Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin eski Başkanlarından Yüksel Çakmur, 30 Ekim İzmir depremiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. 2010 yılındaki bir röportajında, Bayraklı için "Orada zemin, şokella gibi. Kürdan batırsanız, içine batar. Bu alanın zemini çürük. Kazık çaksan ne olur! Biz burayı yeşil alan düşünmüştük" şeklindeki açıklamalarıyla dikkat çeken Yüksel Çakmur, depremde göz göre 115 kişinin yaşamını yitirdiğini söyledi. Bayraklı'nın Yeni Kent Merkezi olmaması için çok dil döktüğünü anlatan Çakmur, "Keşke ben yanılsaydım. Oralar yapılaşmaya uygun değildi. Bana o gün orası için 'şokella gibi' dedirten, bilimdi, bilim insanlarıydı, bilimsel araştırmalardı" dedi.
BİLİM İNSANLARINA KULAK VERİLEREK YASAL DÜZENLEME YAPILMALI
Kamu kurumlarını yönetenlerin, devlet büyüklerinin sorumluluk duygusuyla hareket etmesi gerektiğini belirten Yüksel Çakmur, "Bu konular politikaya malzeme yapılmamalı. Fırsatçılık da olmamalı. Bu konu, sadece İzmir'in değil, Türkiye'nin meselesi. Tüm siyasi kurumlar, tek düşüncede birleşmeli ve bundan sonra neler yapılmalı, sorusunun yanıtını vermeli" diye konuştu. Bilim insanlarına kulak verilerek yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğinin altını çizen Çakmur, şu açıklamalarda bulundu:
"İzmir ağlıyor, Türkiye kan ağlıyor. Sözün bittiği yerdeyiz. Eğer ders çıkarmak istiyorsak, bundan sonra belgeler konuşmalı. O belgeler adliyede, komu kurumlarında, belediyelerde, medyanın arşivlerinde duruyor. Artık o belgeler konuşsun. Deprem olduğunda herkes konuşuyor, bir süre sonra unutuluyor. Kimse ders almıyor. Bu hataları kim işledi? Şokella gibi zemine evlerin yapılmasına kim izin verdi? Bu hataları kimler işledi? Müteahhitten politikacıya, kamu kurumlarını yönetenlere kadar herkes, yitirilen 115 candan sorumludur. Para mı önemli, insan hayatı mı? Allah'a tapacaklarına, paraya tapar olmuşlar. Burada bu binalar yapılmasın, dedik. Bilimsel gerçeklerden yola çıkarak bunu söylemiştim. Jeolojik araştırmalar söyletti bunu bana. En tehlikeli alanlardan bir tanesi, Bayraklı... Hukukçu arkadaşlarımla, o devrin kamu yöneticileriyle birlikte orasının zemininin şokella gibi olduğunu tespit ettik. Hep birlikte çalışarak o bölgenin zemininin, yapılaşmaya uygun olmadığını ortaya çıkardık. Buna karşı çıktığım için hain ilan edildim. Bir can, katrilyonlarca liradan daha değerlidir."
KİM ZARARA UĞRATTIYSA, KİŞİSEL SERVETİYLE ÖDESİN
Depremde hem 115 vatandaşın hayatını kaybettiğini, hem de kamu zararı oluştuğunu belirten Yüksel Çakmur, şöyle dedi: "Bu büyük zararların suçlusu kimse, bu zarara kimler yol açtıysa, devleti, kamuyu kim zarara uğrattıysa, makamı ne olursa olsun, hesabını vermeli. O sorumlular, sebep oldukları zararlardan, kendi kişisel malıyla mülküyle sorumlu olmalı. Böyle bir kural, Anayasa'ya işlenmeli. Asla değiştirilmemeli. Zarara uğramış, yakınlarını kaybetmiş insanlar var. Onların acıları, maddi ödemelerle dinmez. Kim zarara uğrattıysa, bedelini ödemeli."