GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
12 Ocak 2016 Salı 15:48

Erdoğan'dan akademisyenlere çok sert tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güneydoğu'daki çatışmalara karşı bildiri imzalayan akademisyenleri "mandacı" biz zihniyete sahip olmakla suçladı. Bu kişilerin, "Türkiye'ye ihanet içinde olduğunu biliyoruz" dedi.

Ankara'da büyükelçilere hitap eden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Güneydoğu illerindeki çatışmaların son bulması için dün 1000'i aşkın imzayla ortak bir bildiri yayımlayan akademisyenleri sert sözlerle eleştirdi, 'ihanet içinde' olmakla suçladı.

"Kendilerine güya akademisyen, araştırmacı unvanı yakıştırmış bir güruh çıkıyor. Terör örgütünün eylemelerine karşı vatandaşlarını ve topraklarını savunan devletimize dil uzatıyor. Neymiş efendim, hak ve özgürlükler ihlal ediliyormuş. Evet terör örgütünün eylemleri yüzünden bölgede yaşayan milyonlarca vatandaşımızın hak ve özgürlükleri ihlal ediliyor. Bu ihlali yapan devlet değil terör örgütünün ta kendisidir.

'BUNUN ADI MANDACILIKTIR...'

Yollara, köprülere, menfezlere bombalar döşeyerek insanımızın seyahat özgürlüğünü engelleyen terör örgütüdür. Okulları, camileri, kütüphaneleri yakarak; ambulansları, itfaiye araçlarını özel araçları kurşunlayarak vatandaşımıza hayatını zehir eden terör örgütüdür. Evlerin duvarlarını delip insanların yatak odalarından geçen tüneller açarak vatandaşımızın hak ve özgürlüklerini ihlal eden yine terör örgütüdür. Tüm bu gerçeklere rağmen kendilerine akademisyen diyen güruh bildiri yayınlayıp devleti suçluyor.

Sadece bununla da kalmıyor. Gelişmeleri takip etmek üzere yabancıları ülkemize davet ediyorlar. Bunun adı müstemleke zihniyetidir. Bunun adı mandacılıktır. Türkiye bu zihniyetin ihaneti ile 100 yıl önce de karşılaştı. O zaman da bu ülkeyi ancak yabancıların düzeltebileceğine inanan yine kendilerine aydın diyen mandacı bir güruh vardı. Maalesef Cumhuriyetimizi kurduktan sonra bu müstemlekecilerin gelip yine köşe başlarını tuttuklarını gördük.

'SÖZDE AYDINLARIN İHANETİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ'

Bugün de üstelik çoğu maaşını devletten alan cebinde bu devletin kimliğini, pasaportunu taşıyan ülke ortalamasının oldukça üzerinde bir refah seviyesine sahip sözde aydınların ihaneti ile karşı karşıyayız. 

'KÜRT SORUNU DİYE BİR MESELE YOKTUR'

Türkiye'nin Kürt vatandaşlarıyla hiçbir sorunu yoktur. Yani, Türkiye'de 'Kürt sorunu' diye bir mesele yoktur. Her kesim gibi Kürt kardeşlerimizin kendilerine, yaşadıkları yerlere mahsus sıkıntıları olabilir. Bunları oturur, kendileriyle konuşur, çözeriz. Bugün Türkiye'nin sorunu dünyada pek çok ülkenin de bizar olduğu terör sorunudur, Kürt sorunu değildir. Kendimizi aldatmayalım. Bunu çok iyi anlatmamız lazım. Ama bu aydın müsveddeleri, ne yazık ki kalkıp devletin bir katliam yaptığından bahsediyor.

'AYDIN MÜSVEDDELERİ, SİZ KARANLIKSINIZ, AYDIN FALAN DEĞİLSİNİZ'

Ey aydın müsveddeleri siz karanlıksınız, karanlık. Aydın falan değilsiniz. Sizler ne Güneydoğu'yu, ne Doğu'yu buraların adresini bilemeyecek kadar karanlıksınız ve cahilsiniz. Ama oraları bizler kendi evimizin yolu, adresi gibi çok iyi biliriz.

'YABANCI AKADEMİSYENLERİ TÜRKİYE'YE DAVET EDİYORUM'

Sözde akademisyenler bildirisine imza atan, isimleri bizden ama zihinleri bize yabancı tipleri bir kenara bırakıyorum. Sizden de şimdi bu konuda özellikle bir gayret istiyorum. Bu şekilde düşünen yabancı akademisyenlere benim bir teklifim var, ben kendilerini Türkiye'ye davet ediyorum. Buyursunlar Türkiye'ye gelsinler, öyle kuru kuruya imza atmakla olmaz. Gel Türkiye'ye. A'dan Z'ye Güneydoğu'da, Doğu'da bütün bu bölgelerde ne oluyor, ne bitiyor bunları müdellel olarak biz kendilerine anlatmaya hazırız. Türkiye'deki sorunun devlet tarafından hukukun çiğnenmesi mi terör örgütünün vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerini gasp etmesi mi olduğunu gelsinler kendi gözleri ile bizzat görsünler.

CHOMSKY'YE ÖZEL DAVET

ABD Büyükelçimize söylüyorum. Daha önce de terör örgütüne yönelik operasyonlarla ilgili açıklama yapan Noam Chomsky’yi davet edelim. Biz bu akademisyenlerden brifing almayız. Bunların haddini de bilmesi lâzım."