Ben bu şehrin yetiştirdiği çocuklardan biriyim, uzman doktor oldum dünya çapında kariyer yaptım ve şehrime karşı sorumluluk almak istiyorum dedim. Bundan öteye gideceğim bir şey yok. Belki 5 sene sonra asla aday olmayacağım bende bilmiyorum . Ancak bu 5 sene benim hayatımın en önemli anı olacak. Çok insanın emeği var sütümüzde” diye konuştu.

SÜNGER ŞEHİR YALAN
Geçmiş dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer döneminde başlatılan Sünger Şehir projesi ile ilgili konuşan Başkan Tugay, “Sünger Şehir bir yalan. Bu yalanı söyleyen kişiyi kınıyorum. Sünger şehir diyerek çatılardan su toplayarak mavi depolara su toplama işini yaptılar. Sünger şehrin bu olmadığı anlaşıldı. Sünger şehir dediğiniz toprağın suyu emdiği şehir. Toprak niye suyu emiyor? Çünkü çoğu yerde sert zemin var. Yağmur eskiden olduğu gibi sakin sakin yağmadığı için her tarafı sel basıyor, toprak sertleşmiş ve akıp gidiyor. Yağmur suyu derelere kanallarla ve oradan denizlere gönderiyoruz. Bunu yanlış olduğunu anladıkları için suyun emilmesini sağlayacak toprak havuz gibi şeyler yaptılar. Bunlarda DSİ dava açtı. Çünkü izin almadan yapamıyorsunuz. Böyle bir sürecin sonunda İZSU’nun buna benzer iler yaptığını, buna benzer birim olduğunu, bu çalışmaların İZSU eli ile yürütülmesi gerektiğini konuştuk ve İZSU devam ediyor bu çalışmalara. Ben Zübeyde Hanım Mahallesi ile Mustafa Kemal Mahallesi arasındaki ormanda bir çalışma yaptım. Asıl sünger şehir odur. Yani böyle birine böyle bir iftira atma çok büyük hainliktir” diye konuştu.

HAZIRLIĞIMIZ YAPILIYOR
Sahil kesiminde yapılacak çalışmaların olduğunu belirten Başkan Tugay, “Kordonda bütüncül bir planlama yapıyoruz.  Su yükseldiği zaman su altında kalıyor Kordon. Su baskınını engelleyecek bir projemiz var. Onu hazırlıyoruz. Bununla birlikte Kordon'un peyzajı, yolların yeniden yapılması ile ilgili gereken yapılacak. Bunla ilgili hazırlık yapılıyor. Tek sıkıntımız var SİT Kurulu tarafından projemizin onaylanması” dedi.

BENDEN ÖNCEKİ BAŞKAN KAMULAŞTIRMAYI DURDURDU
Yeşildere’de yapılması planlanan EXPO 2026 hakkında konuşan Başkan Tugay, “Botanik EXPO için 2026 yılı sözleşmesi yapılmış. Sonra kamulaştırma çalışmaları basmış. Kamulaştırma çalışmaları 2023 yılında durdurulmuş. Benim durdurduğumu söylüyorlar ancak ben durdurmadım. Bütçe yokluğundan durdurmuşlar. 77 bin metrekare olan bu aladan  11 bin metrekarelik alan kamu mülkiyetinde 32 bin metrekarelik alan kamulaştırılmış. Şu anda davası süren 25 bin 84 metrekarelik alan var. 191 parsel. Yani 191 dava. Uzlaşma görüşmeleri yapılmış ancak uzlaşma sağlanamamış 14 parsel var. 205 parselde dava sürüyor. Şu ana kadar  77 bin metrekarelik alanın  34 bin metrekarelik kısmı kamunun eline geçmiş durumda. Bu hukuki süreçlerin 2026 yılında EXPO tamamlanacak süreçte bitmesi mümkün değil. İmkansız. Bunu benden önceki belediye başkanı da fark etmiş ki kamulaştırmayı durdurmuş. Ben EXPO'nun Türk temsilcisi ile görüştüm, önümüzdeki hafta yönetim kurulu başkanı Türkiye'ye gelecek beraber karar vereceğiz. Ya tarihi erteleyeceğiz ya yerini değiştireceğiz ya da belki Botanik EXPO değil de fuar tarzı farklı bir şey yani Kültürpark'ta peyzaj türünde fuara çevrilebilir. Tüm bunlar masada. Tek taraflı verilecek karar değil. Kimse bana EXPO'yu sen iptal ettin demesin, bu büyük bir yalan. Mevcut durumda belirlenmiş olan tarihte bunun yapılması imkansız. Bugünün maliyeti ile 1,5 milyarlık bütçeye ihtiyaç var.  Parayı buluruz ancak hukuki sürecin tamamlanması imkansız. Ben botanik EXPO ya karşı değilim. Bu şehrin yararına olan her şeyin yanındayım. Benim geçmiş ile hiçbir hesaplaşmam yok. Bu işler belediye başkanın kişisel durumu değildir. Ben kariyerini yapmış bir İzmirliyim. İlave bir kariyere ihtiyacım yok. Bu şehre hizmet etmek için geldim” dedi.