GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
29 Ocak 2016 Cuma 15:40

EÜ’de ailelerden isyan: Nazım’ın sözlerine, balona, halaya soruşturma!

Ege Üniversitesi öğrencileri, aileleriyle beraber basın açıklaması yaparak, Ege Üniversitesi yönetimine soruşturmalar nedeniyle tepki gösterdi.

Yeşim YAVUZER/EGEDESONSÖZ – Ege Üniversitesi Rektörlüğü, üniversite yönetiminin güvenlik uygulamalarını protesto etmek amacıyla ‘balon uçurma’ adlı bir etkinlik düzenleyen öğrencilerden 55’ine çeşitli nedenlerden dolayı soruşturma açmıştı.

Rektörlük başlattığı soruşturmada olayı, “Yanlarında getirdikleri renkli balonları şişirmek suretiyle iki üç kişi olarak faaliyete başlamış, saha sonra saat 12.00 civarında şahısların 25-39 kişiye ulaştığı görülmüştür. Şişirdikleri balonları saç bariyerlerin üzerine bant ile aydınlatma direğine ip bağlayarak asan grup, ayrıca beyaz bez üzerine renkli kalemlerle resimler çizdiği, boyama yaptığı ve aynı bez üzerine Nazım Hikmet’in ‘Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşcesine’ dizlerini yazdığı, bazı öğrencilerin de A4 kağıdı üzerine resimler çizdiği ve ‘Her yer balon olsa yasaklar kalksa’ şekline yazılar yazdığı, daha sonra bu kağıtları aynı yerde bulunan saç bariyerlere yapıştırdıkları görülmüştür. Yine aynı grubun demir saçlara astığı balonlardan birisinin üzerine ‘yasak diye bişi yok’ yazmış olduğu görülmüştür. Grup ayrıldıktan sonra çevrede yapılan kontrollerde aydınlatma direkleri ve saç bariyerler ‘Özgecan isyanımızdır hesap soracağız’ şeklinde resimli küçük sticker yapıştırdıkları tespit edilmiştir” ifadeleriyle değerlendirmişti.

Ege Üniversitesi’nde güvenlik önlemleri kapsamında yapılan uygulamalar, son zamanlarda öğrencilere açılan soruşturmaların artması ve Emniyet’in ceza alan öğrencilerin ailelerinin arayarak ‘çocuğunuz terör örgütüne üye’ gibi ifadelerde bulunması konularıyla ilgili Ege Üniversitesi öğrencileri aileleri ile birlikte bir basın açıklaması yaptı.

Açıklamaya Eğitim Sen 3 Nolu Şube Başkanı Ümit Akıncı ve CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır da katılarak destek verdi.

Ege Üniversitesi’nin ‘güvenlik önlemi’ adı altında yaptığı tehditkar uygulamalarla özgürlük ortamını tahrip ettiği vurgulanan basın açıklamasını Ege Üniversitesi öğrencisi Tuana Uğuz okudu.

FATURA DEVRİMCİ VE DEMOKRAT ÖĞRENCİLERE KESİLDİ
Üniversitenin kampüs içinde güvenlik önlemi kapsamında yaptıklarını anlatan Uğuz, üniversite yönetiminin yaşanan olayların faturasını devrimci ve demokrat öğrencilere kestiğini söyleyerek, “Güvenlik önlemi adı altına üniversite ve fakülte giriş çıkışlarına turnikeler dikilerek kampüsü adeta açık cezaevi haline getiren üniversite yönetimi en demokratik en barışçıl talepleri dile getirmek isteyen üniversitelerin üzerinde katı polis tedbirleri aldı. Fakülteleri birbirinden ayırmak için kampüsün her yanına çitler çekildi. Üniversite bileşenlerinin üniversite yönetimini defalarca oluşan bu kriz yönetme konusunda uyarmasına rağmen bu uyarıları dikkate almayan üniversite yönetimi keyfi yönetim anlayışında ısrar etti. Üniversite çalışanlarını dahi sivil polisler tarafından göz hapsi altına aldırtan yönetim, çalışanlar hakkında da birçok disiplin soruşturması başlattı. Kampüs içerisinde yapılan sanatsal, kültürel, bilimsel tüm faaliyetler yasaklandu. Tüm bu yasaklar karşısında çeşitli etkinliklerle tepkisini dile getirmek isteyen, yaşam alanlarına, üniversiteyi üniversite yapan değerlere sahip çıkmak ve yeniden var etmek isteyen üniversiteliler hakkında yüzlerce disiplin soruşturması açıldı” ifadelerini kullandı.

GEREKÇE: BALON ŞİŞİRMEK, KİTAP OKUMAK, HALAY ÇEKMEK...
Balon şişirmek, kitap okumak, halay çekmek, fidan dikmek gibi gerekçelerle üniversitelilere okuldan uzaklaştırma cezalarının verildiğini ifade eden Uğuz, “Bugün başlatılan bu topyekün saldırının, komik gerekçeli soruşturmaların ve akademinin içinin boşaltılma çabasının kendisini kitle katliamlarıyla, korku politikalarıyla ayakta tutmaya çalışan siyasi iktidarın ürünü olduğunu biliyoruz” dedi.

ÜNİVERSİTE BARIŞTIR, BİAT ETMEZ, DİRENMEKTEN VAZGEÇMEZ
Emniyet’in aileleri arayarak terörize ettiklerini söyleyen Uğuz sözlerini şu şekilde tamamladı: “Ailelerimizi tehdit ve taciz etmenize gerek yok. Bizler ailelerimizle buradayız. Kendisine karşı oluşacak hiçbir muhalefete tahammülü kalmayanlara karşı ve onun sivil polisiyle, özel güvenliğiyle, turnikesiyle, soruşturmasıyla yarattığı bütün baskı organlarına karşı direnmekten de üniversitemizi savunmaktan da vazgeçmeyeceğiz. Tüm bu baskılara rağmen üniversiteler akademisyenleriyle öğrencileriyle direnişi büyütmeye devam edecektir. Üniversite aklı; bilimi, doğayı, barışı savunmaktır. Bizleri baskı altına almaya çalışan Ege Üniversitesi yönetimine ve İzmir Emniyeti’ne bir kez daha hatırlatıyoruz; üniversite barıştır, üniversite biat etmez, üniversiteler direnmekten vazgeçmez.”

ÇOCUKLARIMIZIN ARKASINDAYIZ
Konuyla ilgili konuşan Ege Üniversitesi öğrencisi Özgür Duran’ın babası Bayran Duran, çocuklarının birey olduğunu vurgulayarak, “Çocuklarımız okula giden bireylerdir. Bu bireyler akademisyen adayı olarak eğitim görürler. Bazı zadlar ‘aydın müsveddesi’ diyor. Müsvedde ‘ön hazırlık’tır. Faşizmin müsveddesi olacaklarına aydın müsveddesi olsunlar” dedi. Öğrencilere açılan soruşturmalarda kullanılan ifadeleri sıralayarak, ‘örgüt üyesi’ suçlamasının yapıldığını söyleyen Duran, “Çocuklarımızın arkasındayız, çocuklarımız yalnız değildir” dedi.

‘ÇOCUĞUNUZ TERÖR ÖRGÜTÜNE KATILDI’ DİYORLAR...
Evlerin aranmasından rahatsızlık duyduğunu ifade eden Tuana Uğur’un annesi İlknur Tavşan, “Soruşturma açılan herkesin aileleriyle doğrudan iletişime geçiyorlar. PTT yok mu da kapıma geliyorlar? ‘Çocuğunuz terör örgütüne katıldı’ diyorlar. Komşularımıza da duyuruyorlar bunu. Ben soruyorum, herkesin mahremiyeti var da bizim yok mu? Emniyetten arıyorlar, çocuğunuz alındı, çocuklarınıza sahip çıkın gibi şeyler söylüyorlar. Ben nereden bileyim emniyetten aradığını?” dedi. Tavşan, İzmir Emniyeti’nin kişileri ezberlediğini, orada bulunmasa bile olayları direkt ezberledikleri öğrencilerin üzerine yıktığını belirtti.

ÜNİVERSİTE TARTIŞMA ORTAMIDIR
Aileler olarak suçlu olmadıklarını söyleyen Tavşan, “Çocuklarımız hırsızlık, hainlik, ahlaksızlık yapmıyor. Özgür düşüncelerini ifade ediyor. Biz çocuklarımızın doğru dügün bir şekilde eğitim almasını istiyoruz. Üniversite tartışma ortamıdır. Ama hocalar bile artık derslerde tartışamıyor. Ben bu konulara el atılmasını istiyorum” dedi.

EGE, BAZI UYGULAMALARIN PİLOT BÖLGESİ GİBİ!
Ege Üniversitesi’ndeki uygulamaların özgün bir durumu olduğuna işaret eden Eğitim Sen 3 Nolu Şube Başkanı Ümit Akıncı ise, “Güvenlik tedbiri tabii ki alınmalı ama fikir özgürlüğünün engellendiği, akademik faaliyetlerin bile engellendiği bir süreç yaşanıyor. Korktuğumuz tablo hayata geçti. Her olayın polisiye tedbirler şeklinde değerlendirmesi oluyor. İmzacı akademisyenlere yapılan şeyle Ege Üniveresitesi öğrencilerine yapılan aynı şey. Ege Üniversitesi’ni bazı uygulamaların pilot bölgesi gibi düşünebiliriz. Bunu hükümetin ‘İzmir’i ele geçirme’ çalışmaları olarak da düşünebiliriz” ifadelerini kullandı. Akıncı, öğrencilerin, velilerin, akademisyenlerin ve sendikanın birlikte bir duruş sergilemesinin ise umut verici olduğunu söyledi.