Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AA Editör Masası'nın konuğu oldu. Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın bugün bir telefon görüşmesi gerçekleştireceğini söyledi.
Çavuşoğlu'nun sözlerinden satır başları:
"Afrin'deki siviller çalışmalardan memnun. Afrin, Afrinlilerindir. Dolayısıyla bölgeyi onların yönetmesi gerekiyor. Buraları terk etmek zorunda kalan insanların da geri dönmesi lazım. Bunu desteklememiz gerekiyor. Gönüllü dönüşten bahsediyorum, kimseyi zorla bir yere döndürmüyoruz. Afrin bölgesine, gerek Türkiye'deki gerek başka bölgelere kaçmak zorunda olan kardeşlerimiz dönebilecekler. Burada özellikle uluslararası kuruluşlara ve bazı ülkelere seslenmek istiyorum. Afrin'le ilgili gereksiz yere Türkiye'yi suçlamak yerine, bu insanlar buraya nasıl dönebilir bunu düşünmeliyiz. Ama insanların burada temel ihtiyaçları var. Bu konuda herkesin hassas olması lazım. Bundan sonraki süreçte yoğun bir şekilde bu çalışmaları sürdüreceğiz. Biz Suriye'nin sınır ve toprak bütünlüğünü herkesten fazla destekledik.
ABD ile bir anlayışa vardık, yol haritası üzerinde çalışıyoruz demiştik. Eğer bu yol haritasında anlaşırsak, Münbiç ve diğer şehirlerde de, Fırat Kalkanı'ndaki gibi yönetim modelleri olacak. Bir şehrin yüzde 90'ı Arap ise, yüzde 90 Arap yönetim olacak. O zaman yerel sahiplenme olur. Yerel sahiplenmenin olmadığı hiçbir yerde huzur olmaz.
İlişkilerimiz kritik bir noktaya gelince, Tillerson Ankara'ya geldi. Kendisiyle önce Cumhurbaşkanımızla beraber görüştük. Bazı saçma şeyler yazılıyor, Dışişleri Bakanı tercümanlık yapar mı? Eğer baş başa görüşme yapılıyorsa, Cumhurbaşkanımız da istiyorsa seve seve yaparız. Bazı hassas konular vardır. Cumhurbaşkanımızla ve Tillerson'la yaptığımız görüşmenin detayları ertesi gün ortak açıklamaya yansıdı. Bu ziyarette ilişkileri rayına oturtmak için ABD'nin adım atmak istediğini söyledi Tillerson. Burada mutabık kaldık. Sonra arkadaşlarımız 8-9 Mart'ta Washington'a giderek, yol haritası üzerine çalıştı. Hangi adım ne zaman atılacak bunlar konuşuldu. Yol haritası konusunda arkadaşlarımız bir yakınlaşma sağladılar. Ama nihai noktayı, 19 Mart'ta Dışişleri Bakanları olarak biz koyacaktık. Bundan sonra da uygulama safhasına geçecektik. Tabi görev değişikliği sebebiyle bu ziyaret gerçekleşmedi. Tillerson'ın yetkilerini devrettiği bakan yardımcısı ile müsteşarımız görecek. Yeni bakan göreve gelene kadar aranın soğumaması için bu düzeyde görüşmeleri sürdüreceğiz.
YPG Münbiç'ten çıkacak. Buna nezaret edilecek. Burada, Türkiye ve ABD burada birlikte hareket edecekler. Buraları kim yönetecek ve güvenliğini kim sağlayacak? Burada demografi kriter olacak. Oranlar bu şekilde belirlenecek. Çerçeve budur. Münbiç'ten sonra da diğer bölgelere de, Rakka dahil Fırat'ın doğusundaki bölgeler için geçerli olacak. Amaç bu bölgeleri istikrara kavuşturmak. Bu teröristlerin amacı Suriye'yi bölmektir, bunun da önüne geçeceğiz.
Bu plan uygulanmazsa yapılacak tek şey buradaki teröristlerin yok edilmesi. Bu Irak için de geçerli. YPG ve PKK arasında geçişler var. Irak da bundan çok rahatsız. Seçimlere gidiyorlar ve PKK'nın varlığından rahatsızlar. IKBY de bunlardan rahatsız. Süleymaniye'de Talabani'nin partisi ve bazı küçük partiler PKK'yla işbirliği yaptılar. Esasında PKK, Irak'taki, Suriye'deki Kürtler için bir tehdit.
Tillerson'la son görüşmemiz bir vedalaşmaydı. Elbette yaptığımız çalışmalara da değindik. Vardığımız anlayışın devam etmesi konusunda temennilerimizi ilettik. Tillerson'la zor günlerde çalıştık ancak diyaloğumuzu hiç kesmedik. Diplomasiyi sürdürerek belli konularda da yakınlaşma sağladık. Kendisine bu zor şartlarda işbirliği için teşekkür ettik. Bazen vatandaşlarımız kızıyor dostumuz dediğimiz zaman ama bu zor zamanlarda çalışınca Dışişleri Bakanları arasında bir yakınlık da oluyor. Pompeo'ya gelirsek, Türkiye-ABD ilişkileri kişilere bağlı değildir. Bu devlet politikasıdır. ABD yönetiminin Türkiye'ye yönelik politikaları radikal bir şekilde değişmedikçe, yeni bakanın durumu da aynı olacaktır. Trump'ın da Türkiye ile ilişkileri normalleştirme arzusunda olduğunu biliyoruz. Ama sisteme de biraz daha hakim olması gerekiyor. Cumhurbaşkanımız ile Trump bugün de telefon görüşmesi gerçekleştirecekler."