GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
9 Mayıs 2019 Perşembe 12:57

Eski parlamenterlerden '23 Haziran' buluşması

Türk Parlamenterler Birliği İzmir Şubesinin düzenlediği '31 Mart 2019 seçimlerinin genel siyasete yansımaları” konulu panel, eski milletvekili Kemal Anadol, Ege üniversitesi öğretim üyesi Prof  Dr. Tanju Tosun, Araştırmacı Yazar  Muzaffer Ayhan Kara’nın katılımıyla gerçekleştirildi. Panelistler, YSK kararı hukuka aykırı olduğunu ve 23 Haziran seçimlerinin dürüst, vicdani ve yasaya uygun yapılmadığını ifade etti.

Türk Parlamenterler Birliği İzmir Şubesi tarafından düzenlen “31 Mart Yerel Seçimlerinin Genel Siyasete Yansımaları” başlıklı panelde son günlerde yaşanan siyasal gelişmelerin masaya yatırıldı. Gazeteci yazar Muzaffer Ayhan Kara’nın moderatörlüğünde gerçekleşen panelde; siyasetçi ve hukukçu Kemal Anadol ve siyaset bilimci Tanju Tosun konuşmacı olarak yer aldı.

Programın açılış konuşmasını yapan Türk Parlamenterler Birliği İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Metin Öney, “Çok önemli bir seçim yaşadık. 36 gün sonuç alınamadı. YSK, maalesef ki hukuka aykırı bir karar verdi ama YSK kararları kesin olduğu için yapılacak bir şey yok. Seçim bitti ama bu panelimizde Türkiye’ye etkileri neler olacak bunları konuşacağız” dedi.

Etkinlikte konuşan Siyaset Bilimci Tanju Tosun, “Türkiye’de ittifak siyaseti ile birlikte yeni bir durum ortaya çıkmaya başladı. AK Parti-MHP, diğer tarafta CHP-İYİ Parti ve yeri geldiğinde HDP desteği alsında Türkiye’deki klasik seçmen gruplarını alt üst eden bir durum. Seçmen için yeni bir siyaset arayışı söz konusu. 31 Mart seçimlerinde sandığa gitmeyen 1 milyon 700 bin civarındaki sandığa gitmeyen seçmen, 23 Haziran’da tekrarlanacak İstanbul seçim sonuçlarını belirlemede etkili olacak” ifadelerini kullandı.

,

REJİM TARTIŞMALARI ARTACAK
31 Mart yerel seçim sonuçlarının seçmen tercihlerinde radikal bir değişiklik olmadığını gösterdiğini belirten Siyaset Bilimci Tanju Tosun, “Yaklaşık olarak 1 milyon 700 bin civarında sandığa gitmeyen seçmen mevcut. 500 bin civarında Cumhur İttifakı seçmeni, 200 bin civarında Millet İttifakı seçmeni, 100 bin civarında da HDP seçmeninin sandığa gitmediğine dair araştırmalar var. 31 Mart sonucunda ortaya çıkan tablo demokratik standartların azalması yönünde sonuçlar doğurduğunu söylüyor Batılı siyaset bilimciler. YSK’nın İstanbul kararı siyasal rejime dair tartışmaların artmasına neden olacak. Seçimin galiba kimdir diyecek olursak oy gücüne göre seçimin galibinin Cumhur İttifakı olduğu görünüyor ama belediye başkanlığı sayısı değişimine baktığımızda seçimin galibinin aynı zaman CHP olduğu yönünde net tablo karşımızda duruyor. MHP ise kendi sosyolojisini AK Parti sosyolojisinden taban alarak genişletiyor. Siyasi iktidarı yönlendirme gücünü arttıran bir parti” dedi.

ETKİ ALANI GENİŞLEDİ
31 Mart seçim sonuçları parti bazlı incelendiğinde CHP oylarında ciddi bir artış olmadığını kaydeden Tosun, “CHP yeni bir toplumsal merkez inşasına yöneldi ve bunu mümkün olduğu kadar geniş tutmaya odaklı bir strateji. 31 Mart oyları parti bazlı düşünüldüğünde CHP oylarında ciddi bir artış söz konusu değil. Belediye başkanlığı sayısı arttı ama bu seçim ittifakından kaynaklı bir artış. İttifak yapılmasaydı 31 Mart’ta Türkiye seçim haritasında Trakya’dan başlayarak Kıyı Ege’ye sıkışmış bir parti görünümü olacaktı. İttifak sayesinde etki alanını genişletmiştir. Bu açıdan ittifak stratejisi doğrudan doğruya AK Parti, MHP, CHP ve İYİ Parti tarafından da aslında kazan-kazan kuralına dayalı olarak işlemiştir” ifadelerini kullandı.

BAŞARISI İTTİFAKI İNŞA ETMESİDİR
CHP’nin tek başına seçime girmesi durumunda bu başarıyı elde edemeyeceğini savunan Siyasetçi ve hukukçu Kemal Anadol, “Laik olmayan bir toplumda demokrasinin oluşması mümkün değil. Bunca İslam ülkesi içinde ancak Türkiye, demokrasiyi tek başına iyi kötü yaşatmaya çalışan bir ülke ikincisi yok. Tek dereceli serbest seçim olmayan bir demokrasi söz konusu olamaz. Dünyanın her yerinde seçim yapılıyor. Hangi ülkede bu manzaralarla karşılaşabilirsiniz. Evrensel ölçüleri vardır demokrasinin. Benim gördüğüm 31 Mart seçimleri eşit koşullarda yapılmadı. CHP tek başına seçime girseydi bu başarıyı elde etmesi mümkün değildi. Kampanyada CHP gücü eleştirilebilir ama CHP’nin en önemli başarısı bu ittifakı inşa etmesi ve başarıya ulaştırmasıdır. YSK son kararıyla bir hukuk kurumu olmaktan çıkmış siyasal bir kurum haline gelmiştir” açıklamasında bulundu.